erkan_623
New member
hayatındaki zorluklara karşın pes etmeyen ve bileğinin hakkıyla 5 kızını büyüten 56 yaşındaki Aydınlı, azmiyle etrafında örnek olarak gösteriliyor. Meram ilçesi Sahibiata Mahallesi’ndeki 15 metrekarelik dükkanında çalışan Aydınlı, parası olmayan çocuklardan tamir için fiyat almıyor.
MÜŞTERİLER ‘ABLA ALLAH RAZI OLSUN’ DİYORLAR
Aydınlı, AA muhabirine, geçmişte bisiklet tamircisi olan hasta eşi çalışamadığı için mesleği devraldığını söylemiş oldu. Erkek mesleği olarak algılanan bisiklet tamirciliğine başladığı birinci vakit içinder yadırgandığını belirten Aydınlı, vakit içinde müşterilerinin kendisine alıştığını lisana getirdi. Tamir yaparken müşterilerinin kendisine tam itimat etmesi için hayli titiz davrandığını kaydeden Aydınlı, “Müşteriye, ‘Ağabey bekle, âlâ mi, makus mü çıkacak, yırtık mı çıkacak, gözünle gör.’ diyorum. ‘Kadın sanki âlâ mi, berbat mü yaptı, yeniyi mi koydu, eskiyi mi?’ diyecekler diye fazlaca korkarım. Gözünün önünde söküyorum, takıyorum. Ben öbür dünyaya ne götüreceğim. Bana Allah isteği lazım. Müşteriler, ‘Abla Allah razı olsun’ deyip gidiyor.” diye konuştu.
MECBURİYETTEN AMELİYAT OLAMIYORUM
Yaşlanmaya başladığı için vakit zaman zorlandığını lakin meskenini geçindirmek için çalışmak zorunda olduğunu vurgulayan Aydınlı, şu biçimde konuştu: “Yeni bisikletleri sökecek yeni gruplarım da yok. Ekiplerim olmadığı için yepyeni somunları vidaları sökemiyorum. Biroldukca grubum da çalındı. Yeni kadrolar da hayli kıymetli. Gücümün yettiğini yapıyorum, yetmediğini, yapamadığımı gönderiyorum. Büsbütün gücümle çalışıyorum. Benim kadrolar çalışmıyor, elimle, gücümle uğraşıyorum. kimi vakit orta göbeği sökemiyorum. O epeyce zorluyor. Omuzumda da yırtık var. Ameliyat olmam lazım fakat ameliyata gidemiyorum. ‘Bir buçuk ay kolun asılı duracak.’ dediler. Konutum, çocuklarım var, öbür gelirim yok. Mecburiyetten ameliyat olamıyorum. Ben bir buçuk ay ne yapayım. Ekmeğim, yemeğim, gelenim, gidenim ne olacak.”
KİMİNE PARALI KİMİNE PARASIZ YAPIYORUZ
Aydınlı, kazandığının mutfak masrafına lakin yettiğini, kimi vakit iş yerinde yakacak yakıt bile bulamadığını söz etti. En büyük hasılatının, çocukların memnunluğu olduğunu lisana getiren Aydınlı, şu biçimde devam etti: “Çocuklar beni seviyor, ben de onları seviyorum. ‘Anne, anne’ diye geliyorlar. Kimine paralı yapıyoruz, kimine parasız yapıyoruz. ‘Allah razı olsun’ deyip gidiyorlar. Öylelikle çalışıyoruz işte. ‘Annem annem’ diye beni hayli severler. Nerede görseler ‘Annem’ derler. Allah bugünümüzü aratmasın, elden ayaktan düşürmesin. Şükür ekmek paramız çıkıyor.”
KAYNAK: AA
MÜŞTERİLER ‘ABLA ALLAH RAZI OLSUN’ DİYORLAR
Aydınlı, AA muhabirine, geçmişte bisiklet tamircisi olan hasta eşi çalışamadığı için mesleği devraldığını söylemiş oldu. Erkek mesleği olarak algılanan bisiklet tamirciliğine başladığı birinci vakit içinder yadırgandığını belirten Aydınlı, vakit içinde müşterilerinin kendisine alıştığını lisana getirdi. Tamir yaparken müşterilerinin kendisine tam itimat etmesi için hayli titiz davrandığını kaydeden Aydınlı, “Müşteriye, ‘Ağabey bekle, âlâ mi, makus mü çıkacak, yırtık mı çıkacak, gözünle gör.’ diyorum. ‘Kadın sanki âlâ mi, berbat mü yaptı, yeniyi mi koydu, eskiyi mi?’ diyecekler diye fazlaca korkarım. Gözünün önünde söküyorum, takıyorum. Ben öbür dünyaya ne götüreceğim. Bana Allah isteği lazım. Müşteriler, ‘Abla Allah razı olsun’ deyip gidiyor.” diye konuştu.
MECBURİYETTEN AMELİYAT OLAMIYORUM
Yaşlanmaya başladığı için vakit zaman zorlandığını lakin meskenini geçindirmek için çalışmak zorunda olduğunu vurgulayan Aydınlı, şu biçimde konuştu: “Yeni bisikletleri sökecek yeni gruplarım da yok. Ekiplerim olmadığı için yepyeni somunları vidaları sökemiyorum. Biroldukca grubum da çalındı. Yeni kadrolar da hayli kıymetli. Gücümün yettiğini yapıyorum, yetmediğini, yapamadığımı gönderiyorum. Büsbütün gücümle çalışıyorum. Benim kadrolar çalışmıyor, elimle, gücümle uğraşıyorum. kimi vakit orta göbeği sökemiyorum. O epeyce zorluyor. Omuzumda da yırtık var. Ameliyat olmam lazım fakat ameliyata gidemiyorum. ‘Bir buçuk ay kolun asılı duracak.’ dediler. Konutum, çocuklarım var, öbür gelirim yok. Mecburiyetten ameliyat olamıyorum. Ben bir buçuk ay ne yapayım. Ekmeğim, yemeğim, gelenim, gidenim ne olacak.”
KİMİNE PARALI KİMİNE PARASIZ YAPIYORUZ
Aydınlı, kazandığının mutfak masrafına lakin yettiğini, kimi vakit iş yerinde yakacak yakıt bile bulamadığını söz etti. En büyük hasılatının, çocukların memnunluğu olduğunu lisana getiren Aydınlı, şu biçimde devam etti: “Çocuklar beni seviyor, ben de onları seviyorum. ‘Anne, anne’ diye geliyorlar. Kimine paralı yapıyoruz, kimine parasız yapıyoruz. ‘Allah razı olsun’ deyip gidiyorlar. Öylelikle çalışıyoruz işte. ‘Annem annem’ diye beni hayli severler. Nerede görseler ‘Annem’ derler. Allah bugünümüzü aratmasın, elden ayaktan düşürmesin. Şükür ekmek paramız çıkıyor.”
KAYNAK: AA