Sosyal etki nedir kpss ?

Ece

New member
Sosyal Etki Nedir? Bir KPSS Hikâyesiyle Anlatım

Merhaba forum arkadaşları! Bugün, hepimizin hayatında farkında olmadan şekillendiren bir kavramı konuşacağız: **Sosyal Etki**. KPSS hazırlığı yapan birinin hayatında sosyal etkilerin nasıl şekillendiğini anlatan kısa bir hikâye paylaşmak istiyorum. Bu hikâyede, erkeklerin daha çözüm odaklı ve stratejik, kadınların ise daha empatik ve ilişki odaklı yaklaşımlarını nasıl şekillendirdiğini göstermek istiyorum. Hadi gelin, başlıyoruz!

Hikâyemiz Başlıyor: Ayşe ve Burak’ın KPSS Yolculuğu

Ayşe ve Burak, KPSS’ye hazırlanan iki arkadaş. Birbirlerinden tamamen farklı iki dünyaya sahipler. Ayşe, başından beri sosyal bilimlere ilgi duyan, empati gücü yüksek ve insanlarla ilişkilerini derinlemesine yaşayan bir karakter. Burak ise mantıklı, analitik düşünen ve her şeyi stratejik bir açıdan değerlendiren biri. Ayşe'nin hep insan ilişkilerine odaklanması, Burak’ın ise her şeyin çözümünü bulmaya çalışması, onların KPSS yolculuğunda yaşadıkları sosyal etkilerin en büyük sebepleri.

Ayşe, bir sabah erkenden uyanıp KPSS’yi kazanma hayaliyle masasına oturdu. Hedefi öğretmenlikti ve bu sınav, onun için sadece bir diploma değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluğunu yerine getirme arzusuydu. Fakat, derinlerde bir yerde Ayşe'nin endişesi vardı: “Ya sınavı kazanamazsam? Ya çevremdeki herkes bu süreçte bana yardımcı olamazsa?” İşte, burada **sosyal etki** devreye giriyordu. Ailesinin ve çevresinin beklentileri, onun üzerinde baskı oluşturuyor, sosyal çevresinden aldığı yargılar ve duygusal geri bildirimler ona önemli bir etkide bulunuyordu.

Burak ise sabah kalktığında, işe koyulmuştu. Öğretmenlik mi, müfettişlik mi? Öncelikle işin ne kadar verimli olduğunu hesapladı. Hedefini belirledi: KPSS'yi kazanacak ve ardından en hızlı şekilde bir iş bulacaktı. Onun için bu süreç, tamamen verimli ve stratejik bir planı takip etmekten ibaretti. Sosyal çevresi hakkında pek fazla endişelenmiyordu çünkü Burak’ın sosyal etkileşimleri genellikle kendi kişisel hedeflerine odaklanıyordu.

Ayşe'nin Empatik Bakışı: Sosyal Etki ve Kaygılar

Ayşe, KPSS’ye hazırlanmaya başlarken ilk günden itibaren kendini toplumsal etkilere daha duyarlı buluyordu. Özellikle ailesinin ve çevresindeki insanların beklentileri, onun üzerinde büyük bir baskı yaratıyordu. Annesi, “Ayşe, bu sınavı kazanmazsan seni hiç kimse anlamaz, hem bir öğretmen olarak çok iyi iş çıkarırsın” diyordu. Ayşe’nin kafasında bu yorum sürekli çınlıyordu. **Sosyal etki**, onun motivasyonunu artıran bir faktör olduğu gibi, aynı zamanda korkularını da pekiştiriyordu. Bu etkiyi fark ettiğinde, sınav kaygısı ve başarma baskısı arasında gidip geliyordu.

Ayşe'nin sosyal etkiye karşı olan bu duygusal tepkiyi, kadınların genellikle daha güçlü bir şekilde hissettiği bilinir. Çünkü kadınlar, başkalarının duygusal ihtiyaçlarını anlama ve onların hayatlarında yer edinme konusunda çok daha empatik yaklaşır. Ayşe, sınav hazırlık sürecinde yalnızca kendi hedeflerine değil, aynı zamanda ailesinin ve arkadaşlarının duygusal ihtiyaçlarına da dikkat ediyordu. Çevresinin beklentilerine duyarlı bir şekilde sınavı geçmek, ona hem içsel huzur hem de aile ilişkilerini sağlıklı tutma açısından önem taşıyordu.

Fakat, Ayşe'nin bu duyarlı yaklaşımı bazen onu daha fazla endişeye sürüklüyordu. Sosyal etki, onun kişisel hedeflerine ulaşma yolunda engel oluşturuyordu. “Ya kazanamazsam?” sorusu, Ayşe’nin her gün karşılaştığı bir içsel diyalogdu.

Burak'ın Stratejik Bakışı: Sosyal Etkiyi Yönetmek

Burak, KPSS’ye hazırlık sürecinde, başkalarının beklentileri ve duygusal etkiler konusunda Ayşe kadar duyarlı değildi. Burak için başarı, ölçülebilir, stratejik ve çözüm odaklı bir hedefti. “Sınavı kazandığında hangi bölümü tercih edebilirim? Hangi alanlarda daha yüksek puan alırım?” gibi sorulara odaklanarak hazırlığını yapıyordu. Burak’ın bakış açısına göre, çevresinin duygusal etkileri, verimli çalışma sürecini bozan bir faktördü.

Burak'ın stratejik yaklaşımı, sosyal etkilerden bağımsız olarak bir plan yapmayı ve bu plana sadık kalmayı içeriyordu. Ayşe’nin ailesinin "başarılı olmak için mükemmel olmalısın" şeklindeki baskıları, Burak için sadece gereksiz bir gürültüydü. Onun için başarılı olmak, ancak çok çalışarak ve doğru stratejileri uygulayarak mümkün olabilirdi.

Burak, genellikle sosyal etkiyi "yönetilebilir bir faktör" olarak görüyordu. Ona göre çevrenin etkilerini kontrol etmek mümkündü; örneğin, aileyi sınav hakkında daha az konuşturarak ve sadece verimli çalışmaya odaklanarak, başarılı olabileceğini düşünüyordu. Burak için sosyal etki, bir nevi dışsal bir faktördü, ama bu faktör üzerinde kontrol sahibi olmak, kişisel başarıyı etkilemek için önemliydi.

Sosyal Etkinin Sınav Üzerindeki Etkisi: Toplumsal ve Kişisel Bağlar

Ayşe ve Burak’ın farklı bakış açıları, sosyal etkinin ne kadar güçlü bir rol oynadığını gösteriyor. **Sosyal etki**, bireylerin duygusal hallerini, çalışma motivasyonlarını ve hedeflerine nasıl yaklaşacaklarını doğrudan etkileyebilir. Ayşe’nin empatik yaklaşımı, ona içsel bir huzur ve toplumla uyum sağlama amacı verirken, Burak’ın çözüm odaklı yaklaşımı, sınavı bir görev olarak görüp duygusal baskıları geri planda bırakmasını sağladı.

Toplumda, sosyal etki genellikle çevreden gelen beklentilerle şekillenir. Ayşe’nin ailesinin ve arkadaşlarının ona duyduğu güven, onu duygusal olarak etkilerken, Burak’ın çevresi de genellikle daha az yargılayıcı ve daha az baskı yapan bir yapıya sahipti. Bu farklı etkileşim biçimleri, aynı hedefe ulaşma yolunda farklı stratejiler geliştirilmesine yol açmıştır.

Kadınlar, toplumsal baskı ve ilişkiler üzerinden sosyal etkiyi daha derin hissedebilirken, erkekler bu etkiyi genellikle daha stratejik bir şekilde yönetme eğilimindedir. Her iki bakış açısı da kendi içinde geçerlidir ve birinin diğerine üstün olduğunu söylemek, durumu anlamayı zorlaştırır.

Sonuç ve Forum Tartışması

Ayşe ve Burak’ın hikâyesi, sosyal etkinin bireyler üzerindeki farklı etkilerini ortaya koyuyor. Erkeklerin çözüm odaklı ve stratejik bakış açıları, kadınların ise empatik ve ilişki odaklı yaklaşımları, sosyal etkinin nasıl şekillendiğini gösteriyor. Sosyal etki, yalnızca çevremizin bize uyguladığı baskılarla ilgili değil, aynı zamanda kendi içsel dünyamızdaki hedefler, değerler ve duygularla da bağlantılıdır.

Şimdi forumda tartışmaya açmak istiyorum:

1. **Sosyal etki**, KPSS gibi önemli bir sınavda nasıl şekillendirici bir rol oynar?

2. Erkeklerin ve kadınların sosyal etkiye yaklaşımları arasındaki farklar, başarıyı nasıl etkiler?

3. Sosyal etkinin kişisel hedefler üzerinde yaratabileceği olumlu ya da olumsuz etkiler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum! Hadi, bu konuyu birlikte tartışalım ve farklı bakış açıları kazanalım!