İzmir’in Çeşme ilçesinde yaşayan ünlü sunucu Pakize Suda (69), 2016’da birinci vakit içinderda kanser tedavisi bakılırsan kardeşi Nuran Suda’yı bir daha sonraki yıl ise annesi Sehavet Suda’yı kaybetmişti.
Suda, opera sanatkarı ablası Ayşe Suda ve yeğenleriyle teselli bulmaya çalışmıştı. Pakize Suda’ya “kendi işlerini bakılırsacek güce sahip olmadığı” nedeni öne sürülerek ablası tarafınca vesayet davası açıldı.
Düzenlenen sıhhat raporu daha sonrası mahkeme, Pakize Suda’ya yeğeni Dilara Elagözlü’nün (46) vasi olarak atanmasına karar verdi. Pakize Suda’nın yeğeni Dilara Elagözlü, TV8’de yayınlanan 2. Sayfa programına telefonla bağlanarak teyzesi hakkında bilgi verdi.
“Teyzemin bu rahatsızlığı 6-7 seneye dayanıyor. Unutmalarla, eşyalarını kaybetmelerle başladı. birlikte çalıştığı beşerler da bunu fark etti. Kendisi bu rahatsızlığını uzun müddet kabul etmedi. Kendinde olduğu müddet ortasında ‘siz kendinize bakın’ dedi.
Anneannemin ve teyzemin art geriye merhum olmasıyla, yaşadığı duygusal şeylerde bu hastalığı tetikledi. Tiroid haplarını belirli bir süre kullanmadı. Bana bir konuşmamızda “her şeyi unutarak ölmek istiyorum” dedi.
18 yaşından beri kendi yaşamayı tercih etmiş, kedileriyle memnun olan bir insan. Hudutlu ve kuşkucu yapısı hastalıkla daha da gelişti. Birkaç yıldır kelamlarına prestij edilemeyecek bir hale geldi. 3 sene evvel etrafından bize şikayet geldi, konutuna gittim. Meskeni epey dağınıktı. Toparlamak istedim ancak müsaade vermedi. Tabipleri çağırmak istedik ancak kabul etmedi.”
“ANNEMİ HİÇ TANIMIYOR”
“Anneannemle küçük teyzem merhum oldular. Anneanneme küçük teyzem bakıyordu bir gün ‘sen anneme hiç bakmadın’ demiş. Biz şaşırdık. Bu bir hastalık, meşhur bir insan diye ona olmayacak bir şey yok. Genlerde olabilir, epey genç yaşlarda Trafik kazası geçirdi tahminen onla alakalı olabilir, tiroidler çalışmıyor tahminen o yapabilir.
Bizi hiç tanımıyor. Annemin 70 yıllık kardeşi olduğunu bilmiyor. Televizyonda bir arada iş yaptığı arkadaşlarının hiç birini tanımıyor. Çok bellediği şeyleri orta ara hatırlıyor lakin içeriğini hatırlamıyor. Vaktinde ‘iyi şeyler yaptım’ diyor lakin içerik yok. Sistemli besleniyor 4 aydır bende fakat kilo alamıyor.”
“BALKONDAN ATLADI”
“Demansın getirdiği birtakım rahatsızlıklar baş göstermeye başladı. Balkonda sigara içerken masayı yaktı, mutfakta ocağı açık bırakmış perdeler yanmış. Daima olarak ayakkabı arıyor. Gece 03.00’te kalkıp ayakkabı arıyor. Daima dışarda olmak istiyor. Bir gün kapıyı kilitledim, balkondan atladı.
Geçtiğimiz eylül ekim ayında bizi günde 5 kere arama başladı. ‘Paramı çaldırdım’ diyordu. İstismar edilmeye başlandığını fark edince yanımıza aldık. Daha kendini bildiği vakit içinderda İzmir’de kendi meskeninde kedileri ile yaşıyordu.”
“TEYZEMİN HER ŞEYİNE KISITLAMA KONULDU”
“Adliyeye başvurduk. Daha doğrusu annem başvurdu ancak o 65 yaş üstünde olduğu için vasi olarak beni uygun gördüler. Bu vasi durumunu onu ve haklarını korumak için yaptık. Hakim çabucak bir kısıtlama getirdi. Ölene kadar teyzemin malına mülküne kimse sahip olamayacak.
Bizim için sıkıntı bir müddetç. Ben psikolog değilim. Hastalığın yapısı, hastanın kişiliğine nazaran değişen bir şey. Şuan bizi aşmıyor ancak bizi aşan bir şey olduğunda uzmanlardan yardım istemekten öbür dermanımız yok. Elimizden geldiği sürece bakmaya çalışıyoruz.hemen çabucak bu hastalığa bir deva yok. İlaçlar yalnızca semptomları yavaşlatıyor. Fizikî sıhhati uygun lakin beyin olarak bu türlü.”
Suda, opera sanatkarı ablası Ayşe Suda ve yeğenleriyle teselli bulmaya çalışmıştı. Pakize Suda’ya “kendi işlerini bakılırsacek güce sahip olmadığı” nedeni öne sürülerek ablası tarafınca vesayet davası açıldı.
Düzenlenen sıhhat raporu daha sonrası mahkeme, Pakize Suda’ya yeğeni Dilara Elagözlü’nün (46) vasi olarak atanmasına karar verdi. Pakize Suda’nın yeğeni Dilara Elagözlü, TV8’de yayınlanan 2. Sayfa programına telefonla bağlanarak teyzesi hakkında bilgi verdi.
“Teyzemin bu rahatsızlığı 6-7 seneye dayanıyor. Unutmalarla, eşyalarını kaybetmelerle başladı. birlikte çalıştığı beşerler da bunu fark etti. Kendisi bu rahatsızlığını uzun müddet kabul etmedi. Kendinde olduğu müddet ortasında ‘siz kendinize bakın’ dedi.
Anneannemin ve teyzemin art geriye merhum olmasıyla, yaşadığı duygusal şeylerde bu hastalığı tetikledi. Tiroid haplarını belirli bir süre kullanmadı. Bana bir konuşmamızda “her şeyi unutarak ölmek istiyorum” dedi.
18 yaşından beri kendi yaşamayı tercih etmiş, kedileriyle memnun olan bir insan. Hudutlu ve kuşkucu yapısı hastalıkla daha da gelişti. Birkaç yıldır kelamlarına prestij edilemeyecek bir hale geldi. 3 sene evvel etrafından bize şikayet geldi, konutuna gittim. Meskeni epey dağınıktı. Toparlamak istedim ancak müsaade vermedi. Tabipleri çağırmak istedik ancak kabul etmedi.”
“ANNEMİ HİÇ TANIMIYOR”
“Anneannemle küçük teyzem merhum oldular. Anneanneme küçük teyzem bakıyordu bir gün ‘sen anneme hiç bakmadın’ demiş. Biz şaşırdık. Bu bir hastalık, meşhur bir insan diye ona olmayacak bir şey yok. Genlerde olabilir, epey genç yaşlarda Trafik kazası geçirdi tahminen onla alakalı olabilir, tiroidler çalışmıyor tahminen o yapabilir.
Bizi hiç tanımıyor. Annemin 70 yıllık kardeşi olduğunu bilmiyor. Televizyonda bir arada iş yaptığı arkadaşlarının hiç birini tanımıyor. Çok bellediği şeyleri orta ara hatırlıyor lakin içeriğini hatırlamıyor. Vaktinde ‘iyi şeyler yaptım’ diyor lakin içerik yok. Sistemli besleniyor 4 aydır bende fakat kilo alamıyor.”
“BALKONDAN ATLADI”
“Demansın getirdiği birtakım rahatsızlıklar baş göstermeye başladı. Balkonda sigara içerken masayı yaktı, mutfakta ocağı açık bırakmış perdeler yanmış. Daima olarak ayakkabı arıyor. Gece 03.00’te kalkıp ayakkabı arıyor. Daima dışarda olmak istiyor. Bir gün kapıyı kilitledim, balkondan atladı.
Geçtiğimiz eylül ekim ayında bizi günde 5 kere arama başladı. ‘Paramı çaldırdım’ diyordu. İstismar edilmeye başlandığını fark edince yanımıza aldık. Daha kendini bildiği vakit içinderda İzmir’de kendi meskeninde kedileri ile yaşıyordu.”
“TEYZEMİN HER ŞEYİNE KISITLAMA KONULDU”
“Adliyeye başvurduk. Daha doğrusu annem başvurdu ancak o 65 yaş üstünde olduğu için vasi olarak beni uygun gördüler. Bu vasi durumunu onu ve haklarını korumak için yaptık. Hakim çabucak bir kısıtlama getirdi. Ölene kadar teyzemin malına mülküne kimse sahip olamayacak.
Bizim için sıkıntı bir müddetç. Ben psikolog değilim. Hastalığın yapısı, hastanın kişiliğine nazaran değişen bir şey. Şuan bizi aşmıyor ancak bizi aşan bir şey olduğunda uzmanlardan yardım istemekten öbür dermanımız yok. Elimizden geldiği sürece bakmaya çalışıyoruz.hemen çabucak bu hastalığa bir deva yok. İlaçlar yalnızca semptomları yavaşlatıyor. Fizikî sıhhati uygun lakin beyin olarak bu türlü.”