erkan_623
New member
Hazır giysi külçeşidinin yaygınlaşması ile terzilik sanatı yavaş yavaş tarihe karışıyor. Çocuk yaşta felç geçiren Mehmet Aslan, babasının yönlendirmesiyle terzi ustasının yanında çırak olarak çalışmaya başladı. 7 yıl boyunca terzi ustasının yanında fiyat almadan çıraklık yapan Aslan, kumaş üzerine nakış işlediği üzere hünerli elleriyle bu meslekte ustalaşarak ekmek teknesi haline getirdi. Çalıştığı, yıllarını verdiği birebir pasajda kendine terzi dükkânı açmaya karar veren Mehmet usta, yarım asrı aşkın müddettir terzilik mesleğini sürdürüyor.
7 yıl parasız çalışıp mesleği öğrendi
Bu zanaat yardımıyla ailesine büyük imkanlar sağladığını ve eşini dostunu bu meslek yardımıyla kazandığını lisana getiren Mehmet Aslan, “3 yaşımdayken çocuk felci geçirmişim. Okul bitince babam beni terziliğe vermek istedi. Bu pasaja getirdi. İçeri girdim, benim eli bağladılar, yüzüğe elimizin yatması için. 7 sene onun yanında çalıştım parasız pulsuz. Bana sanatı öğretti. 7 sene daha sonra ben öğrendikten daha sonra 1961 yılında birebir pasajda kendi terzi dükkânımı açtım. Tıpkı pasajda yaşlandım. Ayağım felçli olduğundan benim öteki iş yapmam mümkün değil. Oturarak terzilik yapmak mecburiyetindeyim. bu biçimde konfeksiyon da yoktu. Tek ayakla oturarak çalışabileceğim için bu mesleği seçtim’’ dedi.
100 yıllık makinesinde yarım asrı devirdi
Yarım asırdır bu mesleği devam ettiren Aslan, “Terzi gereci olarak iplikler, düğmeler, makaralar, dikiş makinesi, ütü, ütü masasıyla bu meslek oluyor. Terziliğe başladığımda en epeyce zorlandığım ise motorlu makinalar yoktu. Artık motorlu makinalar var. Düğmeye basıyorsun çalışıyor. Bu mesleği ben tek ayağımla öğrendim. Tek ayağımla makineyi çalıştırdım. Tek ayakla ütü yaptım senelerca. Tek ayakla çalışmak güç. Ayağım sakat bulunmasına karşın bütün zorluklara katlandım, bu mertebeye o denli geldim. Bu meslek yardımıyla konutumu yaptırdım. Oğlumu, kızımı okuttum, düğünlerini yaptım. Kömürlü ütüyü 1960 yılında aldım. Elektrikli ütüler çıkana kadar kullandım. Dikiş makinesini de bir meslektaşımdan aldım. O 50 sene kullanmış, bir 50 sene de ben kullandım. Dikiş makinem neredeyse yüz yaşında’’ dedi.
KAYNAK: İHA
7 yıl parasız çalışıp mesleği öğrendi
Bu zanaat yardımıyla ailesine büyük imkanlar sağladığını ve eşini dostunu bu meslek yardımıyla kazandığını lisana getiren Mehmet Aslan, “3 yaşımdayken çocuk felci geçirmişim. Okul bitince babam beni terziliğe vermek istedi. Bu pasaja getirdi. İçeri girdim, benim eli bağladılar, yüzüğe elimizin yatması için. 7 sene onun yanında çalıştım parasız pulsuz. Bana sanatı öğretti. 7 sene daha sonra ben öğrendikten daha sonra 1961 yılında birebir pasajda kendi terzi dükkânımı açtım. Tıpkı pasajda yaşlandım. Ayağım felçli olduğundan benim öteki iş yapmam mümkün değil. Oturarak terzilik yapmak mecburiyetindeyim. bu biçimde konfeksiyon da yoktu. Tek ayakla oturarak çalışabileceğim için bu mesleği seçtim’’ dedi.
100 yıllık makinesinde yarım asrı devirdi
Yarım asırdır bu mesleği devam ettiren Aslan, “Terzi gereci olarak iplikler, düğmeler, makaralar, dikiş makinesi, ütü, ütü masasıyla bu meslek oluyor. Terziliğe başladığımda en epeyce zorlandığım ise motorlu makinalar yoktu. Artık motorlu makinalar var. Düğmeye basıyorsun çalışıyor. Bu mesleği ben tek ayağımla öğrendim. Tek ayağımla makineyi çalıştırdım. Tek ayakla ütü yaptım senelerca. Tek ayakla çalışmak güç. Ayağım sakat bulunmasına karşın bütün zorluklara katlandım, bu mertebeye o denli geldim. Bu meslek yardımıyla konutumu yaptırdım. Oğlumu, kızımı okuttum, düğünlerini yaptım. Kömürlü ütüyü 1960 yılında aldım. Elektrikli ütüler çıkana kadar kullandım. Dikiş makinesini de bir meslektaşımdan aldım. O 50 sene kullanmış, bir 50 sene de ben kullandım. Dikiş makinem neredeyse yüz yaşında’’ dedi.
KAYNAK: İHA