Kuru İğneleme

semaver

Active member
Kuru iğneleme tedavi yöntemi kronik kas iskelet sistemi hastalıkları ve bu hastalıklara bağlı oluşan ağrı ve hareket kısıtlılıklarının tedavisinde kullanılır. Tedavide akupunktur iğneleri ya da ince enjeksiyon iğneleri kullanılır ve bu iğneler ilaç içermez. Kasta oluşan sertleşmeler, iğnenin mekanik etkisinden faydalanılarak giderilmeye çalışılır.

Kuru iğneleme tedavi yöntemi nasıl yapılır ve hangi hastalıklarda uygulanır?

Kas tutulmalarında kasta spazm ve tetik noktalar oluşur; bunlar halk içinde kulunç olarak tarif edilir. Kuru iğnelemede bu kulunçların içine iğne batırılır ve birkaç saniye beklenilir; bu sayede spazmın çözülmesi, tetik noktaların gevşemesi hedeflenir.

Kuru iğneleme tedavisinin kullanılabileceği hastalıklar şu biçimde sıralanabilir:


  • Boyun–sırt ağrısı


  • Bel ağrısı


  • Omuz hareket kısıtlılığı ve omuz ağrı


  • Miyofasiyal ağrı sendromu


  • Fibromiyalji sendromu


  • Tenisçi ve golfçü dirseği


  • Ağrılı kas spazmları


  • Aynı pozisyonda sabit durma kararı oluşan ağrılar(bilgisayar kullanması gibi)


  • Duruş bozukluğu ya da skolyoza bağlı oluşan kas gerginlikleri kararı oluşan ağrılar


  • El, dirsek, omuz, topuk ve kalça tendinitleri


  • Spor faydalanmaları ve rehabilitasyonu


  • Çene eklemindeki oluşan tetik noktalara bağlı oluşan ağrılar


  • Travma daha sonrası omurga ağrıları
Kasların etkilenme durumuna bakılırsa tek iğne uygulaması yapılabileceği gibi fazlacalu iğne uygulamaları da yapılabilir.

Akupunktur iğneleri tedavide kullanılsa da bu yöntem, akupunktur uygulamasından farklı bir yöntemdir. İğneler muayene kararı belirlenen, direkt tetik nokta olan kasa batırılır; uygulamanın yeri hastaya ve hastalığının durumuna bakılırsa değişebilmektedir. Akupunktur uygulamasında olduğu gibi standart uygulama noktaları yoktur. İlaç içermeyen bir uygulama olduğu için alerji, ilaç etkileşimi gibi yan etkiler oluşmaz.

Kuru iğneleme tedavisinin seans sıklığı ve sayısı nasıl olmalıdır?

Genellikle haftada 1-2 seans uygulama yapılır. Toplam seans sayısı genellikle 3-5 seans şeklinde hastanın hastalığı ve iyileşme periyoduna bakılırsa değerlendirilir. Bazı hastalarda 1-3 seans yeterli olurken bazı hastalarda hastalığın şiddeti ve durumu ile ilgili olarak nadiren 8-10 seans uygulama da yapılabilmektedir.