Doğan Hızlan yazısında, dolmakalemlerin mürekkeplerinin kimilerinin yıkanabilir özellikte olduğunu ve kendisinin de bunları kullandığını lisana getirdi. Yazısının devamında dolmakalemler ve kartuşları ile ilgili bilgi verdi.
İşte Doğan Hızlan’ın o yazısı:
“İngiltere Hükümdarı 3. Charles, İrlanda’da bulunan Hillsboro şatosundaki imza merasiminde eline mürekkep akıtan dolmakaleme öfkelenmiş. “Bu kahrolası şeye tahammül edemiyorum” diyerek odayı terk eden Charles’ın yerine belgeyi eşi Camilla imzalamış.
Bir dolmakalem sever olarak Kral’a hak vermemek elde değil.
Dolmakalemlerin meraklısına yaptığı bu biçimde huysuzluklar vardır.
Ben de uygun marka bir dolmakalemle uçakta not alırken birden mürekkep boşanmıştı. Sevgili hostesler olmasa mürekkeple adeta banyo yapacaktım.
Bu deneyimden daha sonra uçağa bineceksem artık dolmakalemi bir demir kutu ortasında çantama koyuyorum.
Uçakta basınç yoktur diyenleri dolmakalemler yalanlıyor.
bu biçimde kazalar için sıkıntı çıkan mürekkeple yıkanabilir mürekkep içindeki farkı belirteyim, tahminen yararlı olur.
Bütün mürekkepler sıkıntı temizlenir lakin yıkanabilir mürekkep kullanırsanız, olayı kolay atlatabilirsiniz.
Ben seyahatlerde yıkanır maviyi tercih ediyorum.
Mürekkep yüzünden başıma oldukça kaza geldi. Bir defasında valizimin içine mürekkep şişesi koymuştum, bütün eşya mürekkep rengine bürünmüştü.
Dolmakalem tercihlerinizi herbiçimde bu bilgiye nazaran yapmayacaksınız.
Yalnız şöyleki bir ayrım var. Dolmakalem için kartuş mu kullanıyorsunuz yoksa pompa mı?
Dolmakalem firmaları kullanabileceğimiz şıklıkta kartuş imal ediyorlar.
O kadar şık, dizayn olağanüstüsü mürekkepler çıktı ki yan yana dizince görsel bir ziyafet yaşıyorsunuz.
*
El imali dolmakalemlerde elbette kartuş kullanılmıyor.
Kartuşların bir özelliği var, vakit içinde mürekkep uçuyor.
Dolmakalem firmaları kartuşları değiştirerek biroldukca kartuşu kullanılmaz kılıyor.
Dolmakalem meraklıları için söylenecek bir şey değil fakat bir de yaz at dolmakalemler var. O da bir gereksinimi giderir mi, bilmem.
Peki meraklısı için bir diğer gerçeğe de değinelim.
Dolmakaleminizin ucu için de kesinlikle bir fikriniz vardır. Bilhassa imza kalemleri için bu geçerlidir.
Rollerball’larda bir de imza kalemi çıktı. Kalın yazıyor. Çok kimse kullanıyor. Evvelden resmi kurumlarda tükenmez kalem kullanılmazdı uçar diye.
Şimdi devlet dairelerinde bile bu kalemler masalarda duruyor.
*
YILLAR evvel okullarda dolmakalem kullanma mecburiyeti kalkmıştı, kaligrafi gündemde değildi lakin artık bir daha okullarda öğrencilere dolmakalemle yazdırıyorlar.
Milli Eğitim Bakanlığı bu maddeyi uygulatıyor.
Mürekkebi nasıl kurutacaksınız, evvelden kurutma kâğıdı vardı, artık satılmıyor. Almanya’da kırtasiyecilerden almıştım, hâlâ var mı bilmiyorum.
Kurşun kalemden çok kelam edilmiyor.
Çoğu kimse mekanik kalemleri alıyor. Zira onlar için de kalemtıraş gerekiyor. Kapalı, çöpü ortasında hatta otomatik kalemtıraşlar var.
Yaşar Kemal müsveddelerini kurşun kalemle yazardı. Ben de kitaplarda satırları kurşun kalemle çiziyorum, kâğıdına nazaran.
Şimdi masamın başına geçeceğim, dolmakalemle yeni yazımın notlarını alacağım.
Defteri de anımsatmak isterim.
Bir damla mürekkepten nerelere geldik.”
İşte Doğan Hızlan’ın o yazısı:
“İngiltere Hükümdarı 3. Charles, İrlanda’da bulunan Hillsboro şatosundaki imza merasiminde eline mürekkep akıtan dolmakaleme öfkelenmiş. “Bu kahrolası şeye tahammül edemiyorum” diyerek odayı terk eden Charles’ın yerine belgeyi eşi Camilla imzalamış.
Bir dolmakalem sever olarak Kral’a hak vermemek elde değil.
Dolmakalemlerin meraklısına yaptığı bu biçimde huysuzluklar vardır.
Ben de uygun marka bir dolmakalemle uçakta not alırken birden mürekkep boşanmıştı. Sevgili hostesler olmasa mürekkeple adeta banyo yapacaktım.
Bu deneyimden daha sonra uçağa bineceksem artık dolmakalemi bir demir kutu ortasında çantama koyuyorum.
Uçakta basınç yoktur diyenleri dolmakalemler yalanlıyor.
bu biçimde kazalar için sıkıntı çıkan mürekkeple yıkanabilir mürekkep içindeki farkı belirteyim, tahminen yararlı olur.
Bütün mürekkepler sıkıntı temizlenir lakin yıkanabilir mürekkep kullanırsanız, olayı kolay atlatabilirsiniz.
Ben seyahatlerde yıkanır maviyi tercih ediyorum.
Mürekkep yüzünden başıma oldukça kaza geldi. Bir defasında valizimin içine mürekkep şişesi koymuştum, bütün eşya mürekkep rengine bürünmüştü.
Dolmakalem tercihlerinizi herbiçimde bu bilgiye nazaran yapmayacaksınız.
Yalnız şöyleki bir ayrım var. Dolmakalem için kartuş mu kullanıyorsunuz yoksa pompa mı?
Dolmakalem firmaları kullanabileceğimiz şıklıkta kartuş imal ediyorlar.
O kadar şık, dizayn olağanüstüsü mürekkepler çıktı ki yan yana dizince görsel bir ziyafet yaşıyorsunuz.
*
El imali dolmakalemlerde elbette kartuş kullanılmıyor.
Kartuşların bir özelliği var, vakit içinde mürekkep uçuyor.
Dolmakalem firmaları kartuşları değiştirerek biroldukca kartuşu kullanılmaz kılıyor.
Dolmakalem meraklıları için söylenecek bir şey değil fakat bir de yaz at dolmakalemler var. O da bir gereksinimi giderir mi, bilmem.
Peki meraklısı için bir diğer gerçeğe de değinelim.
Dolmakaleminizin ucu için de kesinlikle bir fikriniz vardır. Bilhassa imza kalemleri için bu geçerlidir.
Rollerball’larda bir de imza kalemi çıktı. Kalın yazıyor. Çok kimse kullanıyor. Evvelden resmi kurumlarda tükenmez kalem kullanılmazdı uçar diye.
Şimdi devlet dairelerinde bile bu kalemler masalarda duruyor.
*
YILLAR evvel okullarda dolmakalem kullanma mecburiyeti kalkmıştı, kaligrafi gündemde değildi lakin artık bir daha okullarda öğrencilere dolmakalemle yazdırıyorlar.
Milli Eğitim Bakanlığı bu maddeyi uygulatıyor.
Mürekkebi nasıl kurutacaksınız, evvelden kurutma kâğıdı vardı, artık satılmıyor. Almanya’da kırtasiyecilerden almıştım, hâlâ var mı bilmiyorum.
Kurşun kalemden çok kelam edilmiyor.
Çoğu kimse mekanik kalemleri alıyor. Zira onlar için de kalemtıraş gerekiyor. Kapalı, çöpü ortasında hatta otomatik kalemtıraşlar var.
Yaşar Kemal müsveddelerini kurşun kalemle yazardı. Ben de kitaplarda satırları kurşun kalemle çiziyorum, kâğıdına nazaran.
Şimdi masamın başına geçeceğim, dolmakalemle yeni yazımın notlarını alacağım.
Defteri de anımsatmak isterim.
Bir damla mürekkepten nerelere geldik.”