semaver
Active member
Tabiplerden zarurî PCR testi uyarısı: Rant kapısı açılıyor İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine bakılırsa, 6 Eylül’den itibaren aşı olmayan bireylerden konser, sinema ve tiyatro üzere yurttaşların toplu olarak bulunduğu yerlere girebilmesi için PCR testi istenecek. Ayrıyeten çabucak hemen aşı olmamış öğretmen ve öteki işçinin haftada 2 defa PCR testi yaptırması zarurî hale gelecek. Aşı olmayanların PCR testinin hangi sıhhat kuruluşunda, fiyatlı mi, fiyatsız mi yapılacağının tartışıldığını hatırlatan tabipler, PCR testinin maske üzere rant kapısı haline gelebileceği ihtarında bulundu.
BAHİS HÂLÂ MUĞLAK
Kamuoyunda günlerdir aşı olmayanların PCR testinin hangi sıhhat kuruluşunda ve fiyatlı mi fiyatsız mi yapılacağının tartışıldığını anımsatan Demir ve Kılıç, “İzlemlerin nasıl olacağı konusu hâlâ muğlaktır. Kamu sıhhat kurum ve kuruluşlarında PCR testinin istenebilmesi için gerekli şartlar nelerdir?” diye sordular. Hala geçerli olan bu algoritmaya nazaran muhtemel hadise tarifi dışında, semptomu olmayan olaylarda fiyatsız test yapılmadığını kaydeden Demir ve Kılıç, özetle şunları söylemiş olduler:
“AKP iktidarının hami sıhhat hizmetlerini ve kamusal sıhhat sistemini çökertme kıymetine koruyup kolladığı ve ihtimamla büyüttüğü özel sıhhat dalında bir kısım hastane ve laboratuvar, PCR testi için vatandaşı soyabilmekte ve hatta test sonuçları müspet çıkan hadiseleri sisteme girmeyerek salgının yayılmasına niye olmaktadır. Bu alanın düzenleyicisi kamu otoriteleri olarak Sıhhat Bakanlığı ve SGK gerekli denetlemeleri yapmamakta, bu kuruluşlara adeta göz yummaktadırlar. Okulların açılırken yetkililer salgının geldiği son noktayı çabucak hemen anlayabilmiş değiller, hâlâ kapsamlı bir program hazırlamamıştır.
Öğrencilerle irtibatlı fakat aşı olmamış tüm bireylerin haftada 2 sefer PCR test uygulamasının hangi sıhhat kuruluşlarında yapılacağı, PCR test sonuçlarının izleminin nasıl olacağı çabucak hemen net olarak açıklanmamıştır. Sonuç olarak okullar açılırken uygun kümelere süratli testler başta olmak üzere Türkiye’de yeni test yaklaşımlarına gereksinim var” dediler.
BAHİS HÂLÂ MUĞLAK
Kamuoyunda günlerdir aşı olmayanların PCR testinin hangi sıhhat kuruluşunda ve fiyatlı mi fiyatsız mi yapılacağının tartışıldığını anımsatan Demir ve Kılıç, “İzlemlerin nasıl olacağı konusu hâlâ muğlaktır. Kamu sıhhat kurum ve kuruluşlarında PCR testinin istenebilmesi için gerekli şartlar nelerdir?” diye sordular. Hala geçerli olan bu algoritmaya nazaran muhtemel hadise tarifi dışında, semptomu olmayan olaylarda fiyatsız test yapılmadığını kaydeden Demir ve Kılıç, özetle şunları söylemiş olduler:
“AKP iktidarının hami sıhhat hizmetlerini ve kamusal sıhhat sistemini çökertme kıymetine koruyup kolladığı ve ihtimamla büyüttüğü özel sıhhat dalında bir kısım hastane ve laboratuvar, PCR testi için vatandaşı soyabilmekte ve hatta test sonuçları müspet çıkan hadiseleri sisteme girmeyerek salgının yayılmasına niye olmaktadır. Bu alanın düzenleyicisi kamu otoriteleri olarak Sıhhat Bakanlığı ve SGK gerekli denetlemeleri yapmamakta, bu kuruluşlara adeta göz yummaktadırlar. Okulların açılırken yetkililer salgının geldiği son noktayı çabucak hemen anlayabilmiş değiller, hâlâ kapsamlı bir program hazırlamamıştır.
Öğrencilerle irtibatlı fakat aşı olmamış tüm bireylerin haftada 2 sefer PCR test uygulamasının hangi sıhhat kuruluşlarında yapılacağı, PCR test sonuçlarının izleminin nasıl olacağı çabucak hemen net olarak açıklanmamıştır. Sonuç olarak okullar açılırken uygun kümelere süratli testler başta olmak üzere Türkiye’de yeni test yaklaşımlarına gereksinim var” dediler.