semaver
Active member
AA’dan kovulan Musab Turan’dan açıklama Anadolu Ajansı muhabiri Musab Turan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye organize kabahat örgütü başkanı Sedat Peker’in, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla ilgili savlarını sordu.
“Son günlerde gündemi meşgul eden hususlar var. Burada nakro bürokrasi ile ilgili tezler ülkemizi milletlerarası arenada zora soktu mu? Hükümetin buna ait bir planı var mı?” diyen Turan, “Ve de 19 yıllık bir toplum hareketi olarak başlayan milletin teveccühünü kazanan AK Parti ismi şaibelerle anılan Süleyman Soylu’dan daha mı küçük?” tabirlerini kullandı.
Anadolu Ajansı, yaşananların akabinde Musab Turan’ın işine son verildiğini duyurdu.
Musab Turan akabinde Instagram hesabı üzerinden açıklamada bulundu. Turan, babası Ali Seydi Turan’ın Necmettin Erbakan’n öğrencilerinden ve AKP teşkilatından olduğunu söyleyerek bir birey olduğunu hatırlattı ve bir bakan danışmanının kendisine “Soru sormuyoruz” demesine sonlanarak bu soruyu sorduğunu aktardı.
Turan’ın Instagram hesabından yaptığı açıklamalar şöyle:
“AKP’NİN FABRİKA AYARLARINA DÖNMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
“Ben gündemi takip eden bir beşerim, toplumun nasıl kalkınacağına dair bir kitap da yazdım. Ben Allah’a daima beni aileme mahcup etme diye dua ederim. Bilhassa babama mahcup olmaktan Allah’a sığınırım. AKP hareketini Sultanbeyli’de başlatan bir isimdir. Lakin ben de bir bireyim. Bugün yaşananları özetlemek gerekirse özetleyeyim.
Olağan haber telaşıyla gündemi takip eden biri olarak oradaydım. Sayın Bakan’ın danışmanı Rıdvan Tezel, pişkin bir biçimde kulağıma eğilerek soru sormuyoruz dedi. Benim burada kayışım attı.
Orada aslına bakarsanız TRT, DHA ve AA var. Bu adamlar esasen size ne sorabiliyor ki? Bir tane soru sordum, baktım bu özgüven hayra alamet değil. esasen kendi içimde AKP’nin artık fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini düşünüyorum. Siyasetin adalet ekseninde kendi rayına oturması lazım. Ülke siyasetinin rayına girmesi ve huzur ortamı gerekliydi. Ben de kendime bir sorumluluk biçtim, pişkin bakan danışmanının kelamları bana sorumluluk yükledi.
“HATAMI DA KABUL EDİYORUM”
“Hatamı da kabul ediyorum, sorularını sordun abi niye çocuğunu karıştırıyorsun onu ortasında tutsaydın diyorum. Onu söylemem şık olmadı, bunu kabul ediyorum. Bu durumun da benim onurla, gururla çalıştığım Anadolu Ajansı’nın kurumsal kimliğine halel getirdiğini düşünüyorum.
Çalışma arkadaşlarımı güç durumda bıraktığımı düşünüyorum. Sorunun sonunda duygusallaştığım için özür dilerim fakat soruyu sorduğum için özür dilemem zira AKP’yi herkes bitirmeye çalışıyor.
Uygun giden şeylere kimse bir şey demiyor. AKP’nin fabrika ayarlarına dönmesi gençlerimizin, çocuklarımızın geleceği için epeyce değerli. Sayın cumhurbaşkanım içinizdeki merhameti uyandırın. Allah bizimledir, lütfen. Hürmetlerimle.”
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Musab Turan???? (@msbtrn)’in paylaştığı bir gönderi
“Son günlerde gündemi meşgul eden hususlar var. Burada nakro bürokrasi ile ilgili tezler ülkemizi milletlerarası arenada zora soktu mu? Hükümetin buna ait bir planı var mı?” diyen Turan, “Ve de 19 yıllık bir toplum hareketi olarak başlayan milletin teveccühünü kazanan AK Parti ismi şaibelerle anılan Süleyman Soylu’dan daha mı küçük?” tabirlerini kullandı.
Anadolu Ajansı, yaşananların akabinde Musab Turan’ın işine son verildiğini duyurdu.
Musab Turan akabinde Instagram hesabı üzerinden açıklamada bulundu. Turan, babası Ali Seydi Turan’ın Necmettin Erbakan’n öğrencilerinden ve AKP teşkilatından olduğunu söyleyerek bir birey olduğunu hatırlattı ve bir bakan danışmanının kendisine “Soru sormuyoruz” demesine sonlanarak bu soruyu sorduğunu aktardı.
Turan’ın Instagram hesabından yaptığı açıklamalar şöyle:
“AKP’NİN FABRİKA AYARLARINA DÖNMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
“Ben gündemi takip eden bir beşerim, toplumun nasıl kalkınacağına dair bir kitap da yazdım. Ben Allah’a daima beni aileme mahcup etme diye dua ederim. Bilhassa babama mahcup olmaktan Allah’a sığınırım. AKP hareketini Sultanbeyli’de başlatan bir isimdir. Lakin ben de bir bireyim. Bugün yaşananları özetlemek gerekirse özetleyeyim.
Olağan haber telaşıyla gündemi takip eden biri olarak oradaydım. Sayın Bakan’ın danışmanı Rıdvan Tezel, pişkin bir biçimde kulağıma eğilerek soru sormuyoruz dedi. Benim burada kayışım attı.
Orada aslına bakarsanız TRT, DHA ve AA var. Bu adamlar esasen size ne sorabiliyor ki? Bir tane soru sordum, baktım bu özgüven hayra alamet değil. esasen kendi içimde AKP’nin artık fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini düşünüyorum. Siyasetin adalet ekseninde kendi rayına oturması lazım. Ülke siyasetinin rayına girmesi ve huzur ortamı gerekliydi. Ben de kendime bir sorumluluk biçtim, pişkin bakan danışmanının kelamları bana sorumluluk yükledi.
“HATAMI DA KABUL EDİYORUM”
“Hatamı da kabul ediyorum, sorularını sordun abi niye çocuğunu karıştırıyorsun onu ortasında tutsaydın diyorum. Onu söylemem şık olmadı, bunu kabul ediyorum. Bu durumun da benim onurla, gururla çalıştığım Anadolu Ajansı’nın kurumsal kimliğine halel getirdiğini düşünüyorum.
Çalışma arkadaşlarımı güç durumda bıraktığımı düşünüyorum. Sorunun sonunda duygusallaştığım için özür dilerim fakat soruyu sorduğum için özür dilemem zira AKP’yi herkes bitirmeye çalışıyor.
Uygun giden şeylere kimse bir şey demiyor. AKP’nin fabrika ayarlarına dönmesi gençlerimizin, çocuklarımızın geleceği için epeyce değerli. Sayın cumhurbaşkanım içinizdeki merhameti uyandırın. Allah bizimledir, lütfen. Hürmetlerimle.”
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Musab Turan???? (@msbtrn)’in paylaştığı bir gönderi