semaver
Active member
Her Bireyin Beden Mikrobiyotası Farklıdır
Dr. Taner Has, ‘’ Bedenimiz hücrelerimizin yanı sıra mikrobiyata ismi verilen bir sisteme de sahiptir. İnsan bedenindeki tüm mikroplar ( bakteriler, mantarlar,virüsler, protoza. vb.) bu sistemin bir kesimidir ve her bireyin beden mikrobiyotası farklıdır. Mikrobiyata içerisinde yer alan yararlı bakteriler insan bedeninin sağlıklı kalmasına katkıda bulunur ve rastgele bir sebepten dolayı sayıları azaldığında tüketilmesinde sakınca yoktur. Probiyotikler bir epeyce tararlı tesirlere sahiptir. Sindirim sistemi, ağız, idrar yolları, deri ve akciğerlerde bulunurlar. Probiyotikler bağışıklık sistemimizi dayanaklar ve hastalanmamızı önler. Ayrıyeten enfeksiyonların yol açtığı hasarları giderilmesinde yardımcı olur. Probiyotikler vitaminlerin sentezine katkıda bulunur. ‘’ dedi.
Memnunluk Hormonu Salgılıyor
Uzm. Dr. Taner Has, ‘’ Probiyotikler, bağırsaklarda memnunluk hormonu olarak bilinen seratonini salgılar. bu biçimdece ruh sıhhatimizi korumuş olur. Sağlıklı mikrobiyota bozulduğunda biroldukça şikayet ortaya çıkar. Gaz, şişkinlik, kabızlık, ishal ya da mide yanması en sık görülen yakınmalardır. Halsizlik, yorgunluk, depresyon ve mutsuzluk sık eşlik eder. Egzama alerjiler sık görülür. Şeker ve sıradan karbonhidrat gereksinimi artar. Bu da uzun vadede bireylerde obezite ve diyabet üzere önemli sıkıntılara yol açabilir. Probiyotik seçerken prepatın özellikleri ve kişinin ferdî gereksinimleri göz önünde bulundurulmalı. Kişi en hakikat seçimi tabibine danışarak yapabilir. Antibiyotikler ziyanlı bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılan kuvvetli ilaçlardır. Lakin maalesef bağırsak mikrobiyotasında yer alan yararlı bakterilerin azalmasına da yol açabilir. Probiyotiklerin kullanılması antibiyotiklerin bu yan tesirlerini azaltır.’’ diye tabir etti.
Dr. Taner Has, ‘’ Bedenimiz hücrelerimizin yanı sıra mikrobiyata ismi verilen bir sisteme de sahiptir. İnsan bedenindeki tüm mikroplar ( bakteriler, mantarlar,virüsler, protoza. vb.) bu sistemin bir kesimidir ve her bireyin beden mikrobiyotası farklıdır. Mikrobiyata içerisinde yer alan yararlı bakteriler insan bedeninin sağlıklı kalmasına katkıda bulunur ve rastgele bir sebepten dolayı sayıları azaldığında tüketilmesinde sakınca yoktur. Probiyotikler bir epeyce tararlı tesirlere sahiptir. Sindirim sistemi, ağız, idrar yolları, deri ve akciğerlerde bulunurlar. Probiyotikler bağışıklık sistemimizi dayanaklar ve hastalanmamızı önler. Ayrıyeten enfeksiyonların yol açtığı hasarları giderilmesinde yardımcı olur. Probiyotikler vitaminlerin sentezine katkıda bulunur. ‘’ dedi.
Memnunluk Hormonu Salgılıyor
Uzm. Dr. Taner Has, ‘’ Probiyotikler, bağırsaklarda memnunluk hormonu olarak bilinen seratonini salgılar. bu biçimdece ruh sıhhatimizi korumuş olur. Sağlıklı mikrobiyota bozulduğunda biroldukça şikayet ortaya çıkar. Gaz, şişkinlik, kabızlık, ishal ya da mide yanması en sık görülen yakınmalardır. Halsizlik, yorgunluk, depresyon ve mutsuzluk sık eşlik eder. Egzama alerjiler sık görülür. Şeker ve sıradan karbonhidrat gereksinimi artar. Bu da uzun vadede bireylerde obezite ve diyabet üzere önemli sıkıntılara yol açabilir. Probiyotik seçerken prepatın özellikleri ve kişinin ferdî gereksinimleri göz önünde bulundurulmalı. Kişi en hakikat seçimi tabibine danışarak yapabilir. Antibiyotikler ziyanlı bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılan kuvvetli ilaçlardır. Lakin maalesef bağırsak mikrobiyotasında yer alan yararlı bakterilerin azalmasına da yol açabilir. Probiyotiklerin kullanılması antibiyotiklerin bu yan tesirlerini azaltır.’’ diye tabir etti.