semaver
Active member
Beklenmeyen bir anda ortaya çıkan ya da yaşanan kazalar, yakın kayıpları, sarsıntı ve sel üzere doğal afetler, Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğuna yol açabiliyor. Mutsuzluk ve karamsarlık üzere depresif şikayetler, uyku bozukluğu, ağır bir korku hali, güvensizlik, muhtemel bir duruma karşı kendini daima tetikte hissetme hali ve iştahsızlığın iki haftadan uzun sürmesi halinde kesinlikle uzmana danışılması gerektiğini kaydeden uzmanlar, travmalara vaktinde müdahalenin ehemmiyetini vurguluyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğuna ait değerlendirmelerde bulundu.
Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, “Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğu, kişinin yaşadığı travmatik bir olay daha sonrasında gelişen hastalıktır. Kısa ve uzun devir belirtileri vardır. Birinci evrede kişi derin bir şok yaşar, küntleşir, sorulara karşılık veremeyebilir. Yaşanan travmanın büyüklüğüne ve kişinin olaya direkt mi yoksa dolaylı mı maruz kaldığına bağlı olarak değişir.” dedi.
Mevte yol açacak sarsıntı ve sel üzere doğal afetler, insan eliyle yapılan hücumlar, terör hareketleri bunun yanı sıra vefata sebep olmayacak ancak ruhsal bütünlüğe ve vücut bütünlüğüne ziyan verecek birtakım akınlar, kazalar, beklenmeyen bir anda ortaya çıkan olay ve durumların ruhsal travmaya yol açabileceğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, “Bu travmanın belirtilerinde kişi çok derecede kaygı yaşayabilir. Kişi birinci anda ve birinci dakikada şoka girebilir. Örneğin zelzelelerde görüldüğü üzere tehlikeli bir kurtuluş yolu seçilebilir. Örneğin pencereden atlamak üzere. Çaresizlik ve panikleme duygusu yaşanabilir. Kişi kendini çaresiz hissedebilir, doğal ki vefat korkusu o anda kişiyi tesiri altına alır. Örneğin sarsıntı sırasında hayatını kaybedeceği ya da bir şeylerin üzerine yıkılacağı ya da kendini sakat bırakacağı üzere bir kaygı oluşur.” diye konuştu.
Yaşanan olumsuz olaylar travmaya yol açabilir
Yaşanan travmanın boyutunun izleyen günlerde olayın büyüklüğü, mesela sarsıntının şiddeti, kişinin olaya nerede yakaladığına, o olay sırasında yahut daha sonrasında rastgele bir sevdiğini yahut yakınını kaybedip kaybetmeyişine nazaran değişebildiğini söz eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, travma daha sonrasında bireylerde kimi belirtiler ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.
Bu belirtilere dikkat!
Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, travmatik olaydan en ağır ve en makûs biçimde etkilenenlerde aşağıdaki belirtilerin ortaya çıkabileceğini söz ederek “Sürekli bir kaygı, irkilme reaksiyonu, en küçük bir sesten etkilenme, uyku bozukluğu, iştahta azalma, ağlamalar, daima o anın gözünün önüne gelmesi kişi ve kimselerle konuşmak istememe üzere belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler bireyden bireye değişir fakat çoğunlukla görülen belirtiler bunlardır. Kimi şahıslarda sık sık kendini kaybetmeye kadar belirtiler ortaya çıkabilir.” diye konuştu.
Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğu tedavi edilmelidir
Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğu belirtileri baş gösterdiyse kesinlikle profesyonel yardım, psikoterapi ya da ilaç tedavi dayanaklı bir terapi almak gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, kişinin belirtilere karşın profesyonel dayanak almaması durumunda Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğu denilen duruma evrileceğini vurguladı.
İki haftadan uzun sürmesi halinde uzmana başvurulmalı
Kişinin hayat kalitesinin düşmesi, günlük hayatının sekteye uğraması ya da kendi kendine ziyan verme davranışları ortaya çıkmışsa kesinlikle psikiyatrik takviye alınması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Bu şikayetler birkaç haftayı geçmesine karşın azalmıyorsa, mutsuzluk ve karamsarlık üzere depresif şikayetler, uyku bozukluğu, ağır bir telaş hali, güvensizlik, mümkün bir duruma karşı kendini daima tetikte hissetme hali, iştahsızlık, depresif belirtiler ya da en küçük bir sesten irkilme hali, işine gücüne dikkatini verememe ve hayattan elini eteğini çekme üzere isteksizlik ve ilgisizlik hali devam ediyorsa, uykudan kabuslarla uyanma bu üzere belirtiler var ise kesinlikle travmaya yönelik bir psikoterapi gerekiyorsa ilaç tedavisi ile takviye almak lazım. Zira beyinde bu travmatik yaşantıların kaydedildiği bölgeler var ve bölgeler tetikleniyor. yinelanan yahut sarsıntısı çağrıştıran uyaranlarla bile tetiklenebiliyor. Bu yüzden tesirli bir tedavi almak kişinin işlevlerini daha da kaybetmesini engelleyecektir. Ömür kalitesini süratli bir biçimde eski seviyeye çevirecektir.” dedi.
Travma daha sonrası yaklaşım değerli
Travma daha sonrasında bireye yaklaşımın da ehemmiyetine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, “Yakın etrafın yapması gereken şahsa itimat duygusu vermek, yanında olduklarını hissettirmek, şayet kişi bir hücuma uğradıysa her türlü güvenlik önlemini almak, bir c,nsel akın ise derhal doktor yardımı almak ve kişiyi yaşadığı olayın olumsuz taraflarını aşmasına yönelik efor göstermek gerekir. Hislerini tabir etmesne imkan sağlamak gerekir.” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğunda şahsa özel ilaç tedavileri, psikoterapiler ve öteki biyolojik tedavilerin uygulandığını söylemiş oldu.
Hibya Haber Ajansı
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğuna ait değerlendirmelerde bulundu.
Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, “Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğu, kişinin yaşadığı travmatik bir olay daha sonrasında gelişen hastalıktır. Kısa ve uzun devir belirtileri vardır. Birinci evrede kişi derin bir şok yaşar, küntleşir, sorulara karşılık veremeyebilir. Yaşanan travmanın büyüklüğüne ve kişinin olaya direkt mi yoksa dolaylı mı maruz kaldığına bağlı olarak değişir.” dedi.
Mevte yol açacak sarsıntı ve sel üzere doğal afetler, insan eliyle yapılan hücumlar, terör hareketleri bunun yanı sıra vefata sebep olmayacak ancak ruhsal bütünlüğe ve vücut bütünlüğüne ziyan verecek birtakım akınlar, kazalar, beklenmeyen bir anda ortaya çıkan olay ve durumların ruhsal travmaya yol açabileceğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, “Bu travmanın belirtilerinde kişi çok derecede kaygı yaşayabilir. Kişi birinci anda ve birinci dakikada şoka girebilir. Örneğin zelzelelerde görüldüğü üzere tehlikeli bir kurtuluş yolu seçilebilir. Örneğin pencereden atlamak üzere. Çaresizlik ve panikleme duygusu yaşanabilir. Kişi kendini çaresiz hissedebilir, doğal ki vefat korkusu o anda kişiyi tesiri altına alır. Örneğin sarsıntı sırasında hayatını kaybedeceği ya da bir şeylerin üzerine yıkılacağı ya da kendini sakat bırakacağı üzere bir kaygı oluşur.” diye konuştu.
Yaşanan olumsuz olaylar travmaya yol açabilir
Yaşanan travmanın boyutunun izleyen günlerde olayın büyüklüğü, mesela sarsıntının şiddeti, kişinin olaya nerede yakaladığına, o olay sırasında yahut daha sonrasında rastgele bir sevdiğini yahut yakınını kaybedip kaybetmeyişine nazaran değişebildiğini söz eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, travma daha sonrasında bireylerde kimi belirtiler ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.
Bu belirtilere dikkat!
Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, travmatik olaydan en ağır ve en makûs biçimde etkilenenlerde aşağıdaki belirtilerin ortaya çıkabileceğini söz ederek “Sürekli bir kaygı, irkilme reaksiyonu, en küçük bir sesten etkilenme, uyku bozukluğu, iştahta azalma, ağlamalar, daima o anın gözünün önüne gelmesi kişi ve kimselerle konuşmak istememe üzere belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler bireyden bireye değişir fakat çoğunlukla görülen belirtiler bunlardır. Kimi şahıslarda sık sık kendini kaybetmeye kadar belirtiler ortaya çıkabilir.” diye konuştu.
Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğu tedavi edilmelidir
Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğu belirtileri baş gösterdiyse kesinlikle profesyonel yardım, psikoterapi ya da ilaç tedavi dayanaklı bir terapi almak gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, kişinin belirtilere karşın profesyonel dayanak almaması durumunda Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğu denilen duruma evrileceğini vurguladı.
İki haftadan uzun sürmesi halinde uzmana başvurulmalı
Kişinin hayat kalitesinin düşmesi, günlük hayatının sekteye uğraması ya da kendi kendine ziyan verme davranışları ortaya çıkmışsa kesinlikle psikiyatrik takviye alınması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Bu şikayetler birkaç haftayı geçmesine karşın azalmıyorsa, mutsuzluk ve karamsarlık üzere depresif şikayetler, uyku bozukluğu, ağır bir telaş hali, güvensizlik, mümkün bir duruma karşı kendini daima tetikte hissetme hali, iştahsızlık, depresif belirtiler ya da en küçük bir sesten irkilme hali, işine gücüne dikkatini verememe ve hayattan elini eteğini çekme üzere isteksizlik ve ilgisizlik hali devam ediyorsa, uykudan kabuslarla uyanma bu üzere belirtiler var ise kesinlikle travmaya yönelik bir psikoterapi gerekiyorsa ilaç tedavisi ile takviye almak lazım. Zira beyinde bu travmatik yaşantıların kaydedildiği bölgeler var ve bölgeler tetikleniyor. yinelanan yahut sarsıntısı çağrıştıran uyaranlarla bile tetiklenebiliyor. Bu yüzden tesirli bir tedavi almak kişinin işlevlerini daha da kaybetmesini engelleyecektir. Ömür kalitesini süratli bir biçimde eski seviyeye çevirecektir.” dedi.
Travma daha sonrası yaklaşım değerli
Travma daha sonrasında bireye yaklaşımın da ehemmiyetine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, “Yakın etrafın yapması gereken şahsa itimat duygusu vermek, yanında olduklarını hissettirmek, şayet kişi bir hücuma uğradıysa her türlü güvenlik önlemini almak, bir c,nsel akın ise derhal doktor yardımı almak ve kişiyi yaşadığı olayın olumsuz taraflarını aşmasına yönelik efor göstermek gerekir. Hislerini tabir etmesne imkan sağlamak gerekir.” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu Travma daha sonrası Gerilim Bozukluğunda şahsa özel ilaç tedavileri, psikoterapiler ve öteki biyolojik tedavilerin uygulandığını söylemiş oldu.
Hibya Haber Ajansı