Orada İtalyan Teknoloji HaftasıÇarşamba günü Torino’da açılan filmin biletleri tükendi. Bundan fazla on bin kişi Kayıt oldular ve uzun yıllardır inovasyon ve teknoloji üzerine konferanslar düzenleyen benim için bu oldukça şaşırtıcı. Bu, bu temaların artık özel bir konu değil, bir topluluğun ortak mirası olduğu anlamına geliyor; bugün söyleyebiliriz; bir halkın, birkaç yıl önce söylerdik. Bir şeyleri değiştirmeye çalışmak için rüzgara karşı, sağduyuya karşı, rahat seçimlere karşı çıkan yenilikçilerden oluşan bir halk. Bu durumda daha da rahatlatıcı bir durum daha var. Torino’daki üç günün biletleri tükenen ilk etkinlikleri ne büyük gurularla toplantılar, ne şirket panelleri, ne de Lucio Dalla ve Roberto Roversi’nin arabaların geleceği hakkındaki gösterisi gibi eğlence anlarıydı. Bunlar ustalık sınıflarıydı: her biri bir saat olmak üzere otuz ustalık sınıfı, burada bir veya iki konuşmacı elli kişiye teknoloji hakkında bir şeyler öğretmeye çalışıyor: bir startup nasıl kurulur, onu büyütecek para nasıl bulunur, yapay zeka nasıl kullanılır, Bir şirketin nasıl sürdürülebilir hale getirileceği. Bunlar genellikle birkaç yıldır yaptığımız kurslardan alınan haplardır. İtalyan Teknoloji Akademisi Yetenek Bahçesi. Giderek daha fazla insanın okulun ya da öğrenme ve güncelleme ihtiyacının asla bitmeyeceğini anladığı inancıyla başlayan bir iddia. denir Hayatboyu Öğrenme, Hayatboyu Öğrenme. Sonuçta mesele, sahip olduğumuz en önemli kaynağa, yani zekamıza yatırım yapmaya devam etmek meselesi. Geri ödenemez bir yatırım değil, mutluluğu bulmanın en iyi yoludur. Bugün hâlâ, sanki öğrenecekleri hiçbir şey kalmamış gibi “Ben kimseden ders almıyorum” diyen pek çok kişinin aksine.
Konular
Konular