erkan_623
New member
Türkiye ile Almanya içinde imzalanan İşgücü Alımı Muahedesi çerçevesinde Anadolu’nun farklı kentlerinden Almanya’ya yapılan emekçi göçünün 60’ıncı yılı vesilesiyle “Türk-Alman İşçigöçü Muahedesinin 60. Yılı Anma Programı” düzenlendi. Almanya’nın Stuttgart kentinde düzenlen programa; Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Lideri (YTB) Abdullah Eren, Türkiye’nin Stuttgart Başkonsolosu Erkan Öner, Stuttgart Büyükşehir Belediye Lideri Frank Nopper ve Baden-Vürttemberg Eyaleti’nin Parlamento Lideri Saygıdeğer Aras katıldı.
60 YIL EVVEL BİRİNCİ GÖÇ EDENLERİ ANLATTI
Programda konuşan YTB Lideri Eren, 60 yıllık süreç ortasında Türk toplumunun Almanya’da; iktisattan siyasete, sivil toplumdan akademiye, kültür-sanattan spora kadar çabucak her alanda başarılı işleri imza attığına dikkat çekti. Stuttgart Yeni Sarayı Beyaz Salonu’nda düzenlenen programda, 60 yıl evvel Türkiye’den Almanya’ya personel göçüyle gelen birinci kuşak, yaşadıkları zorlukları ve verdikleri çabayı anlattı.
TÜRK TOPLUMU BAŞARILI ÇALIŞMALARA İMZA ATIYOR
Bugün Almanya’da artık dördüncü jenerasyonuna ulaşan ve sayıları üç buçuk milyona varan Türk toplumu olduğuna dikkat çeken YTB Lideri Eren, Almanya’da yaşayan Türklerin iktisattan siyasete, sivil toplumdan akademiye, kültür-sanattan spora kadar çabucak her alanda başarılı işlere imza attığının altını çizdi. Türk toplumunun, Türkiye ve Almanya içindeki münasebetlere son derece kıymetli katkılarda bulunduğunu tabir eden Eren, bu katkıların sırf Türkiye ve Almanya’yla hudutlu kalmadığını kelamlarına ekleyerek şunları kaydetti: “BionTech’in kurucuları olan ve geliştirdikleri aşıyla tüm dünya için zorlayıcı bir sınama haline gelen Covid-19 salgınıyla çabada insanlığın geneli ismine son derece kritik bir muvaffakiyete imza atan Uğur Şahin ve Hasret Türeci, bugün Almanya’daki Türk mevcudunun neleri başarabildiğine, hangi katkıları sunabildiğine hoş bir örnek teşkil etmektedir” dedi.
TÜRKLER ALMAN İKTİSADINA DEĞERLİ KATKI SAĞLIYOR
60 yıllık süreç ortasında işçilikten patronluğa evrilen göç serüveninde Türk toplumunun Almanya iktisadına de kıymetli katkılar sağladığını belirten Eren, “Tıp alanında yaptığı değerli çalışmalarla Dilek Gürsoy; kaleme aldığı yapıtlarla Türk-Alman edebiyatında değerli işlere imza atan Feridun Zaimoğlu; Köln Senfoni Orkestreası Şefi değerli bestekar ve piyanist Betin Güneş; dünya çapında tanınan yetenekli futbolcu Mesut Özil; ve daha ismini sayamadığımız biroldukca bedelli isim hem Türkiye birebir vakitte Almanya için temelli bir birikimi, yıldızı parlayan bir kıymetler bütününü yansıtmaktadır” diye konuştu.
YAKLAŞIK 400 BİN ŞAHSA İSTİHDAM SAĞLANIYOR
Bugün, Almanya’da 50 farklı dalda faaliyet gösteren Türklerin, yaklaşık 400 bin bireye istihdam sağladığını vurgulayan Eren, “Bu iş yerlerindeki yıllık toplam ciro yaklaşık 50 milyar avroyu buluyor. Bu işletmeler, en büyük ticari partnerimiz ve ikili ticaret hacmimizin 30 milyar avroyu geçtiği Almanya ile Türkiye içindeki ekonomik ve ticari ilgilerin gelişmesine de katkı sunmaktadır. Bugün başşehrinde bir ortaya geldiğimiz ve 489 bin Türk’ün yaşadığı Baden Württemberg Eyaleti’nde üretim yapan Türk firmalarının da kelam konusu ekonomik ve ticari münasebetlerdeki rolü büyüktür” halinde konuştu.
ALMANYA’DA FARKLI İNANÇ VE KÜLTÜRLER BİR ORTADA BARIŞ VE HUZUR İÇİNDE
Eren, temelleri göçün birinci senelerında kurulan cami dernekleriyle atılan Türk sivil toplum kuruluşlarının, bugün artık; kültür, iktisat, siyaset, spor, eğitim, sanat ve daha biroldukça alana yönelik geniş bir çerçevede çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti. Eren, Almanya’da farklı inanç ve kültürlerin bir ortada barış ve huzur ortasında yaşaması konusuna da değer verdiklerini söylemiş oldu. Almanya’daki Türk toplumunun her seviyede siyasal iştirakinin artırılması gerekliliğinin toplumsal ve siyasi bir gerçeklik olarak karşımızda durduğunu aktaran Eren, temsil ve siyasal katlımın arıtılmasının Almanya ile kurulan bağların güçlenmesini sağlayacağını lisana getirdi.
1990 YILINDAN BU YANA IRKÇI AKINLARDA 29 TÜRK ÖMRÜNÜ YİTİRDİ
Eren konuşmasında Batı’da yükselen çok sağ ve birlikteinde getirdiği ırkçılık ve nefret hatalarındaki artışa da dikkat çekti. Almanya İçişleri Bakanlığı datalarını paylaşan Eren şunları kaydetti: “Almanya İçişleri Bakanlığı bilgilerine göre, 1990 yılından bu yana ırkçı taarruzlarda 29 Türk hayatını yitirdi. Onları rahmetle anıyorum. İnanıyorum ki, kayıplarımızın anısı bizlere daha barışçıl bir gelecek için en büyük mirası oluşturuyor. Bizler, ne olursa olsun, geleceğe umutla bakmayı tercih ediyoruz” dedi. Çeşitli müzik kümelerinin Türkçe yapıtlarıyla sahne aldığı gecede, birinci jenerasyonu temsil eden konuklara çiçek ve ikram verildi.
60 YIL EVVEL BİRİNCİ GÖÇ EDENLERİ ANLATTI
Programda konuşan YTB Lideri Eren, 60 yıllık süreç ortasında Türk toplumunun Almanya’da; iktisattan siyasete, sivil toplumdan akademiye, kültür-sanattan spora kadar çabucak her alanda başarılı işleri imza attığına dikkat çekti. Stuttgart Yeni Sarayı Beyaz Salonu’nda düzenlenen programda, 60 yıl evvel Türkiye’den Almanya’ya personel göçüyle gelen birinci kuşak, yaşadıkları zorlukları ve verdikleri çabayı anlattı.
TÜRK TOPLUMU BAŞARILI ÇALIŞMALARA İMZA ATIYOR
Bugün Almanya’da artık dördüncü jenerasyonuna ulaşan ve sayıları üç buçuk milyona varan Türk toplumu olduğuna dikkat çeken YTB Lideri Eren, Almanya’da yaşayan Türklerin iktisattan siyasete, sivil toplumdan akademiye, kültür-sanattan spora kadar çabucak her alanda başarılı işlere imza attığının altını çizdi. Türk toplumunun, Türkiye ve Almanya içindeki münasebetlere son derece kıymetli katkılarda bulunduğunu tabir eden Eren, bu katkıların sırf Türkiye ve Almanya’yla hudutlu kalmadığını kelamlarına ekleyerek şunları kaydetti: “BionTech’in kurucuları olan ve geliştirdikleri aşıyla tüm dünya için zorlayıcı bir sınama haline gelen Covid-19 salgınıyla çabada insanlığın geneli ismine son derece kritik bir muvaffakiyete imza atan Uğur Şahin ve Hasret Türeci, bugün Almanya’daki Türk mevcudunun neleri başarabildiğine, hangi katkıları sunabildiğine hoş bir örnek teşkil etmektedir” dedi.
TÜRKLER ALMAN İKTİSADINA DEĞERLİ KATKI SAĞLIYOR
60 yıllık süreç ortasında işçilikten patronluğa evrilen göç serüveninde Türk toplumunun Almanya iktisadına de kıymetli katkılar sağladığını belirten Eren, “Tıp alanında yaptığı değerli çalışmalarla Dilek Gürsoy; kaleme aldığı yapıtlarla Türk-Alman edebiyatında değerli işlere imza atan Feridun Zaimoğlu; Köln Senfoni Orkestreası Şefi değerli bestekar ve piyanist Betin Güneş; dünya çapında tanınan yetenekli futbolcu Mesut Özil; ve daha ismini sayamadığımız biroldukca bedelli isim hem Türkiye birebir vakitte Almanya için temelli bir birikimi, yıldızı parlayan bir kıymetler bütününü yansıtmaktadır” diye konuştu.
YAKLAŞIK 400 BİN ŞAHSA İSTİHDAM SAĞLANIYOR
Bugün, Almanya’da 50 farklı dalda faaliyet gösteren Türklerin, yaklaşık 400 bin bireye istihdam sağladığını vurgulayan Eren, “Bu iş yerlerindeki yıllık toplam ciro yaklaşık 50 milyar avroyu buluyor. Bu işletmeler, en büyük ticari partnerimiz ve ikili ticaret hacmimizin 30 milyar avroyu geçtiği Almanya ile Türkiye içindeki ekonomik ve ticari ilgilerin gelişmesine de katkı sunmaktadır. Bugün başşehrinde bir ortaya geldiğimiz ve 489 bin Türk’ün yaşadığı Baden Württemberg Eyaleti’nde üretim yapan Türk firmalarının da kelam konusu ekonomik ve ticari münasebetlerdeki rolü büyüktür” halinde konuştu.
ALMANYA’DA FARKLI İNANÇ VE KÜLTÜRLER BİR ORTADA BARIŞ VE HUZUR İÇİNDE
Eren, temelleri göçün birinci senelerında kurulan cami dernekleriyle atılan Türk sivil toplum kuruluşlarının, bugün artık; kültür, iktisat, siyaset, spor, eğitim, sanat ve daha biroldukça alana yönelik geniş bir çerçevede çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti. Eren, Almanya’da farklı inanç ve kültürlerin bir ortada barış ve huzur ortasında yaşaması konusuna da değer verdiklerini söylemiş oldu. Almanya’daki Türk toplumunun her seviyede siyasal iştirakinin artırılması gerekliliğinin toplumsal ve siyasi bir gerçeklik olarak karşımızda durduğunu aktaran Eren, temsil ve siyasal katlımın arıtılmasının Almanya ile kurulan bağların güçlenmesini sağlayacağını lisana getirdi.
1990 YILINDAN BU YANA IRKÇI AKINLARDA 29 TÜRK ÖMRÜNÜ YİTİRDİ
Eren konuşmasında Batı’da yükselen çok sağ ve birlikteinde getirdiği ırkçılık ve nefret hatalarındaki artışa da dikkat çekti. Almanya İçişleri Bakanlığı datalarını paylaşan Eren şunları kaydetti: “Almanya İçişleri Bakanlığı bilgilerine göre, 1990 yılından bu yana ırkçı taarruzlarda 29 Türk hayatını yitirdi. Onları rahmetle anıyorum. İnanıyorum ki, kayıplarımızın anısı bizlere daha barışçıl bir gelecek için en büyük mirası oluşturuyor. Bizler, ne olursa olsun, geleceğe umutla bakmayı tercih ediyoruz” dedi. Çeşitli müzik kümelerinin Türkçe yapıtlarıyla sahne aldığı gecede, birinci jenerasyonu temsil eden konuklara çiçek ve ikram verildi.