semaver
Active member
Euronews’e konuşan Hans Kluge salgın müddetince akıl sıhhatinin korunmasına ait yaptıkları araştırmaya dair de konuşurken, “Başka seçeneğimiz yok. olağanüstü vakit içinder olağanüstü tedbirler gerektiriyor. Çok yüksek risk kümesindeki çocuklara ve ergenlere odaklanmalıyız” dedi.
Hans Kluge
Kluge’nin açıklamalarından satır başları şöyleki:
Avrupa’daki aşılama ile devam edelim. Aşılanma oranları tatmin edici seviyelerde mi?
Kluge: Pandemiden çıkış yolu üç katmanlı diyebilirim. Ben buna VIP yaklaşımı diyorum. V varyantları temsil ediyor. Hiç ya da gereğince aşılanmamış bireyleri gaye alan Delta varyantı üzere varyantları epey yakından incelememiz gerekiyor. I immünizasyon yani bağışıklığı temsil ediyor, bu mevzuda hızlanmamız lazım. Bu noktada sorunuzun yanıtı hayır, çabucak hemen kâfi değil. Avrupa’da aşılanma oranları yüzde 26. Son olarak da halkı temsil eden P var. Halkı bir yandan aşı olmaya teşvik ederken başka yandan da maske ve toplumsal ara üzere tedbirlerin hala gerekli olduğunu anlatmamız lazım.
Mecburî aşı konusunda ne düşünüyorsunuz? Bu Avrupa’da hararetle tartışılan bir husus?
Kluge: Evet epey tartışılan bir husus. DSÖ aşılanma oranını artırıcı her türlü tedbiri yasal ve toplumsal olarak kabul edilebilir olduğu sürece destekliyor. Lakin bu başvurulacak birinci yol olmamalı, zira insanların aklından geçenleri, algılarını anlamamız lazım ve akabinde aşı olmakta tereddüt eden kümelerle temasa geçmek gerekiyor. Halkı ikna etmek için gerekli davranışsal anlayış hizmetleri konusunda pek deneyimliyiz. Burada aşı olmaktan çekinen beşerlerle diyalog kanalları açmak için kanaat liderlerini kullanmak epeyce değerli.
Yeni varyantlar konusunda ne kadar kaygılısınız? Siz daha bulaşıcı ya da daha tehlikeli yeni varyantlar çıkabilir mi?
Kluge: Yeni varyantlar olacağı kesin. Şu ana kadar yüzlerce varyant oluştu ve bunları en başından beri izliyoruz. Birçok vakit bunlar epey ziyanlı olmuyor. Delta ve Delta plus varyantlarını ise yakından takip etmek gerekiyor. Pekala tahlil ne? Virüsün yayılması arttıkça varyantlar da artıyor o yüzden aşılanmayı artırmamız lazım.
Biraz da Atina’da bulunma sebebiniz hakkında konuşalım, Akıl Sıhhati Doruğu. Kovi-19’un Avrupa’da akıl sıhhati üstündeki tesirleriyle ilgili bir araştırmayı sundunuz. Temel bulgular neydi?
Kluge: Buradaki kilit nokta akıl sıhhatini pandemi öncesinde de büyük bir sorun olduğu. İş yerlerindeki kayıpların en büyük sebebi psikolojikti. Kovid öncesi devirde her altı bireyden birinde ruhsal bozukluk bulunuyordu. Bu araştırmadaki en kıymetli bulgu her insanın artık bu riskle yüz yüze olduğu. Ne kadar kuvvetli olursa olsun her insanın bilhassa anksiyete ve depresyon üzere akıl sıhhati sıkıntıları yaşayabileceğini gördük. Tepe’de de bunu anlatıyoruz. Yunanistan başbakanına, sıhhat bakanı kikialis’e akıl sıhhati üstündeki perdeleri kaldırmaya takviye verdikleri için müteşekkirim. Akıl sıhhati herkesi ilgilendiriyor ve toplumda kıymetli bir yeri olması lazım.
Araştırmanın sonuçlarını biraz açar mısınız? Neleri ortaya koydu?
Kluge: birinci vakit içinderda çocuk ve ergenler üzere yüksek risk kümelerine odaklanmamız gerekiyor, zira okulların kapanmasından epey fazla etkilendiler. Okullar yalnızca eğitim vermekle kalmıyor hem de bir biçimde toplumsal muhafaza sağlıyor mesela mesken içi şiddete karşı. Öte yandan araştırmada sıhhat çalışanları ile hasta ve yaşlı bakım işçisine de dikkat etmemiz gerektiğini gösterdi. Bu orta bütün Yunan ve Avrupalı sıhhat çalışanına bu pandemi sırasında gösterdikleri kahramanlık niçiniyle teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Akıl sıhhatinin korunması için yeni yollar bulmalıyız demiştiniz. Pandemi yasakları varken sizce bu mümkün mü?
Kluge: Mutlaka. Öbür seçeneğimiz yok. olağanüstü vakit içinder olağanüstü tedbirler gerektiriyor. DSÖ Avrupa olarak eylül ayında bir Avrupa faaliyet planının onaylanmasını ümit ediyoruz.
Hans Kluge
Kluge’nin açıklamalarından satır başları şöyleki:
Avrupa’daki aşılama ile devam edelim. Aşılanma oranları tatmin edici seviyelerde mi?
Kluge: Pandemiden çıkış yolu üç katmanlı diyebilirim. Ben buna VIP yaklaşımı diyorum. V varyantları temsil ediyor. Hiç ya da gereğince aşılanmamış bireyleri gaye alan Delta varyantı üzere varyantları epey yakından incelememiz gerekiyor. I immünizasyon yani bağışıklığı temsil ediyor, bu mevzuda hızlanmamız lazım. Bu noktada sorunuzun yanıtı hayır, çabucak hemen kâfi değil. Avrupa’da aşılanma oranları yüzde 26. Son olarak da halkı temsil eden P var. Halkı bir yandan aşı olmaya teşvik ederken başka yandan da maske ve toplumsal ara üzere tedbirlerin hala gerekli olduğunu anlatmamız lazım.
Mecburî aşı konusunda ne düşünüyorsunuz? Bu Avrupa’da hararetle tartışılan bir husus?
Kluge: Evet epey tartışılan bir husus. DSÖ aşılanma oranını artırıcı her türlü tedbiri yasal ve toplumsal olarak kabul edilebilir olduğu sürece destekliyor. Lakin bu başvurulacak birinci yol olmamalı, zira insanların aklından geçenleri, algılarını anlamamız lazım ve akabinde aşı olmakta tereddüt eden kümelerle temasa geçmek gerekiyor. Halkı ikna etmek için gerekli davranışsal anlayış hizmetleri konusunda pek deneyimliyiz. Burada aşı olmaktan çekinen beşerlerle diyalog kanalları açmak için kanaat liderlerini kullanmak epeyce değerli.
Yeni varyantlar konusunda ne kadar kaygılısınız? Siz daha bulaşıcı ya da daha tehlikeli yeni varyantlar çıkabilir mi?
Kluge: Yeni varyantlar olacağı kesin. Şu ana kadar yüzlerce varyant oluştu ve bunları en başından beri izliyoruz. Birçok vakit bunlar epey ziyanlı olmuyor. Delta ve Delta plus varyantlarını ise yakından takip etmek gerekiyor. Pekala tahlil ne? Virüsün yayılması arttıkça varyantlar da artıyor o yüzden aşılanmayı artırmamız lazım.
Biraz da Atina’da bulunma sebebiniz hakkında konuşalım, Akıl Sıhhati Doruğu. Kovi-19’un Avrupa’da akıl sıhhati üstündeki tesirleriyle ilgili bir araştırmayı sundunuz. Temel bulgular neydi?
Kluge: Buradaki kilit nokta akıl sıhhatini pandemi öncesinde de büyük bir sorun olduğu. İş yerlerindeki kayıpların en büyük sebebi psikolojikti. Kovid öncesi devirde her altı bireyden birinde ruhsal bozukluk bulunuyordu. Bu araştırmadaki en kıymetli bulgu her insanın artık bu riskle yüz yüze olduğu. Ne kadar kuvvetli olursa olsun her insanın bilhassa anksiyete ve depresyon üzere akıl sıhhati sıkıntıları yaşayabileceğini gördük. Tepe’de de bunu anlatıyoruz. Yunanistan başbakanına, sıhhat bakanı kikialis’e akıl sıhhati üstündeki perdeleri kaldırmaya takviye verdikleri için müteşekkirim. Akıl sıhhati herkesi ilgilendiriyor ve toplumda kıymetli bir yeri olması lazım.
Araştırmanın sonuçlarını biraz açar mısınız? Neleri ortaya koydu?
Kluge: birinci vakit içinderda çocuk ve ergenler üzere yüksek risk kümelerine odaklanmamız gerekiyor, zira okulların kapanmasından epey fazla etkilendiler. Okullar yalnızca eğitim vermekle kalmıyor hem de bir biçimde toplumsal muhafaza sağlıyor mesela mesken içi şiddete karşı. Öte yandan araştırmada sıhhat çalışanları ile hasta ve yaşlı bakım işçisine de dikkat etmemiz gerektiğini gösterdi. Bu orta bütün Yunan ve Avrupalı sıhhat çalışanına bu pandemi sırasında gösterdikleri kahramanlık niçiniyle teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Akıl sıhhatinin korunması için yeni yollar bulmalıyız demiştiniz. Pandemi yasakları varken sizce bu mümkün mü?
Kluge: Mutlaka. Öbür seçeneğimiz yok. olağanüstü vakit içinder olağanüstü tedbirler gerektiriyor. DSÖ Avrupa olarak eylül ayında bir Avrupa faaliyet planının onaylanmasını ümit ediyoruz.