erkan_623
New member
Altınöz, Erbakan’ın vefatının 11’inci yılı ötürüsıyla AA muhabirine, babasının fazlaca özel bir insan olduğunu, her vakit örnek gösterilecek hareket ve davranışlar sergilediğini söylemiş oldu.
Erbakan’ın ibadetler ve çeşitli davranışlar konusunda kendilerine hiç bir vakit baskı yapmadığını belirten Altınöz, “Evde daima güler yüzlüydü, bağırmaz, sesini yükseltmezdi. hiç bir vakit konutta özel işlerle ilgili bizi soruna düşürecek davranışlarda bulunmazdı. Annemiz için de bu geçerliydi. Erbakan Hoca’nın konutta ‘Bu yemeğin tuzu az olmuş, bu uygun pişmemiş, keşke bundan yemeseydik’ yahut ‘Gömleğimin düğmesi niye yok’ üzere hiç bir davranışıyla karşılaşmadık. Yalnızca bir şey yapılmasını isterse ‘Bugün şunu yaparsanız âlâ olur’ sıkıntısı.” diye konuştu.
– “AKRABALARINI KESİNLİKLE ARAR, HATIRLARINI SORARDI”
Babasının yoğunluk niçiniyle ailesine ve akrabalarına vakit ayırma talihinin pek olmadığını tabir eden Altınöz, “Çünkü daima buluşmalarda, seyahatlerde ve kent haricindeydı. Fakat bizlerle birlikte olduğu vakit içinderı kesinlikle en hoş biçimde değerlendirirdi. Akraba bağlantılarına de epey değer verirdi. Yaşları küçük dahi olsa bütün akrabalarını kesinlikle arar, hal ve hatırlarını sorardı. Onların bir kasveti var ise bunlarla ilgilenirdi.” tabirini kullandı.
12 Eylül ve 28 Şubat süreçlerini birlikte yaşadıklarını aktaran Altınöz, bu süreçte de babasının kendilerine yönelik rastgele bir olumsuzluk yansıtmadığını söylemiş oldu. Altınöz şu biçimde devam etti:
“Tabii ki biz basını takip ediyoruz, ülkenin gündemini takip ediyoruz, ortada olağanüstü bir durum var. Bunlar bizi etkiledi fakat şahsî olarak babamızın ailemize yansıttığı hiç bir durumla karşılaşmadık. bu biçimde sıkıntısı ki ‘Olanda hayır vardır, kesinlikle güzel bir yere varacaktır’ sıkıntısı. 28 Şubat’taki olaylı MGK toplantısı daha sonrasında meskene geldiğinde babamızı yüzündeki her zamanki tebessümüyle gördük. ‘Ne oluyor, ortalık birbirine girdi’ dedik. Erbakan Hoca’mız ‘Bir şey olduğu yok canım’ deyip geçmişti. Yani bu kadar olayları büyütmeyen ve yansıtma noktasında da bunu en hoş biçimde tolere eden bir insandı.”
Erbakan’ın 28 Şubat darbesi daha sonrası siyasi yasaklı olması niçiniyle çalışmalarının sekteye uğradığının anımsatan Altınöz, “Bu süreçte babamızla daha fazla bir ortada olma imkanı bulduk. Ancak hiç bir vakit durmadı, ‘Ben siyasi yasaklıyım, tamam, ben artık şu kadar mühlet konutumda oturacağım’ üzere bir şey olmadı. O her vakit faaliyetlerine imkanlar ölçüsünde devam etti.” sözlerini kullandı.
Erbakan’ın her anının anlatılmaya bedel olduğunu aktaran Altınöz, “Erbakan Hoca’mız her vakit şunu söylerdi, ‘Cenab-ı Allah’ın isteğinden sakın ayrılmayın, Cenab-ı Allah’ın isteği neredeyse kesinlikle hayır oradadır, bunun dışına çıkmayın’. Yani Erbakan Hoca’mız tam bir teslimiyet örneğiydi. Her vakit ferdî menfaatlerin önünde daima milletin, ümmetin ve insanlığın menfaatini tutmasını son nefesine kadar daima bize öğütledi.” diye konuştu.
– “OĞLUNDAN AYIRMAZDI”
Necmettin Erbakan’ın damadı Mehmet Altınöz ise kayınpederinin kendisini oğlundan ayırmadığını lisana getirdi.
Biroldukça seyahate birlikte çıktığı Erbakan’ın bundan epeyce şad olduğunu söyleyen Altınöz, “Erbakan Hoca’mız hayli asil bir insandı. Erbakan Hoca yalnızca bana ve evladına değil, etrafındaki insanlara karşı da hakikaten epey müşfik, babacan bir insandı.” dedi.
Erbakan’ın damadı olmanın kendisi için erdem olduğunu vurgulayan Altınöz, “Erbakan Hoca’nın damadı denildiği vakit adeta Erbakan’ın yerine koymak suretiyle bize hürmet gösteriliyor. Beşerler boynumuza sarılıyor, Erbakan Hoca gelmiş üzere bir muamele yapıyorlar.” biçiminde konuştu.
Elif Erbakan’la evlendikten daha sonra Necmettin Erbakan ve Fatih Erbakan’ın da dairesinin olduğu apartmanda yaşamaya başladığını bildiren Altınöz, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:
“Bir aile konutudur burası. Genel Liderimiz Sayın Fatih Erbakan ve Elif hanımla bir arada yaklaşık 20 yıldır burada yaşıyoruz. Erbakan Hoca’mız vefat edene kadar burada, bu apartmanda beraberydik. Alt katta oturuyordu Erbakan Hoca’mız. Konutumuza geleceği vakit yarım saat evvel büyük bir kutu içerisinde çikolata ve çiçek gönderirdi. Tıpkı apartmanda oturmamıza karşın her ziyaretinde kesinlikle bu jesti yapardı. Çok hoş bir incelik, bunu hiç bir vakit unutmuyorum.”
Erbakan’ın insanlara büyük hürmet duyduğuna işaret eden Altınöz, “Bir gün Erbakan Hoca’nın meskenine ziyarete gitmiştim. Oturma odasında gazete okurken Erbakan Hoca’mız yatak odasından mutfağa hakikat geçerken beni gördü. daha sonra döndü, pijamasını değiştirdi yeniden geldi. Yani bu biçimdesine ince noktalarda epey hassasiyet gösteren bir insandı.” dedi.
KAYNAK: AA
Erbakan’ın ibadetler ve çeşitli davranışlar konusunda kendilerine hiç bir vakit baskı yapmadığını belirten Altınöz, “Evde daima güler yüzlüydü, bağırmaz, sesini yükseltmezdi. hiç bir vakit konutta özel işlerle ilgili bizi soruna düşürecek davranışlarda bulunmazdı. Annemiz için de bu geçerliydi. Erbakan Hoca’nın konutta ‘Bu yemeğin tuzu az olmuş, bu uygun pişmemiş, keşke bundan yemeseydik’ yahut ‘Gömleğimin düğmesi niye yok’ üzere hiç bir davranışıyla karşılaşmadık. Yalnızca bir şey yapılmasını isterse ‘Bugün şunu yaparsanız âlâ olur’ sıkıntısı.” diye konuştu.
– “AKRABALARINI KESİNLİKLE ARAR, HATIRLARINI SORARDI”
Babasının yoğunluk niçiniyle ailesine ve akrabalarına vakit ayırma talihinin pek olmadığını tabir eden Altınöz, “Çünkü daima buluşmalarda, seyahatlerde ve kent haricindeydı. Fakat bizlerle birlikte olduğu vakit içinderı kesinlikle en hoş biçimde değerlendirirdi. Akraba bağlantılarına de epey değer verirdi. Yaşları küçük dahi olsa bütün akrabalarını kesinlikle arar, hal ve hatırlarını sorardı. Onların bir kasveti var ise bunlarla ilgilenirdi.” tabirini kullandı.
12 Eylül ve 28 Şubat süreçlerini birlikte yaşadıklarını aktaran Altınöz, bu süreçte de babasının kendilerine yönelik rastgele bir olumsuzluk yansıtmadığını söylemiş oldu. Altınöz şu biçimde devam etti:
“Tabii ki biz basını takip ediyoruz, ülkenin gündemini takip ediyoruz, ortada olağanüstü bir durum var. Bunlar bizi etkiledi fakat şahsî olarak babamızın ailemize yansıttığı hiç bir durumla karşılaşmadık. bu biçimde sıkıntısı ki ‘Olanda hayır vardır, kesinlikle güzel bir yere varacaktır’ sıkıntısı. 28 Şubat’taki olaylı MGK toplantısı daha sonrasında meskene geldiğinde babamızı yüzündeki her zamanki tebessümüyle gördük. ‘Ne oluyor, ortalık birbirine girdi’ dedik. Erbakan Hoca’mız ‘Bir şey olduğu yok canım’ deyip geçmişti. Yani bu kadar olayları büyütmeyen ve yansıtma noktasında da bunu en hoş biçimde tolere eden bir insandı.”
Erbakan’ın 28 Şubat darbesi daha sonrası siyasi yasaklı olması niçiniyle çalışmalarının sekteye uğradığının anımsatan Altınöz, “Bu süreçte babamızla daha fazla bir ortada olma imkanı bulduk. Ancak hiç bir vakit durmadı, ‘Ben siyasi yasaklıyım, tamam, ben artık şu kadar mühlet konutumda oturacağım’ üzere bir şey olmadı. O her vakit faaliyetlerine imkanlar ölçüsünde devam etti.” sözlerini kullandı.
Erbakan’ın her anının anlatılmaya bedel olduğunu aktaran Altınöz, “Erbakan Hoca’mız her vakit şunu söylerdi, ‘Cenab-ı Allah’ın isteğinden sakın ayrılmayın, Cenab-ı Allah’ın isteği neredeyse kesinlikle hayır oradadır, bunun dışına çıkmayın’. Yani Erbakan Hoca’mız tam bir teslimiyet örneğiydi. Her vakit ferdî menfaatlerin önünde daima milletin, ümmetin ve insanlığın menfaatini tutmasını son nefesine kadar daima bize öğütledi.” diye konuştu.
– “OĞLUNDAN AYIRMAZDI”
Necmettin Erbakan’ın damadı Mehmet Altınöz ise kayınpederinin kendisini oğlundan ayırmadığını lisana getirdi.
Biroldukça seyahate birlikte çıktığı Erbakan’ın bundan epeyce şad olduğunu söyleyen Altınöz, “Erbakan Hoca’mız hayli asil bir insandı. Erbakan Hoca yalnızca bana ve evladına değil, etrafındaki insanlara karşı da hakikaten epey müşfik, babacan bir insandı.” dedi.
Erbakan’ın damadı olmanın kendisi için erdem olduğunu vurgulayan Altınöz, “Erbakan Hoca’nın damadı denildiği vakit adeta Erbakan’ın yerine koymak suretiyle bize hürmet gösteriliyor. Beşerler boynumuza sarılıyor, Erbakan Hoca gelmiş üzere bir muamele yapıyorlar.” biçiminde konuştu.
Elif Erbakan’la evlendikten daha sonra Necmettin Erbakan ve Fatih Erbakan’ın da dairesinin olduğu apartmanda yaşamaya başladığını bildiren Altınöz, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:
“Bir aile konutudur burası. Genel Liderimiz Sayın Fatih Erbakan ve Elif hanımla bir arada yaklaşık 20 yıldır burada yaşıyoruz. Erbakan Hoca’mız vefat edene kadar burada, bu apartmanda beraberydik. Alt katta oturuyordu Erbakan Hoca’mız. Konutumuza geleceği vakit yarım saat evvel büyük bir kutu içerisinde çikolata ve çiçek gönderirdi. Tıpkı apartmanda oturmamıza karşın her ziyaretinde kesinlikle bu jesti yapardı. Çok hoş bir incelik, bunu hiç bir vakit unutmuyorum.”
Erbakan’ın insanlara büyük hürmet duyduğuna işaret eden Altınöz, “Bir gün Erbakan Hoca’nın meskenine ziyarete gitmiştim. Oturma odasında gazete okurken Erbakan Hoca’mız yatak odasından mutfağa hakikat geçerken beni gördü. daha sonra döndü, pijamasını değiştirdi yeniden geldi. Yani bu biçimdesine ince noktalarda epey hassasiyet gösteren bir insandı.” dedi.
KAYNAK: AA