Kocaeli Sanayi Odası tarafınca bu yıl 27’ncisi organize edilen Şahabettin Bilgisu Etraf Mükafatı Merasimi, Kocaeli Milletlerarası Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Hisarcıklıoğlu, merasimde yaptığı konuşmada, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) insanlara dünyayı ne kadar hor kullandığını ve bu sorunu fakat el birliğiyle çözebileceklerini gösterdiğini söylemiş oldu.
Daima bir arada hareket edilmemesi halinde iklim değişikliği felaketinin önlenemeyeceği ikazında bulunan Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliğinin iklim değişikliğiyle gayret için somut bir program başlatmış olduğunı, gayenin 2030’da karbon emisyonunu 1990’daki düzeyine düşürmek olduğunu kaydetti.
Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliğinin bu kapsamda ithal edeceği mamüllerin bir kısmına karbon eşitleme vergisi getireceğini vurgulayarak, “Kullandığın aydınlatmadaki güce kadar bakar hale gelecekler. örneğin 1 ton karbon emisyonu için 50 dolarlık bir vergi meblağı olsa yalnızca Türkiye olarak Avrupa Birliğine aktarmamız gereken vergi meblağı yaklaşık 2 milyar avro civarında oluyor. Yani 2 milyar avro hepimizin cebinden Avrupa Birliğini finanse edeceğiz şayet biz bunu dikkate almazsak. Bu meblağ vakit ortasında de yükselecek.” diye konuştu.
“Türkiye ve Türk sanayicisi olarak bizler ödeyeceğiz bu bedeli”
“Gerekli tedbirleri almazsak muhtemelen 2023’ten itibaren her yıl 2 milyar avroluk meblağı direkt AB’ye aktarmaya başlayacağız, Türkiye ve Türk sanayicisi olarak bizler ödeyeceğiz bu bedeli.” diyen Hisarcıklıoğlu, “Önümüzdeki yeni periyotta teknolojik değişimi tetiklemeyen ülkeler memleketler arası rekabet gücü kaybına uğrayacak. Karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik önlem alanlar düşük riske ve düşük faiz maliyetine tabi olacak. Orada da bir diğer avantaj getiriyorlar. bu biçimde Türkiye’nin mevcut teşvik sistemini yeşil dönüşüm ekseninde süratle gözden geçirmesi gerek.” sözlerini kullandı.
Karbon vergisi üzerine yapılan çalışmaların birinci evrede başta demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre ve elektrik dallarını direkt ilgilendirdiğini ve bu kapsamda en çok etkilenecek dünyadaki üç ülkeden birinin Türkiye, oburlarının de Rusya ve Çin olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’de bilhassa demir-çelik ve alüminyum kesimleri öne çıkıyor. ötürüsıyla bir an evvel bu bölümdeki firmaları yeni teknolojilere yönlendirmek gerekiyor ve işte o yüzden bizim de gündemimiz adil geçiş, adil dönüşüm, adil rekabet olmalı. Bu kapsamda birincisi Paris İklim Muahedesi konusunda Meclisimiz artık bir an evvel karar almalıdır. Çünkü geçmişe değil, geleceğe odaklanmak daha faydalıdır. Geçmişte müzakereler sırasında yanlışlar yaptık mı, yaptık. Düzeltebilir miyiz? Artık bunu düzeltmek mümkün. Onun için geleceğe odaklanmak lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
“İklim değişikliğiyle çabada reaktif değil, proaktif olmanın tam zamanı”
Türkiye’nin 2050 yılına uzanan önemli bir karbon emisyonu niyet evrakı hazırlaması gerektiğini tabir eden Hisarcıklıoğlu, şu biçimde devam etti:
“Avrupa Birliği ve Gümrük Birliği modernizasyonu Yeşil Mutabakatı kapsayacak biçimde yapılmalıdır. Kamuda yeşil mutabakat konusunda özel kesimin de ortasında yer aldığı bir stratejik vizyon ortaya konmalıdır. Bu yatırımların finansmanını kolaylaştırmak için CDS primleri de düşürülmelidir. Bunun için de bir ıslahat yol haritası hazırlanmalıdır, kesinlikle açıklanmalıdır. İnsanların dünyaya ve başka canlılara verdiği ziyan ne yazık ki fazlaca büyük. Bu niçinle fazlaca geç olmadan bu hasarı sonlandırmak lazım. İklim değişikliğiyle uğraşta reaktif değil, proaktif olmanın tam vakti. Değişim gümbür gümbür geliyor. Geleceğe hazırlıksız yakalanmayalım, bir an evvel niyet edip harekete geçelim. Tabiat ve tüm canlılar Allah’ın insanlara emanetidir. ötürüsıyla hepimiz bize emanet edilen değerleri tahrip etmeden koruma etmekle yükümlüyüz.”
“İyilik bile olsa denize atmamak gerekiyor”
Kocaeli Büyükşehir Belediye Lideri Tahir Büyükakın da Kocaeli’nin tehlikeli atık bertarafında Türkiye’nin birinci kenti olduğunu belirtti.
Tehlikeli atıklar İZAYDAŞ’ta bertaraf edildiği için Kocaeli’deki sayıların yüksek çıktığına dikkati çeken Büyükakın, “Diğer taraftakiler ne oluyor? Sorun elektronik atıklar, örneğin kullandığımız telefonlardaki civalar bunlar nerede bertaraf ediliyor? Bunları sorduğunuz vakit zurnanın zırt dediği yere geliyorsunuz. Aslında bunları bir gün sormak zorunda kalacağız.” diye konuştu.
Büyükakın, birlikte hareket etmenin değerini müsilaj probleminde gördüklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Aslında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak beraberinde Marmara Belediyeler Birliği ayağında çalışmaları yakinen takip ettiğim için… 4,3 milyon metreküp atıksu deşarjı var Marmara Denizi’ne her gün. Bunun yüzde 53’ü yalnızca ön arıtmayla gidiyor. Ön arıtma demek, kaba fizikî atıkları alıp geri kalan suyu denize vermek demek. Hani bir kelam vardır ya ‘İyilik yap denize at balık bilmezse Halik bilir’ diye, o atasözünü artık bugünlerde değiştirmek gerekiyor. Güzellik bile olsa denize atmamak gerekiyor. Zira bu dünya bize hakikaten emanet.”
Kainatla bağlantı kurma biçimlerini bir daha gözden geçirmek zorunda olduklarını lisana getiren Büyükakın, “Doğayla çaba edilmiyor. Gayret edip hakimiyet kurmak istediğinizde bir biçimde rövanşı alıyor ve o global ısınma olarak, sel baskınları olarak, orman yangınları olarak karşımıza çıkıyor.” sözlerini kullandı.
Vali Yardımcısı Dursun Balaban ise kentte bulunan ağır sanayi tesislerinde etrafın güzelleştirilmesine yönelik çalışmalara öncelik verilmesinin hassas davrandıkları çalışma alanlarından biri olduğunu bildirdi.
“Organizasyonumuza bu yıl 25 firma başvurusu aldık”
Kocaeli Sanayi Odası Lideri Ayhan Zeytinoğlu, iklim değişikliğinin giderek daha fazla hissedildiği günümüzde, etraf ve iklim bahislerinin artık gündemin birinci sıralarında yer aldığına işaret etti.
Çevreyi müdafaa ismine birfazlaca pilot projenin birinci kere Kocaeli’de uygulanmaya başladığına dikkati çeken Zeytinoğlu, Daima Baca Gazı İzleme Sistemi Projesi kapsamında Kocaeli’de 37 tesise ilişkin toplam 110, Türkiye’de ise 600 baca olduğunu kaydetti.
Zeytinoğlu, kentte 13 hava kalitesi izleme istasyonu olduğunu, tüm tehlikeli atık geri kazanım ve bertaraf firmalarının 24 saat kamera sistemi ile takip edildiğini, atıksu taşıyan vidanjörlerin uzaktan takip sistemleri ile izlendiğini anlattı.
Etrafa olan hassaslığın bir göstergesi olduğunu düşündükleri Şehabettin Bilgisu Etraf Ödülü’yle her yıl firmaları ödüllendirdiklerini vurgulayan Zeytinoğlu, “Tüm Türkiye’ye açık olan ödül tertibimizde bu yıl 25 firma başvurusu aldık. Bu firmaların 10’u Eskişehir, Sakarya, İstanbul, Bursa, Erzincan, Çanakkale, Tokat vilayetlerinden.” diye konuştu.
Konuşmaların akabinde tertipte dereceye giren firmaların temsilcilerine mükafatları verildi.
Şahabettin Bilgisu Etraf Mükafatları tertibinde, Kimya Kesimi Etraf Ödülü’nü BASF Türk Kimya, Karma Kesim Etraf Ödülü’nü İspak Esnek Ambalaj, Otomotiv Tedarik Dalı Etraf Ödülü’nü Brisa, Otomotiv Dalı Etraf Ödülü’nü OTOKAR, Kobi Etraf Ödülü’nü Hidropar Hareket Denetim Teknolojileri Merkezi, Büyük Ölçekli İşletme Kategorisi Etraf Ödülü’nü Ford Otosan almaya hak kazandı.
Okumaya devam et...
Hisarcıklıoğlu, merasimde yaptığı konuşmada, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) insanlara dünyayı ne kadar hor kullandığını ve bu sorunu fakat el birliğiyle çözebileceklerini gösterdiğini söylemiş oldu.
Daima bir arada hareket edilmemesi halinde iklim değişikliği felaketinin önlenemeyeceği ikazında bulunan Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliğinin iklim değişikliğiyle gayret için somut bir program başlatmış olduğunı, gayenin 2030’da karbon emisyonunu 1990’daki düzeyine düşürmek olduğunu kaydetti.
Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliğinin bu kapsamda ithal edeceği mamüllerin bir kısmına karbon eşitleme vergisi getireceğini vurgulayarak, “Kullandığın aydınlatmadaki güce kadar bakar hale gelecekler. örneğin 1 ton karbon emisyonu için 50 dolarlık bir vergi meblağı olsa yalnızca Türkiye olarak Avrupa Birliğine aktarmamız gereken vergi meblağı yaklaşık 2 milyar avro civarında oluyor. Yani 2 milyar avro hepimizin cebinden Avrupa Birliğini finanse edeceğiz şayet biz bunu dikkate almazsak. Bu meblağ vakit ortasında de yükselecek.” diye konuştu.
“Türkiye ve Türk sanayicisi olarak bizler ödeyeceğiz bu bedeli”
“Gerekli tedbirleri almazsak muhtemelen 2023’ten itibaren her yıl 2 milyar avroluk meblağı direkt AB’ye aktarmaya başlayacağız, Türkiye ve Türk sanayicisi olarak bizler ödeyeceğiz bu bedeli.” diyen Hisarcıklıoğlu, “Önümüzdeki yeni periyotta teknolojik değişimi tetiklemeyen ülkeler memleketler arası rekabet gücü kaybına uğrayacak. Karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik önlem alanlar düşük riske ve düşük faiz maliyetine tabi olacak. Orada da bir diğer avantaj getiriyorlar. bu biçimde Türkiye’nin mevcut teşvik sistemini yeşil dönüşüm ekseninde süratle gözden geçirmesi gerek.” sözlerini kullandı.
Karbon vergisi üzerine yapılan çalışmaların birinci evrede başta demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre ve elektrik dallarını direkt ilgilendirdiğini ve bu kapsamda en çok etkilenecek dünyadaki üç ülkeden birinin Türkiye, oburlarının de Rusya ve Çin olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’de bilhassa demir-çelik ve alüminyum kesimleri öne çıkıyor. ötürüsıyla bir an evvel bu bölümdeki firmaları yeni teknolojilere yönlendirmek gerekiyor ve işte o yüzden bizim de gündemimiz adil geçiş, adil dönüşüm, adil rekabet olmalı. Bu kapsamda birincisi Paris İklim Muahedesi konusunda Meclisimiz artık bir an evvel karar almalıdır. Çünkü geçmişe değil, geleceğe odaklanmak daha faydalıdır. Geçmişte müzakereler sırasında yanlışlar yaptık mı, yaptık. Düzeltebilir miyiz? Artık bunu düzeltmek mümkün. Onun için geleceğe odaklanmak lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
“İklim değişikliğiyle çabada reaktif değil, proaktif olmanın tam zamanı”
Türkiye’nin 2050 yılına uzanan önemli bir karbon emisyonu niyet evrakı hazırlaması gerektiğini tabir eden Hisarcıklıoğlu, şu biçimde devam etti:
“Avrupa Birliği ve Gümrük Birliği modernizasyonu Yeşil Mutabakatı kapsayacak biçimde yapılmalıdır. Kamuda yeşil mutabakat konusunda özel kesimin de ortasında yer aldığı bir stratejik vizyon ortaya konmalıdır. Bu yatırımların finansmanını kolaylaştırmak için CDS primleri de düşürülmelidir. Bunun için de bir ıslahat yol haritası hazırlanmalıdır, kesinlikle açıklanmalıdır. İnsanların dünyaya ve başka canlılara verdiği ziyan ne yazık ki fazlaca büyük. Bu niçinle fazlaca geç olmadan bu hasarı sonlandırmak lazım. İklim değişikliğiyle uğraşta reaktif değil, proaktif olmanın tam vakti. Değişim gümbür gümbür geliyor. Geleceğe hazırlıksız yakalanmayalım, bir an evvel niyet edip harekete geçelim. Tabiat ve tüm canlılar Allah’ın insanlara emanetidir. ötürüsıyla hepimiz bize emanet edilen değerleri tahrip etmeden koruma etmekle yükümlüyüz.”
“İyilik bile olsa denize atmamak gerekiyor”
Kocaeli Büyükşehir Belediye Lideri Tahir Büyükakın da Kocaeli’nin tehlikeli atık bertarafında Türkiye’nin birinci kenti olduğunu belirtti.
Tehlikeli atıklar İZAYDAŞ’ta bertaraf edildiği için Kocaeli’deki sayıların yüksek çıktığına dikkati çeken Büyükakın, “Diğer taraftakiler ne oluyor? Sorun elektronik atıklar, örneğin kullandığımız telefonlardaki civalar bunlar nerede bertaraf ediliyor? Bunları sorduğunuz vakit zurnanın zırt dediği yere geliyorsunuz. Aslında bunları bir gün sormak zorunda kalacağız.” diye konuştu.
Büyükakın, birlikte hareket etmenin değerini müsilaj probleminde gördüklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Aslında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak beraberinde Marmara Belediyeler Birliği ayağında çalışmaları yakinen takip ettiğim için… 4,3 milyon metreküp atıksu deşarjı var Marmara Denizi’ne her gün. Bunun yüzde 53’ü yalnızca ön arıtmayla gidiyor. Ön arıtma demek, kaba fizikî atıkları alıp geri kalan suyu denize vermek demek. Hani bir kelam vardır ya ‘İyilik yap denize at balık bilmezse Halik bilir’ diye, o atasözünü artık bugünlerde değiştirmek gerekiyor. Güzellik bile olsa denize atmamak gerekiyor. Zira bu dünya bize hakikaten emanet.”
Kainatla bağlantı kurma biçimlerini bir daha gözden geçirmek zorunda olduklarını lisana getiren Büyükakın, “Doğayla çaba edilmiyor. Gayret edip hakimiyet kurmak istediğinizde bir biçimde rövanşı alıyor ve o global ısınma olarak, sel baskınları olarak, orman yangınları olarak karşımıza çıkıyor.” sözlerini kullandı.
Vali Yardımcısı Dursun Balaban ise kentte bulunan ağır sanayi tesislerinde etrafın güzelleştirilmesine yönelik çalışmalara öncelik verilmesinin hassas davrandıkları çalışma alanlarından biri olduğunu bildirdi.
“Organizasyonumuza bu yıl 25 firma başvurusu aldık”
Kocaeli Sanayi Odası Lideri Ayhan Zeytinoğlu, iklim değişikliğinin giderek daha fazla hissedildiği günümüzde, etraf ve iklim bahislerinin artık gündemin birinci sıralarında yer aldığına işaret etti.
Çevreyi müdafaa ismine birfazlaca pilot projenin birinci kere Kocaeli’de uygulanmaya başladığına dikkati çeken Zeytinoğlu, Daima Baca Gazı İzleme Sistemi Projesi kapsamında Kocaeli’de 37 tesise ilişkin toplam 110, Türkiye’de ise 600 baca olduğunu kaydetti.
Zeytinoğlu, kentte 13 hava kalitesi izleme istasyonu olduğunu, tüm tehlikeli atık geri kazanım ve bertaraf firmalarının 24 saat kamera sistemi ile takip edildiğini, atıksu taşıyan vidanjörlerin uzaktan takip sistemleri ile izlendiğini anlattı.
Etrafa olan hassaslığın bir göstergesi olduğunu düşündükleri Şehabettin Bilgisu Etraf Ödülü’yle her yıl firmaları ödüllendirdiklerini vurgulayan Zeytinoğlu, “Tüm Türkiye’ye açık olan ödül tertibimizde bu yıl 25 firma başvurusu aldık. Bu firmaların 10’u Eskişehir, Sakarya, İstanbul, Bursa, Erzincan, Çanakkale, Tokat vilayetlerinden.” diye konuştu.
Konuşmaların akabinde tertipte dereceye giren firmaların temsilcilerine mükafatları verildi.
Şahabettin Bilgisu Etraf Mükafatları tertibinde, Kimya Kesimi Etraf Ödülü’nü BASF Türk Kimya, Karma Kesim Etraf Ödülü’nü İspak Esnek Ambalaj, Otomotiv Tedarik Dalı Etraf Ödülü’nü Brisa, Otomotiv Dalı Etraf Ödülü’nü OTOKAR, Kobi Etraf Ödülü’nü Hidropar Hareket Denetim Teknolojileri Merkezi, Büyük Ölçekli İşletme Kategorisi Etraf Ödülü’nü Ford Otosan almaya hak kazandı.
Okumaya devam et...