Bülent Ersoy’un orkestrası, 28 Ağustos’ta Lefkoşa’ya geldi. Orkestra üyeleri, Ercan Havalimanı’nda konser verecekleri otelin temin ettiği düzmece PCR testleri ile yakalandı. Bülent Ersoy, daha evvel Ada’ya gelmesi niçiniyle grubun ortasında yer almadı. Orkestra, havalimanında yapılan testlerinin negatif çıkması daha sonrasında polis nezaretinde sahneye, sonraki günü ise hakim karşısına çıktı.
Dün görülen davada, 21 kişilik orkestranın şefi 45 gün mahpus cezasına çarptırılırken, orkestra üyelerine bir ay mahpus cezası verildi. Mahkeme çıkışı isyan eden müzisyenler, Bülent Ersoy’a “Hani servetini harcayacaktın? Herkesi işinden gücünden etti, devlet memurluğundan etti” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.
BÜLENT ERSOY’DAN AÇIKLAMA
Yaşanan gelişmelerin akabinde suçlamaları kabul etmeyen Bülent Ersoy, toplumsal medya hesabından bir açıklama yaptı. Avukatını vekil atayan Ersoy’un paylaşımında şu tabirler yer aldı:
“Müvekkilem Bülent Ersoy’a günlerdir yapılan haksız, mesnetsiz suçlamalar ve iftiralar hakkında bilgi dezenformasyonunu engellemek ve kamuoyunu doğrularla aydınlatmak hedefiyle bu bildiri yazılmış olup kamuoyunun bilgisine sunulur. Öncelikle belirtmek isteriz ki, 28.08.2021 tarihinde vereceği konser için iki gün evvelde yani 26.08.2021 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giden müvekkilem, bayağı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı üzere yasal prosedürlere uyarak seyahatini gerçekleştirmiştir. Bu sebeple de KKTC’ye giriş çıkışlarda rastgele bir sorun yaşamamıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde uydurma PCR testinden dolayı yargılanan orkestra grubu, konser başına fiyat alan, bağımsız çalışan ve müvekkilem üzere biroldukça sanatkara da fiyat karşılığında hizmet veren bir takımdır. İlgili orkestra grubunun hangi kurallarda ve ne biçimde KKTC’ye geldiği konusunda müvekkilemin rastgele bir bilgisi bulunmamaktadır. Çünkü müvekkilem, ne bir organizatör ne bir pasaport nazaranvlisi ne de PCR testi yapan yahut denetim eden sıhhat çalışanıdır. Bu sebeple kamuoyunda müvekkilemi karalamak emeliyle sahneyi paylaştığı müzisyen arkadaşlarının uydurma PCR testi yaptırdığı ya da yaptırıldığı argümanının muhatabı müvekkilemin kendisi değildir. Fakat bu durumu fırsat bilen bir kısım berbat niyetli şahıslar toplumsal medyadaki temelsiz telaffuzlarıyla müvekkilemi münferit olayın sebebi olmakla suçlamaktadırlar. halbuki müvekkilemin bu durumla ilgili hiç bir türel teması bulunmamaktadır.
Müvekkilem sahne arkadaşlarına dayanak olmak için yalnızca insani hislerle onların hem maddi birebir vakitte manevi olarak yanında bulunmuş, özgürlüklerine kavuşmaları için olağanüstü bir uğraş sarf etmiştir. Lakin kamuoyunun da takdir edeceği üzere müvekkilem ne bir hâkim ne de kanun koyucunun kendisidir. Müvekilem verilen mahpus sonucunı en az orkestra arkadaşları kadar derin bir hüzünle karşılamıştır. İlgili orkestra grubunun almış olduğu cezayı kullanarak berbat niyetle kamuoyunu yanıltmaya çalışan ve müvekkilemin kişiliğine hücumda bulunan zihniyetleri şiddetle kınıyor, işin aslını ve aslını bilmeden yorum yapan berbat niyetli şahıslar hakkında gerekli hata duyurularında bulunacağımızı kamuoyuna hürmetle duyuruyoruz.”
Dün görülen davada, 21 kişilik orkestranın şefi 45 gün mahpus cezasına çarptırılırken, orkestra üyelerine bir ay mahpus cezası verildi. Mahkeme çıkışı isyan eden müzisyenler, Bülent Ersoy’a “Hani servetini harcayacaktın? Herkesi işinden gücünden etti, devlet memurluğundan etti” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.
BÜLENT ERSOY’DAN AÇIKLAMA
Yaşanan gelişmelerin akabinde suçlamaları kabul etmeyen Bülent Ersoy, toplumsal medya hesabından bir açıklama yaptı. Avukatını vekil atayan Ersoy’un paylaşımında şu tabirler yer aldı:
“Müvekkilem Bülent Ersoy’a günlerdir yapılan haksız, mesnetsiz suçlamalar ve iftiralar hakkında bilgi dezenformasyonunu engellemek ve kamuoyunu doğrularla aydınlatmak hedefiyle bu bildiri yazılmış olup kamuoyunun bilgisine sunulur. Öncelikle belirtmek isteriz ki, 28.08.2021 tarihinde vereceği konser için iki gün evvelde yani 26.08.2021 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giden müvekkilem, bayağı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı üzere yasal prosedürlere uyarak seyahatini gerçekleştirmiştir. Bu sebeple de KKTC’ye giriş çıkışlarda rastgele bir sorun yaşamamıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde uydurma PCR testinden dolayı yargılanan orkestra grubu, konser başına fiyat alan, bağımsız çalışan ve müvekkilem üzere biroldukça sanatkara da fiyat karşılığında hizmet veren bir takımdır. İlgili orkestra grubunun hangi kurallarda ve ne biçimde KKTC’ye geldiği konusunda müvekkilemin rastgele bir bilgisi bulunmamaktadır. Çünkü müvekkilem, ne bir organizatör ne bir pasaport nazaranvlisi ne de PCR testi yapan yahut denetim eden sıhhat çalışanıdır. Bu sebeple kamuoyunda müvekkilemi karalamak emeliyle sahneyi paylaştığı müzisyen arkadaşlarının uydurma PCR testi yaptırdığı ya da yaptırıldığı argümanının muhatabı müvekkilemin kendisi değildir. Fakat bu durumu fırsat bilen bir kısım berbat niyetli şahıslar toplumsal medyadaki temelsiz telaffuzlarıyla müvekkilemi münferit olayın sebebi olmakla suçlamaktadırlar. halbuki müvekkilemin bu durumla ilgili hiç bir türel teması bulunmamaktadır.
Müvekkilem sahne arkadaşlarına dayanak olmak için yalnızca insani hislerle onların hem maddi birebir vakitte manevi olarak yanında bulunmuş, özgürlüklerine kavuşmaları için olağanüstü bir uğraş sarf etmiştir. Lakin kamuoyunun da takdir edeceği üzere müvekkilem ne bir hâkim ne de kanun koyucunun kendisidir. Müvekilem verilen mahpus sonucunı en az orkestra arkadaşları kadar derin bir hüzünle karşılamıştır. İlgili orkestra grubunun almış olduğu cezayı kullanarak berbat niyetle kamuoyunu yanıltmaya çalışan ve müvekkilemin kişiliğine hücumda bulunan zihniyetleri şiddetle kınıyor, işin aslını ve aslını bilmeden yorum yapan berbat niyetli şahıslar hakkında gerekli hata duyurularında bulunacağımızı kamuoyuna hürmetle duyuruyoruz.”