58. Altın Portakal Sinema Şenliği’nde yarışan ‘Zuhal’ sineması, birinci gün seyirciyle buluştu. Direktör Nazlı Elif Durlu’nun birinci uzun metraj çalışması olan sinema, seyirciden tam not aldı. Bir bayanın içsel seyahatinin anlatıldığı sinemanın başrol oyuncusu Nihal Yalçın, performansıyla göz doldurdu.
“YEPYENİ BİR ŞEY SEYRETTİM”
Sineması 2.5 yıl daha sonra birinci sefer şenlikte seyrettiğini söyleyen Nihal Yalçın, “2.5 sene evvel ben oynayıp sinemadan çıktım. İnsanın yaptığı işin görüldüğünü görmesi ve takımca seyretmek epey keyifli. O kadar uzun vakit geçtikten daha sonra sinemayla ilgili biraz düşünmeye gereksinimim var. Zira ben de yepisyeni bir şey seyrettiğimi hissediyorum. Pandemiyle bir arada insanın mesleğiyle ilgili işi yapıyor olması, meslektaşlarıyla bir ortaya geliyor olması, mesleğinden bahsediyor olması bana hayli yeterli geldi. Burada olmaktan dolayı epeyce keyfim yerinde” dedi.
“İLK SİNEMAM GÖZÜYLE BAKIYORUM”
Zuhal karakterinin şimdiye kadar mesleğinde oynadığı karakterlerin haricinde bir karakter olduğunu belirten Yalçın, “İlk defa baştan sona alıp, macerasını yaşadığım bir şey oynadım. Çok keyifliydi, bir oyuncu olarak öteki bir deneyim benim için. İç dinamiği epeyce güçlü bir karakter olduğu için yaptığım hiç bir işe haksızlık etmek istemem ancak birinci sinemam gözüyle bakıyorum. Zira birinci kere bu kadar içerisinde olduğum, bu kadar ilişkin hissettiğim sette de bulunmadım, bu biçimde bir karakter de oynamadım. Bu yüzden benim için ilk” diye konuştu.
“ENTERESAN BİR TECRÜBEYDİ”
Sinemada epey keyif alarak oynadığını söyleyen Yalçın, “Yönetmenimiz dayanılmaz bir bayan. hiç bir tansiyon yaşamadan, hiç zorluk yaşatmadan, tüm sorularıma yanıt vererek epey keyifle çalıştım. Dün gördüğüm şey de bir direktörün hiç bir biçimde ortalara atmadığı, tek başına bir sineması bize fazlaca sakin halde anlattığı bir iş. Set süreci de öyleydi, o yüzden benim için hayli keyifli, oyuncu olarak da enteresan bir tecrübeydi” dedi.
“KEŞKE ‘EN DÜZGÜN BAYAN OYUNCU’ MÜKAFATINI ALIP GİTSEK”
‘Zuhal’ karakterinin şenlik algısının haricinde bir karakter olduğunu belirten Yalçın, “İnsan bir şenliğe geliyorsa ödüllendirilmek istiyor. Bu işin konsepti bu. Ödüllendirilmek demek, görülmek demek. Bunu da bunun için yapıyoruz. Zuhal genel bir şenlik algısının haricinde bir sinema ve karakter diye düşünüyorum. O alışkın olduğumuz acıklı, hislerini ağır yaşayan, oradan oraya savrulan bir karakter değil. Çok eli yüzü düzgün, epey dengeli ve epeyce içeriden yaşadığı için her şeyi, bilmiyorum heyet ne düşünür. Keşke ‘en güzel bayan oyuncu’ mükafatını alıp gitsek. Şenlikteki öbür sinemaları görmedim, oradaki bayan arkadaşlarım ne yapmış bilmiyorum. Dün akşam ben ödülümü aldım” diye konuştu.
“YEPYENİ BİR ŞEY SEYRETTİM”
Sineması 2.5 yıl daha sonra birinci sefer şenlikte seyrettiğini söyleyen Nihal Yalçın, “2.5 sene evvel ben oynayıp sinemadan çıktım. İnsanın yaptığı işin görüldüğünü görmesi ve takımca seyretmek epey keyifli. O kadar uzun vakit geçtikten daha sonra sinemayla ilgili biraz düşünmeye gereksinimim var. Zira ben de yepisyeni bir şey seyrettiğimi hissediyorum. Pandemiyle bir arada insanın mesleğiyle ilgili işi yapıyor olması, meslektaşlarıyla bir ortaya geliyor olması, mesleğinden bahsediyor olması bana hayli yeterli geldi. Burada olmaktan dolayı epeyce keyfim yerinde” dedi.
“İLK SİNEMAM GÖZÜYLE BAKIYORUM”
Zuhal karakterinin şimdiye kadar mesleğinde oynadığı karakterlerin haricinde bir karakter olduğunu belirten Yalçın, “İlk defa baştan sona alıp, macerasını yaşadığım bir şey oynadım. Çok keyifliydi, bir oyuncu olarak öteki bir deneyim benim için. İç dinamiği epeyce güçlü bir karakter olduğu için yaptığım hiç bir işe haksızlık etmek istemem ancak birinci sinemam gözüyle bakıyorum. Zira birinci kere bu kadar içerisinde olduğum, bu kadar ilişkin hissettiğim sette de bulunmadım, bu biçimde bir karakter de oynamadım. Bu yüzden benim için ilk” diye konuştu.
“ENTERESAN BİR TECRÜBEYDİ”
Sinemada epey keyif alarak oynadığını söyleyen Yalçın, “Yönetmenimiz dayanılmaz bir bayan. hiç bir tansiyon yaşamadan, hiç zorluk yaşatmadan, tüm sorularıma yanıt vererek epey keyifle çalıştım. Dün gördüğüm şey de bir direktörün hiç bir biçimde ortalara atmadığı, tek başına bir sineması bize fazlaca sakin halde anlattığı bir iş. Set süreci de öyleydi, o yüzden benim için hayli keyifli, oyuncu olarak da enteresan bir tecrübeydi” dedi.
“KEŞKE ‘EN DÜZGÜN BAYAN OYUNCU’ MÜKAFATINI ALIP GİTSEK”
‘Zuhal’ karakterinin şenlik algısının haricinde bir karakter olduğunu belirten Yalçın, “İnsan bir şenliğe geliyorsa ödüllendirilmek istiyor. Bu işin konsepti bu. Ödüllendirilmek demek, görülmek demek. Bunu da bunun için yapıyoruz. Zuhal genel bir şenlik algısının haricinde bir sinema ve karakter diye düşünüyorum. O alışkın olduğumuz acıklı, hislerini ağır yaşayan, oradan oraya savrulan bir karakter değil. Çok eli yüzü düzgün, epey dengeli ve epeyce içeriden yaşadığı için her şeyi, bilmiyorum heyet ne düşünür. Keşke ‘en güzel bayan oyuncu’ mükafatını alıp gitsek. Şenlikteki öbür sinemaları görmedim, oradaki bayan arkadaşlarım ne yapmış bilmiyorum. Dün akşam ben ödülümü aldım” diye konuştu.