Hiyerarşik yetkiler nelerdir ?

Umut

New member
**Hiyerarşik Yetkiler: Bir İşyerinde Gücün ve Empatinin Dansı

**Bir Başlangıç: İki Dünyadan Bir Hikâye**

Bir işyerinin rutin günlerinden biriydi. Pencerenin önünde, sabahın erken saatlerinde, işinin başına geçen çalışanlar bir yandan da yöneticilerinin kararlarını merak ediyordu. Ama o gün, farklı bir şey olacaktı. Hiyerarşik yapının gölgesinde yaşanan küçük bir kriz, herkesin dengelerini değiştirecek şekilde ilerleyecekti.

**Bir Krizin Başlangıcı: Yüksekten Düşen Yetki**

Ayşe, genelde sakin ve kendi halinde bir insandı. Ancak bugün, ona hiç de alışık olmadığı bir baskı vardı. Geceden kalma bir toplantı notları ve raporlar her zamankinden fazla uğraşmasını gerektiriyordu.

Birçok insanın "sıradan" olarak gördüğü bu işlerde, Ayşe'nin dikkatini çeken tek şey, etrafındaki insanların karışık duygularına dair olan duygu hassasiyeti oldu. Çoğunlukla, iş yerinde yetkileri elinde bulunduran kişiler, hangi adımı atacaklarını hesap ederken sadece mantıkla ilerlerken, Ayşe, aynı anda ekip üyelerinin hissiyatlarını da göz önünde bulunduruyordu.

Her şey, bir müşteri projesiyle ilgili yazılan raporla başladı. İyi yazılmış ve etkileyici bir strateji sunulmuştu. Ancak Ayşe, projede takım arkadaşlarının katkılarının göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyordu. O sırada, Murat, Ayşe'nin hemen yanındaki masada ciddi şekilde raporu inceledi ve stratejik olarak tüm detayları mükemmelleştirmeye çalışıyordu.

**Murat'ın Çözüm Odaklı Duruşu**

Murat, diğer tüm yöneticiler gibi çözüm odaklıydı. Ona göre, çözüm her zaman hesaplanan adımlarla ve stratejik hamlelerle ulaşılabiliyordu. Bütün toplantı boyunca, projenin daha etkili hale gelebilmesi için çeşitli planlar ve teknik adımlar geliştirdi. Hiyerarşik yapının üst düzey yetkilisi olarak, onun stratejik yaklaşımı çok netti. Hedefleri, verimlilik ve hızlı sonuçlardı. Ancak bu "hızlı" çözüm süreci, Ayşe'nin aklındaki empatik bakış açısından çok uzak bir yerde duruyordu.

Murat'ın yaklaşımı, bir yandan çözüm odaklıydı ama aynı zamanda empatik değil. Ayşe, projeye katkı sağlayan kişilerin hislerini ve takım ruhunu göz önünde bulundurması gerektiğine inanıyordu. İnsanları "en verimli" şekilde nasıl yönetebileceği sorusunu, sadece finansal sonuçlardan ve zaman kısıtlamalarından öte bir perspektiften ele alıyordu.

**Ayşe'nin Empatik Yaklaşımı**

Ayşe, Murat’a göre çok farklı bir yolu izliyordu. O, toplantının ortasında birkaç kez kelimeleri dikkatle seçerek cümleler kurdu. “Herkesin katkısının önemli olduğunu düşündüm,” dedi. Ayşe’nin vurgusu, verimlilikten ve stratejiden çok, insan ilişkileri ve takımdaşlıktı. Eğer ekip, kendisini değerli hissediyorsa, o zaman gerçekten verimli çalışabileceğini biliyordu.

Ayşe’nin yaklaşımı, her zaman sadece işi çözmekle kalmaz, aynı zamanda ekip içindeki duygusal bağları da güçlendirirdi. İnsanların birbirlerine güvenmesi, işlerini yaparken rahat hissetmeleri, onun için her şeyden önce geliyordu. Ayşe, Murat’ın odaklandığı stratejik veriler ve "en hızlı çözüm" için doğru kararların alınmasından çok, ekibin morali ve herkesin katılımını sağlamaya çalışıyordu.

**Yönetici Gücü ve Yetki Dengesi: Hiyerarşinin Kendi İçindeki Oyun**

Bir gün Ayşe ve Murat arasındaki bu ikili görüş, işyerinde daha da belirginleşti. Bir toplantı sırasında, hiyerarşik yetkiler ve kişisel yaklaşımlar arasında bir mücadele patlak verdi. Murat, doğru hamleyi yapmak için genellikle "üst düzey" bir bakış açısına sahipti. Ancak bu yaklaşım, her zaman herkesin ruh halini ya da moralini anlamayı kolaylaştırmıyordu.

Ayşe, “Bütün takımın motivasyonu düşerse, bu proje başarısız olur. Kısa vadeli karlar uzun vadede fayda sağlamaz,” dedi. Bu sözler, Murat için biraz "gereksiz" gibi görünse de, Ayşe'nin gözünde her bir bireyin duygusal gücü ve moral durumu, başarının bir parçasıydı.

**Hiyerarşi: Bir Yükselme ve Düşüş Süreci**

Sonunda, Murat, hiyerarşik yetkisini kullanarak projeyi hızlı bir şekilde çözme yoluna gitti. Ancak, aylar sonra, ekip içerisinde güven eksiklikleri başladı. Ekip üyeleri, sadece “yapılacak işler” olarak görülüp hızla yollanan talimatlardan sonra, morale dayalı kopukluklar yaşadılar. Ayşe’nin daha önce değindiği gibi, sadece strateji ve hız değil, insan faktörünü de unutmamak gerekiyordu.

Ayşe, sonunda Murat’ın bir adım geri atıp, empatik yaklaşımını benimsemesi gerektiğini anlamasına yardımcı oldu. O andan sonra, ikisi birlikte, ekip üyelerinin hislerini de hesaba katarak verimli kararlar aldılar. Hiyerarşik yetkiler, yalnızca stratejiyle değil, aynı zamanda insan odaklı çözümlerle de birleşmişti.

**Sonuç: Güçlü Bir Ekip İçin İki Yaklaşımın Buluşması**

Sonunda, Ayşe ve Murat’ın liderlikleri birleşerek, takımda gerçek bir uyum ve denge sağlandı. Her ikisi de birbirinin yaklaşımını anlamış, değerini takdir etmişti. Hiyerarşik yetkilerin sadece görev tanımları ve stratejik planlamalarla değil, aynı zamanda empati ve insan ilişkileriyle de güçlendiği bir ortamda, başarıyı yakaladılar.

Bu hikâye, iş yerlerinde liderliğin ve güç dengesinin, yalnızca yetkiyle değil, aynı zamanda empatiyle de şekillendiğini gösteriyor. Çünkü gerçek başarı, sadece çözüm odaklı stratejilerle değil, aynı zamanda insanların duygusal gereksinimlerine de saygı gösterilerek elde edilebilir.