Gazeteci muharrir Ertuğrul Özkök’ün Tansuya Mektuplar’ı devam ediyor.
Özkök, Cem Yılmaz’ın Netflix’ye yayınlanan son gösterisi Diamond, Seçkin, Platinum, Plus’ı köşesine taşıdı.
Özkök şunları yazdı:
Evvel hepinize hayli yeterli bir yıl…
Yılbaşına milyonlarca Türk üzere ben de Urla’daki konutumuzda eşim Tansu ile bir arada girdim.
Milyonlarca Türk üzere bizim cümbüşümüz de ekrandı…
Fakat artık ekranın tanımı değişmişti ve biz bu kere Netflix izliyorduk.
***
Netflix geçen hafta Cem Yılmaz’ın son gösterisi olan “Diamond, Seçkin, Platinum, Plus’ı” gösterime soktu…
Bu şovun premieri pandemi öncesinde Londra’da yapılmıştı ve seyirciler içinde ben de vardım.
Netflix’de gösterilen versiyonu, oyunun yakın vakitte Türkiye’de yapılan bir gösterisinde çekilmişti…
***
bir daha birebir keyifle seyrederken, ortalarına gerçek hayli enteresan bir kısım karşımıza çıktı.
Kısım, Yılmaz’ın şu kelamları ile başlıyor:
“İnsanlarda yaratıcı fikir yok. Soruyorlar örneğin, 100 milyon doların olsa ne yaparsın?
Verilen yanıtlar şöyleki; İnsanlara yardım ederim, paylaşırım.”
Asıl enteresan kısmı burada başlıyor:
Cem diyor ki; “Bugün beşerler paranın kaç para olduğunu bilmiyor…”
daha sonra soruyor:
“100 milyon dolar ne kadar örneğin?”
Ve karşılığını kendi şöyleki veriyor:
“Ne kadar? 850 milyon lira değil mi…”
Gerisinden eklemeyi ihmal etmiyor:
“Ya da 860 bilmiyorum. Oyunun sonuna kadar kaç olunca söyleyin…”
***
Çabucak cep telefonumdan o günkü kurlara baktım…
Bir dolar 13.27 lira…”
Oyunun sonunda kaç olduğunu bilmiyoruz, fakat yılbaşı akşamı biz Cem’i ağından o kelamları dinlerken 100 milyon doların kıymeti 1 milyar 270 milyon lira olmuştu.
Yani 100 milyon doların kıymeti 500 milyon liraya yakın artmıştı…
***
Pekala Cem Yılmaz bu gösteriyi ne vakit yapmıştı?
Tam tarihini bilmiyorum ancak oyunun biraz ileriki kısmında şu biçimde bir ipucu var:
“Abi, 2022’ye giriyoruz ya neredeyse…”
Yakın bir vakitte çekilmiş yani…
***
Tabi her Türk üzere önümüze bu biçimde bir tartışma gelince biz de Tansu’yla “100 milyon dolarımız olsa ne yaparız” geyiğine başladık.
Fakat bu tartışma iki dakika ortasında bizi bir diğer yere götürdü.
20 Aralık günü ne olmuştu? Yani doların 18 liraya çıkıp, akşam üzeri 10 liraya indiği gün, o 8-9 saat ortasında ne olmuştu…
İşte o gün 100 milyon dolarımız olsaydı…Sabah 18 liradan satıp, akşam 10 liradan bir daha geri alsaydık…
Düşünebiliyor musunuz.. Dolar başına 8 lira kazanacaktık…
100 milyon dolar üzerinden çıkarımız ne olacaktı?
800 milyon lira…
Yani Cem Yılmaz’ın o parodiyi yaptığı gün 100 milyon doların kıymetinin tamamı kadarını yalnızca girdi çıktıdan kazanacaktınız…
***
Artık oturup düşünün…
bu biçimde haybeden gelmiş 800 milyon liran olsa ne yaparsın abi…
Vallahi istediğin üzere harca…Sekiz saat ortasında beş kalori güç sarf etmeden yalnızca bilgisayar tuşuna dokunarak kazandın bu parayı…
Bileğinin bile değil, parmağının hakkıyla kazanmışsın…
Bool keseden harca abi…
Nasılsa denetimli kur dalgalanması bu…
Yani senin kontrolünde…
Cebinde 100 milyon doların var, bir giriyorsun bir çıkıyorsun…
O akşam arabayı değiştir, git yeni villalar al, geriye kalanınla da bir daha dolar al…
***
Artık bayağı bir Türk vatandaşı olarak Cem Yılmaz’ın Netflix’de 1 numarada olan bu gösterisini seyrettikten daha sonra 20 Aralık gününde neler olduğunu merak etmez misin…
Büyük bir ihtimalle bilgi eksikliği yüzünden siz doları değerliden alıp daha sonra panikle ucuzdan satan saflardan olduğunuz için daha da merak ederdiniz:
Kim lan bu uyanıklar…
Cem Yılmaz’ın çözemediği havuz sorununu tık diye çözmüşler…
Nitekim kim bu uyanıklar…Bizim uyuduğumuz saatlerde onlar saatlerini kurup uyanıyorlar mı…
Yoksa birtakım gece nöbetçileri onlar için “Wake up call” yapıp, uyandırıyor mu…
Ertuğrul Özkök
Odatv.com
Özkök, Cem Yılmaz’ın Netflix’ye yayınlanan son gösterisi Diamond, Seçkin, Platinum, Plus’ı köşesine taşıdı.
Özkök şunları yazdı:
Evvel hepinize hayli yeterli bir yıl…
Yılbaşına milyonlarca Türk üzere ben de Urla’daki konutumuzda eşim Tansu ile bir arada girdim.
Milyonlarca Türk üzere bizim cümbüşümüz de ekrandı…
Fakat artık ekranın tanımı değişmişti ve biz bu kere Netflix izliyorduk.
***
Netflix geçen hafta Cem Yılmaz’ın son gösterisi olan “Diamond, Seçkin, Platinum, Plus’ı” gösterime soktu…
Bu şovun premieri pandemi öncesinde Londra’da yapılmıştı ve seyirciler içinde ben de vardım.
Netflix’de gösterilen versiyonu, oyunun yakın vakitte Türkiye’de yapılan bir gösterisinde çekilmişti…
***
bir daha birebir keyifle seyrederken, ortalarına gerçek hayli enteresan bir kısım karşımıza çıktı.
Kısım, Yılmaz’ın şu kelamları ile başlıyor:
“İnsanlarda yaratıcı fikir yok. Soruyorlar örneğin, 100 milyon doların olsa ne yaparsın?
Verilen yanıtlar şöyleki; İnsanlara yardım ederim, paylaşırım.”
Asıl enteresan kısmı burada başlıyor:
Cem diyor ki; “Bugün beşerler paranın kaç para olduğunu bilmiyor…”
daha sonra soruyor:
“100 milyon dolar ne kadar örneğin?”
Ve karşılığını kendi şöyleki veriyor:
“Ne kadar? 850 milyon lira değil mi…”
Gerisinden eklemeyi ihmal etmiyor:
“Ya da 860 bilmiyorum. Oyunun sonuna kadar kaç olunca söyleyin…”
***
Çabucak cep telefonumdan o günkü kurlara baktım…
Bir dolar 13.27 lira…”
Oyunun sonunda kaç olduğunu bilmiyoruz, fakat yılbaşı akşamı biz Cem’i ağından o kelamları dinlerken 100 milyon doların kıymeti 1 milyar 270 milyon lira olmuştu.
Yani 100 milyon doların kıymeti 500 milyon liraya yakın artmıştı…
***
Pekala Cem Yılmaz bu gösteriyi ne vakit yapmıştı?
Tam tarihini bilmiyorum ancak oyunun biraz ileriki kısmında şu biçimde bir ipucu var:
“Abi, 2022’ye giriyoruz ya neredeyse…”
Yakın bir vakitte çekilmiş yani…
***
Tabi her Türk üzere önümüze bu biçimde bir tartışma gelince biz de Tansu’yla “100 milyon dolarımız olsa ne yaparız” geyiğine başladık.
Fakat bu tartışma iki dakika ortasında bizi bir diğer yere götürdü.
20 Aralık günü ne olmuştu? Yani doların 18 liraya çıkıp, akşam üzeri 10 liraya indiği gün, o 8-9 saat ortasında ne olmuştu…
İşte o gün 100 milyon dolarımız olsaydı…Sabah 18 liradan satıp, akşam 10 liradan bir daha geri alsaydık…
Düşünebiliyor musunuz.. Dolar başına 8 lira kazanacaktık…
100 milyon dolar üzerinden çıkarımız ne olacaktı?
800 milyon lira…
Yani Cem Yılmaz’ın o parodiyi yaptığı gün 100 milyon doların kıymetinin tamamı kadarını yalnızca girdi çıktıdan kazanacaktınız…
***
Artık oturup düşünün…
bu biçimde haybeden gelmiş 800 milyon liran olsa ne yaparsın abi…
Vallahi istediğin üzere harca…Sekiz saat ortasında beş kalori güç sarf etmeden yalnızca bilgisayar tuşuna dokunarak kazandın bu parayı…
Bileğinin bile değil, parmağının hakkıyla kazanmışsın…
Bool keseden harca abi…
Nasılsa denetimli kur dalgalanması bu…
Yani senin kontrolünde…
Cebinde 100 milyon doların var, bir giriyorsun bir çıkıyorsun…
O akşam arabayı değiştir, git yeni villalar al, geriye kalanınla da bir daha dolar al…
***
Artık bayağı bir Türk vatandaşı olarak Cem Yılmaz’ın Netflix’de 1 numarada olan bu gösterisini seyrettikten daha sonra 20 Aralık gününde neler olduğunu merak etmez misin…
Büyük bir ihtimalle bilgi eksikliği yüzünden siz doları değerliden alıp daha sonra panikle ucuzdan satan saflardan olduğunuz için daha da merak ederdiniz:
Kim lan bu uyanıklar…
Cem Yılmaz’ın çözemediği havuz sorununu tık diye çözmüşler…
Nitekim kim bu uyanıklar…Bizim uyuduğumuz saatlerde onlar saatlerini kurup uyanıyorlar mı…
Yoksa birtakım gece nöbetçileri onlar için “Wake up call” yapıp, uyandırıyor mu…
Ertuğrul Özkök
Odatv.com