Büyükçekmece Kordonboyu’nda 2018 yılında hizmete giren Büyükçekmece Belediyesi Orhan Veli Toplumsal Tesisleri edebiyat severlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Ancak tesislerin girişinde panolara asılan şiirlerden birisinin Orhan Veli’ye ilişkin olmadığı ortaya çıktı.
Hürriyet Gazetesi müellifi İhsan Yılmaz da bugünkü yazısında tesislerdeki bu olayı kaleme aldı.
İhsan Yılmaz’ın yazısı şöyleki:
“İstanbul’u en hoş anlatan şairlerden birinin yaşadığı kentte bir kültür ve hayat merkezine isminin verilmesinden daha doğal ne olabilir?
Çerçeveletilip asılanlardan biri de aslına bakarsan ‘İstanbul’u Dinliyorum’ şiiri.
Fakat ancak duvardaki ikinci şiire. İşte onda bir gariplik var.
Şiirin ismi, ‘Öyle Bir Vakitte Gel Ki / Vazgeçmek Mümkün Olmasın.’
Uzun bir şiir.
İyi, hoş de Orhan Veli’nin bu biçimde bir şiiri yok ki…
‘Davet’ isminde kısa bir şiiri var, “Bekliyorum; / O denli bir havada gel ki, / vazgeçmek mümkün olmasın!” diye. Lakin şiir bu kadar.
Anlaşılıyor ki toplumsal tesise Orhan Veli’nin ismini verenler, sıra bir şiirini çerçeveletip asmaya gelince internete başvurmakla yetinmişler.
En yakın kitapçıda basitçe bulabilecekleri ‘Bütün Şiirleri’ kitabına bakma zahmetine bile girmemişler.
Gelelim çakma şiire. Haydi internetten bakıp aldınız, hiç şayet olmazsa onu gerçek dürüst bastırsaydınız. Onda bile yalnızca dizeler değil, sözler de bölünmüş. Bir şairin ismini verdiğiniz toplumsal tesise, biri çakma iki şiirin fotokopici çıktısını çerçeveletip asmak ona hürmet göstermek değil en sıradan tabiriyle saygısızlıktır.
Gelelim çakma şiire. Haydi internetten bakıp aldınız, hiç şayet olmazsa onu yanlışsız dürüst bastırsaydınız. Onda bile yalnızca dizeler değil, sözler de bölünmüş. Bir şairin ismini verdiğiniz toplumsal tesise, biri çakma iki şiirin fotokopici çıktısını çerçeveletip asmak ona hürmet göstermek değil en sıradan tabiriyle saygısızlıktır.
Moderatörü uyarması, yazısını şiirleştiren kişiyi uyarması falan işe yaramıyor ve 2010 yılından itibaren şiir Orhan Veli imzasıyla on binlerce kere paylaşılıyor.
Hatta ortalarında Ceyhun Yılmaz’ın da olduğu bir hayli kişi romantik imajlar eşliğinde şiire klip çekip YouTube’da yayınlamış.
Ne diyelim, o denli bir vakitte yaz ki kimse anlamasın şiirin senin olmadığını…
İnternet vaktinde.”
Ancak tesislerin girişinde panolara asılan şiirlerden birisinin Orhan Veli’ye ilişkin olmadığı ortaya çıktı.
Hürriyet Gazetesi müellifi İhsan Yılmaz da bugünkü yazısında tesislerdeki bu olayı kaleme aldı.
İhsan Yılmaz’ın yazısı şöyleki:
“İstanbul’u en hoş anlatan şairlerden birinin yaşadığı kentte bir kültür ve hayat merkezine isminin verilmesinden daha doğal ne olabilir?
Çerçeveletilip asılanlardan biri de aslına bakarsan ‘İstanbul’u Dinliyorum’ şiiri.
Fakat ancak duvardaki ikinci şiire. İşte onda bir gariplik var.
Şiirin ismi, ‘Öyle Bir Vakitte Gel Ki / Vazgeçmek Mümkün Olmasın.’
Uzun bir şiir.
İyi, hoş de Orhan Veli’nin bu biçimde bir şiiri yok ki…
‘Davet’ isminde kısa bir şiiri var, “Bekliyorum; / O denli bir havada gel ki, / vazgeçmek mümkün olmasın!” diye. Lakin şiir bu kadar.
Anlaşılıyor ki toplumsal tesise Orhan Veli’nin ismini verenler, sıra bir şiirini çerçeveletip asmaya gelince internete başvurmakla yetinmişler.
En yakın kitapçıda basitçe bulabilecekleri ‘Bütün Şiirleri’ kitabına bakma zahmetine bile girmemişler.
Gelelim çakma şiire. Haydi internetten bakıp aldınız, hiç şayet olmazsa onu gerçek dürüst bastırsaydınız. Onda bile yalnızca dizeler değil, sözler de bölünmüş. Bir şairin ismini verdiğiniz toplumsal tesise, biri çakma iki şiirin fotokopici çıktısını çerçeveletip asmak ona hürmet göstermek değil en sıradan tabiriyle saygısızlıktır.
Gelelim çakma şiire. Haydi internetten bakıp aldınız, hiç şayet olmazsa onu yanlışsız dürüst bastırsaydınız. Onda bile yalnızca dizeler değil, sözler de bölünmüş. Bir şairin ismini verdiğiniz toplumsal tesise, biri çakma iki şiirin fotokopici çıktısını çerçeveletip asmak ona hürmet göstermek değil en sıradan tabiriyle saygısızlıktır.
Moderatörü uyarması, yazısını şiirleştiren kişiyi uyarması falan işe yaramıyor ve 2010 yılından itibaren şiir Orhan Veli imzasıyla on binlerce kere paylaşılıyor.
Hatta ortalarında Ceyhun Yılmaz’ın da olduğu bir hayli kişi romantik imajlar eşliğinde şiire klip çekip YouTube’da yayınlamış.
Ne diyelim, o denli bir vakitte yaz ki kimse anlamasın şiirin senin olmadığını…
İnternet vaktinde.”