semaver
Active member
Eski Mısır ve Roma periyodunda, genç bir bayanda tiroid bezinin büyümesi gebeliğin bir işareti olarak kabul edilmiştir(500). Gebelik sırasında tiroid bezinde birtakım değişikliklerin meydana geldiği daha binlerce yıl evvel fark edilmiş. Günümüzde, her hamilenin tiroid bezinin fizyolojik olarak büyüyüp büyümediği tartışmalı bir mevzudur.
Tiroid hastalıkları doğurgan yaşlarındaki bayanlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Bu niçinle hamilelik esnasında da tiroid ile ilgili bir sorunla karşı karşıya kalma mümkünlüğü pek yüksektir. Rastgele bir tiroid hastalığının tanısı birinci sefer gebelik esnasında konulabilir yahut daha evvel bir tiroid hastalığı olduğu bilinen ve bu niçinle takip edilen bir bayan, bu takip sırasında hamile kalabilir. Ayrıyeten olağan bir gebelik tiroid hormonlarının imalini, deveranını ve yıkımını değişikliğe uğratmakta, bu durum ise, kimi teşhis kuvvetliklerine niye olmaktadır.
Başka taraftan hamile bir bayanda tiroid işlevlerini değerlendirirken gebeliğin müddetinin de göz önünde bulundurulması zaruriliği vardır. Zira meydana gelen fizyolojik değişiklikler gebeliğin evresine bakılırsa farklılık göstermektedir. Örneğin serum tiroksin bağlayan globulin (TBG) seviyesindeki değişiklik en epeyce birinci trimesterde meydana gelirken, plasentanın tiroid hormonlarını süratli olarak metabolize etme süreci ise gebeliğin sonlarına yanlışsız başlamaktadır. Bütün bunlara ek olarak, gebeliğin daha evvel mevcut olan otoimmün bir tiroid hastalığının seyrini değiştirdiği bilinmektedir.
bu biçimde bir hastalığın seyri gebeliğin erken evresinde, sonlarına yanlışsız ve postpartum devirde birbirinden farklı olabilir. Postpartum devir tiroid hastalıkları için değerli bir vakit dilimidir. Doğumdan daha sonraki birinci bir yıl ortasında tiroidin primer hastalıkları ve hipofiz hastalıkları kararında biroldukca tiroid disfonksiyonu meydana gelmektedir.
Son senelerda tiroid hastalığı ve gebelik hakkında epey kıymetli bilgiler elde edildi. Günümüzde gebelik öncesi ve gebelik sırasında görülen tiroid hastalıklarının kolaylıkla tanınması ve erken tedavi edilmesi, hem anne, birebir vakitte bebek için fazlaca güzel sonuçlar vermektedir.
Tiroid hastalıkları doğurgan yaşlarındaki bayanlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Bu niçinle hamilelik esnasında da tiroid ile ilgili bir sorunla karşı karşıya kalma mümkünlüğü pek yüksektir. Rastgele bir tiroid hastalığının tanısı birinci sefer gebelik esnasında konulabilir yahut daha evvel bir tiroid hastalığı olduğu bilinen ve bu niçinle takip edilen bir bayan, bu takip sırasında hamile kalabilir. Ayrıyeten olağan bir gebelik tiroid hormonlarının imalini, deveranını ve yıkımını değişikliğe uğratmakta, bu durum ise, kimi teşhis kuvvetliklerine niye olmaktadır.
Başka taraftan hamile bir bayanda tiroid işlevlerini değerlendirirken gebeliğin müddetinin de göz önünde bulundurulması zaruriliği vardır. Zira meydana gelen fizyolojik değişiklikler gebeliğin evresine bakılırsa farklılık göstermektedir. Örneğin serum tiroksin bağlayan globulin (TBG) seviyesindeki değişiklik en epeyce birinci trimesterde meydana gelirken, plasentanın tiroid hormonlarını süratli olarak metabolize etme süreci ise gebeliğin sonlarına yanlışsız başlamaktadır. Bütün bunlara ek olarak, gebeliğin daha evvel mevcut olan otoimmün bir tiroid hastalığının seyrini değiştirdiği bilinmektedir.
bu biçimde bir hastalığın seyri gebeliğin erken evresinde, sonlarına yanlışsız ve postpartum devirde birbirinden farklı olabilir. Postpartum devir tiroid hastalıkları için değerli bir vakit dilimidir. Doğumdan daha sonraki birinci bir yıl ortasında tiroidin primer hastalıkları ve hipofiz hastalıkları kararında biroldukca tiroid disfonksiyonu meydana gelmektedir.
Son senelerda tiroid hastalığı ve gebelik hakkında epey kıymetli bilgiler elde edildi. Günümüzde gebelik öncesi ve gebelik sırasında görülen tiroid hastalıklarının kolaylıkla tanınması ve erken tedavi edilmesi, hem anne, birebir vakitte bebek için fazlaca güzel sonuçlar vermektedir.