semaver
Active member
8 yaşındaki kardeşini öldürmüştü! Cezası muhakkak oldu Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Kasaplar Mahallesi’nde ailesiyle yaşayan Sinan Yüksel, geçen yıl 4 Ağustos’ta polis merkezine gidip, 8 yaşındaki kardeşi Seyit Taha Yüksel’i, Türkbeleni mevkisindeki ormanlık alanda bıçaklayarak öldürdüğünü söylemiş oldu.
Olay yerine giden polis takımları, Seyit Taha’nın cansız vücudunu buldu. Ceset üzerinde yapılan incelemede, hayli sayıda bıçak yarası olduğu belirlendi. Antalya İsimli Tıp Kurumu’na gdolayılen Seyit Taha Yüksel’in cansız vücudunda, 9’u öldürücü olmak üzere 27 bıçak yarası olduğu tespit edildi. Antalya İsimli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi’nin raporunda ayrıyeten Seyit Taha Yüksel’in iki elinde de savunma yarası halinde bıçak yarası olduğu açıklandı.
Polis merkezindeki süreçlerinin akabinde Sinan Yüksel, savcılık sorgusunun akabinde sevk edildiği sulh ceza hakimi tarafınca ‘yakın akrabayı taammüden öldürmek’ cürmünden tutuklandı. Sinan Yüksel’in poliste ve savcılıkta verdiği sözde, uyuşturucu kullandığını, kardeşini de ailesinin onu epeyce sevmesi niçiniyle kıskançlık yüzünden öldürdüğünü söylemiş olduği öğrenildi.
‘SEVMEDİĞİM İÇİN ÖLDÜRDÜM, PİŞMAN DEĞİLİM’
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın cinayete ait hazırladığı iddianamede, sanık Sinan Yüksel’in, “Biz 3 kardeşiz, ben en büyüğüm. Seyit Taha 8 yaşındadır. Olay günü saat 15.00 sıralarında Seyit Taha’ya ‘Bir yere gidelim’ dedim. Konuttan çıkmadan kimliğimle, yeşil saplı bıçağı da yanıma aldım. Türkbeleni’ne yanlışsız kardeşimle gittik. Kardeşime evvel sırtından bıçağı sapladım, daha sonra ön tarafınca bıçakladım. Kardeşimi sevmediğim için onu öldürdüm. sonrasındasında emniyete gidip teslim oldum. Ben tek başıma hücrede kalmak istiyorum. Bu durumu kendim istedim. Söyleyeceğim öbür konu yoktur, pişman değilim” tabirlerine yer verildi.
UYUŞTURUCU KULLANMIŞ
İddianamede ayrıyeten Sinan Yüksel’in olaydan 15 gün kadar evvel parkta tanımadığı birinden 50 TL’lik uyuşturucu unsur metamfetamin alıp kullandığını söylemiş olduği anlatıldı. İddianamede, Sinan Yüksel hakkında, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafınca psikiyatrik bir hastalığının bulunmadığı ve cezai ehliyetinin tam olduğu istikametinde rapor verildiği hatırlatılarak, ‘kardeşi taammüden öldürme’ kabahatinden cezalandırılması talep etti.
KARAR DURUŞMASI
Davanın karar duruşması Manavgat 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya sanık Sinan Yüksel, SEGBİS aracılığıyla cezaevinden katılırken, salonda sanığın avukatı ile annesi Alime ve babası Osman Yüksel, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı ve tarafların yakınları hazır bulundu.
‘ADLİ TIP KURUMU’NDAN GELEN RAPORU KABUL ETMİYORUZ’
Duruşmada söz veren anne Alime Yüksel, küçük oğlu i Seyit Taha’yı öldüren Sinan’ın olağan bir insan olmadığını söyleyerek, “İstanbul İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen raporu kabul etmiyoruz. Sinan konutta de hayal dünyasında yaşıyordu. Günlerce odasından çıkmıyordu. Kardeşiyle hiç bir sorunu yoktu. Ben çalıştığım için küçük çocuğum Seyit Taha Yüksel’le o ilgileniyordu. Sinan olağan değil, bir daha rapor alınmasını istiyoruz” dedi.
Baba Osman Yüksel de, “İstanbul İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen raporu kabul etmiyoruz. Oğlum 8 aydır meskende duvarlarla konuşuyormuş. Annesi o denli söylemiş oldu. Akli sıhhatinin yerinde olup olmadığı için bir daha rapor alınsın” sözlerini kullandı.
Duruşmaya katılan Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı da sanık Sinan Yüksel’in kabahatinin sabit olduğu ve savcının temel hakkındaki görüşüne katıldıklarını belirterek, cezalandırılmasını talep etti.
Duruşmada kelam alan sanık avukatı, savcının temel hakkındaki görüşüne katılmadıklarını belirtti. Müvekkilinin olağan olmadığını söyleyen avukat, İstanbul İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen raporu kabul etmediklerini ve bir daha rapor alınmasını istedi. Avukat, müvekkilinin beraatini ya da isimli denetim koşuluyla tahliyesini istedi.
‘HASTANEYE GİTMEMEK İÇİN İNTİHAR TEŞEBBÜSÜNDE BULUNDUM’
Mahkeme lideri karar duruşması olduğunu hatırlattığı sanık Sinan Yüksel’e son kelamlarını sordu. Sanık Sinan Yüksel bunun üzerine, “Ben olay günü polise kendim gittim. Olayı anlattım. Kaçmadım. Ben hastaneye gitmek istemiyorum. Orada benim psikolojim daha fazla bozuluyor. Hastaneye gitmemek için intihar teşebbüsünde bulundum. bu biçimde bir olay olduğu için epey pişmanım” diye konuştu.
Verilen ortanın akabinde sanık Sinan Yüksel’e ‘öz kardeşini öldürmek’ cürmünden ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezası verildi. Sanığın mahkemede hal ve hareketleriyle saygılı davranışları niçiniyle indirim yapan heyet, Sinan Yüksel’in cezasını ömür uzunluğu mahpusa çevirdi. sonucun okumasının akabinde sanık Sinan Yüksel, “Ben artık ne kadar mahpus cezası aldım? Kaç yıl oluyor mahpus cezası?” diye sorunca mahkeme lideri, “Sen cezanın kaç yıl olacağını infaz savcısına sor. Biz müebbet mahpus cezası verdik” dedi.
Olay yerine giden polis takımları, Seyit Taha’nın cansız vücudunu buldu. Ceset üzerinde yapılan incelemede, hayli sayıda bıçak yarası olduğu belirlendi. Antalya İsimli Tıp Kurumu’na gdolayılen Seyit Taha Yüksel’in cansız vücudunda, 9’u öldürücü olmak üzere 27 bıçak yarası olduğu tespit edildi. Antalya İsimli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi’nin raporunda ayrıyeten Seyit Taha Yüksel’in iki elinde de savunma yarası halinde bıçak yarası olduğu açıklandı.
Polis merkezindeki süreçlerinin akabinde Sinan Yüksel, savcılık sorgusunun akabinde sevk edildiği sulh ceza hakimi tarafınca ‘yakın akrabayı taammüden öldürmek’ cürmünden tutuklandı. Sinan Yüksel’in poliste ve savcılıkta verdiği sözde, uyuşturucu kullandığını, kardeşini de ailesinin onu epeyce sevmesi niçiniyle kıskançlık yüzünden öldürdüğünü söylemiş olduği öğrenildi.
‘SEVMEDİĞİM İÇİN ÖLDÜRDÜM, PİŞMAN DEĞİLİM’
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın cinayete ait hazırladığı iddianamede, sanık Sinan Yüksel’in, “Biz 3 kardeşiz, ben en büyüğüm. Seyit Taha 8 yaşındadır. Olay günü saat 15.00 sıralarında Seyit Taha’ya ‘Bir yere gidelim’ dedim. Konuttan çıkmadan kimliğimle, yeşil saplı bıçağı da yanıma aldım. Türkbeleni’ne yanlışsız kardeşimle gittik. Kardeşime evvel sırtından bıçağı sapladım, daha sonra ön tarafınca bıçakladım. Kardeşimi sevmediğim için onu öldürdüm. sonrasındasında emniyete gidip teslim oldum. Ben tek başıma hücrede kalmak istiyorum. Bu durumu kendim istedim. Söyleyeceğim öbür konu yoktur, pişman değilim” tabirlerine yer verildi.
UYUŞTURUCU KULLANMIŞ
İddianamede ayrıyeten Sinan Yüksel’in olaydan 15 gün kadar evvel parkta tanımadığı birinden 50 TL’lik uyuşturucu unsur metamfetamin alıp kullandığını söylemiş olduği anlatıldı. İddianamede, Sinan Yüksel hakkında, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafınca psikiyatrik bir hastalığının bulunmadığı ve cezai ehliyetinin tam olduğu istikametinde rapor verildiği hatırlatılarak, ‘kardeşi taammüden öldürme’ kabahatinden cezalandırılması talep etti.
KARAR DURUŞMASI
Davanın karar duruşması Manavgat 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya sanık Sinan Yüksel, SEGBİS aracılığıyla cezaevinden katılırken, salonda sanığın avukatı ile annesi Alime ve babası Osman Yüksel, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı ve tarafların yakınları hazır bulundu.
‘ADLİ TIP KURUMU’NDAN GELEN RAPORU KABUL ETMİYORUZ’
Duruşmada söz veren anne Alime Yüksel, küçük oğlu i Seyit Taha’yı öldüren Sinan’ın olağan bir insan olmadığını söyleyerek, “İstanbul İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen raporu kabul etmiyoruz. Sinan konutta de hayal dünyasında yaşıyordu. Günlerce odasından çıkmıyordu. Kardeşiyle hiç bir sorunu yoktu. Ben çalıştığım için küçük çocuğum Seyit Taha Yüksel’le o ilgileniyordu. Sinan olağan değil, bir daha rapor alınmasını istiyoruz” dedi.
Baba Osman Yüksel de, “İstanbul İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen raporu kabul etmiyoruz. Oğlum 8 aydır meskende duvarlarla konuşuyormuş. Annesi o denli söylemiş oldu. Akli sıhhatinin yerinde olup olmadığı için bir daha rapor alınsın” sözlerini kullandı.
Duruşmaya katılan Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı da sanık Sinan Yüksel’in kabahatinin sabit olduğu ve savcının temel hakkındaki görüşüne katıldıklarını belirterek, cezalandırılmasını talep etti.
Duruşmada kelam alan sanık avukatı, savcının temel hakkındaki görüşüne katılmadıklarını belirtti. Müvekkilinin olağan olmadığını söyleyen avukat, İstanbul İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen raporu kabul etmediklerini ve bir daha rapor alınmasını istedi. Avukat, müvekkilinin beraatini ya da isimli denetim koşuluyla tahliyesini istedi.
‘HASTANEYE GİTMEMEK İÇİN İNTİHAR TEŞEBBÜSÜNDE BULUNDUM’
Mahkeme lideri karar duruşması olduğunu hatırlattığı sanık Sinan Yüksel’e son kelamlarını sordu. Sanık Sinan Yüksel bunun üzerine, “Ben olay günü polise kendim gittim. Olayı anlattım. Kaçmadım. Ben hastaneye gitmek istemiyorum. Orada benim psikolojim daha fazla bozuluyor. Hastaneye gitmemek için intihar teşebbüsünde bulundum. bu biçimde bir olay olduğu için epey pişmanım” diye konuştu.
Verilen ortanın akabinde sanık Sinan Yüksel’e ‘öz kardeşini öldürmek’ cürmünden ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezası verildi. Sanığın mahkemede hal ve hareketleriyle saygılı davranışları niçiniyle indirim yapan heyet, Sinan Yüksel’in cezasını ömür uzunluğu mahpusa çevirdi. sonucun okumasının akabinde sanık Sinan Yüksel, “Ben artık ne kadar mahpus cezası aldım? Kaç yıl oluyor mahpus cezası?” diye sorunca mahkeme lideri, “Sen cezanın kaç yıl olacağını infaz savcısına sor. Biz müebbet mahpus cezası verdik” dedi.