Akdeniz ve Ege’de balık popülasyonuna ziyan veren aslan balığının zehirli dikenleri kesildikten daha sonra yapılan çorbası, tavası ve ızgarası büyük ilgi görüyor. Kilosu 150 liraya satılan balık, tezgaha çıktıktan 1 gün daha sonra tükeniyor.
Kızıldeniz’den gelerek Akdeniz’de balıkçılara ve balıklara ziyan veren balon ile aslan balığının popülasyonunu denetim altına almak için çalışmalar sürüyor. Balık yavrularını ve yumurtalarını yediği için eti protein açısından varlıklı olan aslan balığının popülasyonunun denetimi için uzmanlar tüketilmesini öneriyor. Hem renkli birebir vakitte farklı imajı ile dikkati çeken aslan balığı, sırf zıpkınla avlanabiliyor.
Balığı avlamak için dalgıçlar yaz aylarında 5 metre derinliğe dalarken, kışın su ısısı değiştiği için daha derinlere inmek zorunda kalıyor. Artan talep karşısında balık çarşısına gelen müşterilerin çoğunluğu aslan balığını sorar oldu. Kilosu 150 lirayı bulan balık avlanıp, tezgaha çıkmasının sonraki günü tükeniyor. Zehirli olan dikenli kısımları kesildikten daha sonra aslan balığının başka balık tiplerinden hiç bir farkı kalmıyor. Etinde zehir olmadığı için inançla tüketilebiliyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi de aslan balığını tava, ızgara ve çorba biçiminde belediyenin balık çarşısında menüye dahil etti.
DOYMAK BİLMEYEN BİR BALIK ÇEŞİDİ
Antalya Büyükşehir Belediyesi Lider Danışmanı, Etraf Yüksek Mühendisi Lokman Atasoy, balığın uzun yıllardır Akdeniz ve Ege’de olduğunu söylemiş oldu. Balığın denetim altına alınmasının tek yolunun avlanarak tüketmek olduğunu söz eden Atasoy “Çok obur bir balık. Balık yavruları ve yumurtaları ile beslenen, doymak bilmeyen bir balık çeşidi. Bu balığı sofralarda tüketilir hale getirirsek, denetim altına alabiliriz. Balık çarşımızda balığı menüye alarak halka sunduk. Vatandaşlarımız da beğendi. Ben de daha evvelce aslan balığı yedim. Çorbasını epeyce beğendim, tava ve ızgara içinde bir tercih çabucak hemen yapmadım” dedi.
ASLAN BALIĞI DAİMA SORULUYOR
Antalya Büyükşehir Belediyesi Toplumsal Tesislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Yurttaş da aylık en az 10 bin ziyaretçiyi tesislerinde ağırladıklarını söylemiş oldu. Balıkları biçimden kendilerinin seçip, aldığını belirten Yurttaş, “Aslan balığı olmasa bile vatandaşlar gelip soruyor. Büyük ilgi gördü. Olunca da birinci tercihlerini aslan balığından yana kullanıyorlar. Yağda ve ızgarada pişiriyoruz. Vakit zaman çorbası da yapılıyor. O da ilgi görüyor. Kilosu 150 lira civarında” diye konuştu.
ÇOK MERAK ETTİM, TADACAĞIM
Balık çarşısına balık yemek için gelen Çetin Erturan, aslan balığını birinci sefer burada gördüğünü belirterek, “Çok merak ettim. Tadını bilmiyorum. Aslan balığı yiyeceğim. Lezzetine bakacağım. Çok hoş oluğunu düşünüyorum” dedi. Arkadaşlarıyla balık yemek için geldiklerini belirten Asiye Aslan ise “Balığı görür görmez tadını merak ettim lakin benim alerjik bünyem var. O niçinle tadına bakamayacağım. Nasıl reaksiyon gösterecek bünyem bilemedim” diye konuştu. (DHA)
Kızıldeniz’den gelerek Akdeniz’de balıkçılara ve balıklara ziyan veren balon ile aslan balığının popülasyonunu denetim altına almak için çalışmalar sürüyor. Balık yavrularını ve yumurtalarını yediği için eti protein açısından varlıklı olan aslan balığının popülasyonunun denetimi için uzmanlar tüketilmesini öneriyor. Hem renkli birebir vakitte farklı imajı ile dikkati çeken aslan balığı, sırf zıpkınla avlanabiliyor.
Balığı avlamak için dalgıçlar yaz aylarında 5 metre derinliğe dalarken, kışın su ısısı değiştiği için daha derinlere inmek zorunda kalıyor. Artan talep karşısında balık çarşısına gelen müşterilerin çoğunluğu aslan balığını sorar oldu. Kilosu 150 lirayı bulan balık avlanıp, tezgaha çıkmasının sonraki günü tükeniyor. Zehirli olan dikenli kısımları kesildikten daha sonra aslan balığının başka balık tiplerinden hiç bir farkı kalmıyor. Etinde zehir olmadığı için inançla tüketilebiliyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi de aslan balığını tava, ızgara ve çorba biçiminde belediyenin balık çarşısında menüye dahil etti.
DOYMAK BİLMEYEN BİR BALIK ÇEŞİDİ
Antalya Büyükşehir Belediyesi Lider Danışmanı, Etraf Yüksek Mühendisi Lokman Atasoy, balığın uzun yıllardır Akdeniz ve Ege’de olduğunu söylemiş oldu. Balığın denetim altına alınmasının tek yolunun avlanarak tüketmek olduğunu söz eden Atasoy “Çok obur bir balık. Balık yavruları ve yumurtaları ile beslenen, doymak bilmeyen bir balık çeşidi. Bu balığı sofralarda tüketilir hale getirirsek, denetim altına alabiliriz. Balık çarşımızda balığı menüye alarak halka sunduk. Vatandaşlarımız da beğendi. Ben de daha evvelce aslan balığı yedim. Çorbasını epeyce beğendim, tava ve ızgara içinde bir tercih çabucak hemen yapmadım” dedi.
ASLAN BALIĞI DAİMA SORULUYOR
Antalya Büyükşehir Belediyesi Toplumsal Tesislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Yurttaş da aylık en az 10 bin ziyaretçiyi tesislerinde ağırladıklarını söylemiş oldu. Balıkları biçimden kendilerinin seçip, aldığını belirten Yurttaş, “Aslan balığı olmasa bile vatandaşlar gelip soruyor. Büyük ilgi gördü. Olunca da birinci tercihlerini aslan balığından yana kullanıyorlar. Yağda ve ızgarada pişiriyoruz. Vakit zaman çorbası da yapılıyor. O da ilgi görüyor. Kilosu 150 lira civarında” diye konuştu.
ÇOK MERAK ETTİM, TADACAĞIM
Balık çarşısına balık yemek için gelen Çetin Erturan, aslan balığını birinci sefer burada gördüğünü belirterek, “Çok merak ettim. Tadını bilmiyorum. Aslan balığı yiyeceğim. Lezzetine bakacağım. Çok hoş oluğunu düşünüyorum” dedi. Arkadaşlarıyla balık yemek için geldiklerini belirten Asiye Aslan ise “Balığı görür görmez tadını merak ettim lakin benim alerjik bünyem var. O niçinle tadına bakamayacağım. Nasıl reaksiyon gösterecek bünyem bilemedim” diye konuştu. (DHA)