TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, TRT’nin MİT’in faaliyetlerini anlatan dizisi “Teşkilat”ın İsrail’e satıldığını deklare etti.
Posta gazetesi muharriri Hakan Çelik’e konuşan Eren, “Toplum bizden vatan ve millet kavramlarını, kahramanlık öykülerini dinlemek istiyor. Askeri güç ve casus öyküleri ilgi çekiyor. MİT de teknik açıdan muhakkak biçimlerde yol almamız açısından bir tek bize müsaade veriyor. Teşkilat dizisi İsrail’e bile satıldı” tabirlerini kullandı.
Hakan Çelik’in yazısı şu biçimde:
TRT Genel Müdürü İbrahim Eren ile yayınlar, programlar ve rekabete dair bir sohbet gerçekleştirdik. 2013’te Genel Müdür Yardımcısı olarak kurumda nazaranv alan İbrahim Eren hem de TRT World’ü kuran isim. TRT’nin son devirde en çok atılım yaptığı alanlar içinde yerli diziler var.
İbrahim Eren de birinci devrinde “Diriliş” ve “Filinta” dizileriyle dikkat çekmişti. Eren, birinci yıllarını “TRT üzere farklı alışkanlıkları olan dev bir yapıyı değiştirmenin epey sıkıntı olduğunu gördüm ve içeriğe odaklandım” diye anlatıyor. 2018’deki yasal düzenlemeyle birtakım değişiklikleri gerçekleştirebilmek mümkün oldu. Geniş sohbetimizden satır başlarıyla özetleri aktarmak istiyorum:
TRT’nin daima büyüklüğüne dikkat çekilir. Şu an kaç kişi çalışıyor kurumda?
10 bin kişiydi. 2 bini emekli edildi. Artık 8 bin ötüründa. Kimi farklı takımlar vardı örneğin, “kaloriferci yazın bahçıvanlık yapar” üzere, motamot bu biçimde bir bakılırsav tarifi bile yapılmış. Şu anda özel hukuka bağlı çalışanlar gelip çalışabiliyor. Ben günün birinde bu vazifesi bıraktığımda kurumun memleketler arası rekabette düzgün bir yerde konumlanmasını dilek ediyorum. Asya Pasifik Yayıncılar Birliği Lideri oldum. İki yıl da Avrupa Yayın Birliği EBU’nun idare heyeti üyeliğini yaptım. Oralarda büyük tesirimiz var. Türk dizilerinin epeyce önemli katkısını gördük. TRT World’ün de farkını hissediyoruz. İddiamızdan çok daha yaygın.
Son devirde yerli üretimlerle Türkiye’de de daha tezli hale geldiniz.
Evet ama ulusal rekabetten biraz sıyrılmak istiyoruz. Asıl gayemiz memleketler arası pazarlar. O niçinle dijitalleşmeye de epeyce kıymet veriyoruz. Bizde her kanalın bir koordinatörü var. Özel kanallardaki genel müdür üzere. Yetkileri çok geniş.
Şu an kaç kanalınız var?
TRT Spor Yıldız ile 15 olduk. Ek olarak 3 tane de EBA kanalımız var. EBA’nın her şeyini biz çekiyoruz. Benim en kritik birimim “TRT Strateji Başkanlığı”. Buradaki arkadaşlarımızın birden fazla Sanayi Mühendisi ve kıymetli kısmı benim üzere Boğaziçi Üniversitesi’nden.
Dizi seçimlerinizi nasıl belirliyorsunuz?
Saha araştırmaları ve toplumsal duygusal araştırmalar yapıyoruz. Türkiye’nin neye muhtaçlığı var ise ona yönelmeye çalışıyoruz. Bu yolla bahisleri belirleyip üretimcilere veriyoruz. Bu sıralar öğretmenler ve eğitim sistemi üzerinde çalışıyoruz. Girişimcilikle ilgili dizi de düşünüyoruz. Bayan araştırması yaptık. Toplumda bayana iki tıp ruhsal şiddet olduğunu gördük.
1- Yetersizlik hissi
2- Değersizlik hissi. Dizilerde bu önyargıları aşabilecek neler yapabiliriz diye çalışıyoruz.
Teşkilat dizisinin durumu nasıl?
Toplum bizden vatan ve millet kavramlarını, kahramanlık kıssalarını dinlemek istiyor. Askeri güç ve casus kıssaları ilgi çekiyor. MİT de teknik açıdan muhakkak hallerde yol almamız açısından bir tek bize müsaade veriyor. Teşkilat dizisi İsrail’e bile satıldı.
Günahsızlar Apartmanı fikri nasıl ortaya çıktı?
Saha araştırmalarında “İmkanım olsa psikoloğa giderim ve ayıplanmasam danışmanlık alırım” diyen çok fazla insan karşımıza çıktı. “İstanbullu Gelin”de de psikolog sahneleri hayli hoştu. Uzmanlar bu tip yayınların insanları deşarj bulunmasına yarar sağladığı görüşünde. Paklar Apartmanı’nın memleketler arası pazarlardaki durumu da çok düzgün. En az 30 ülkeye satıldı sanırım. Bu ortada vatandaş kesinlikle haftanın bir günü müspet ileti verecek bir aile dizisi istiyor. Reytinginin ne olduğu değerli değil. “Gönül Dağı”nda biz de bundan yürek aldık.
Eurovision’a bir daha iştirak kelam konusu mu?
TRT İdare Kurulu’nun “Eurovision’da puanlama sistemi değişmeden müsabakalara tekrar girmeyeceğiz” sonucu hâlâ devam ediyor.
Posta gazetesi muharriri Hakan Çelik’e konuşan Eren, “Toplum bizden vatan ve millet kavramlarını, kahramanlık öykülerini dinlemek istiyor. Askeri güç ve casus öyküleri ilgi çekiyor. MİT de teknik açıdan muhakkak biçimlerde yol almamız açısından bir tek bize müsaade veriyor. Teşkilat dizisi İsrail’e bile satıldı” tabirlerini kullandı.
Hakan Çelik’in yazısı şu biçimde:
TRT Genel Müdürü İbrahim Eren ile yayınlar, programlar ve rekabete dair bir sohbet gerçekleştirdik. 2013’te Genel Müdür Yardımcısı olarak kurumda nazaranv alan İbrahim Eren hem de TRT World’ü kuran isim. TRT’nin son devirde en çok atılım yaptığı alanlar içinde yerli diziler var.
İbrahim Eren de birinci devrinde “Diriliş” ve “Filinta” dizileriyle dikkat çekmişti. Eren, birinci yıllarını “TRT üzere farklı alışkanlıkları olan dev bir yapıyı değiştirmenin epey sıkıntı olduğunu gördüm ve içeriğe odaklandım” diye anlatıyor. 2018’deki yasal düzenlemeyle birtakım değişiklikleri gerçekleştirebilmek mümkün oldu. Geniş sohbetimizden satır başlarıyla özetleri aktarmak istiyorum:
TRT’nin daima büyüklüğüne dikkat çekilir. Şu an kaç kişi çalışıyor kurumda?
10 bin kişiydi. 2 bini emekli edildi. Artık 8 bin ötüründa. Kimi farklı takımlar vardı örneğin, “kaloriferci yazın bahçıvanlık yapar” üzere, motamot bu biçimde bir bakılırsav tarifi bile yapılmış. Şu anda özel hukuka bağlı çalışanlar gelip çalışabiliyor. Ben günün birinde bu vazifesi bıraktığımda kurumun memleketler arası rekabette düzgün bir yerde konumlanmasını dilek ediyorum. Asya Pasifik Yayıncılar Birliği Lideri oldum. İki yıl da Avrupa Yayın Birliği EBU’nun idare heyeti üyeliğini yaptım. Oralarda büyük tesirimiz var. Türk dizilerinin epeyce önemli katkısını gördük. TRT World’ün de farkını hissediyoruz. İddiamızdan çok daha yaygın.
Son devirde yerli üretimlerle Türkiye’de de daha tezli hale geldiniz.
Evet ama ulusal rekabetten biraz sıyrılmak istiyoruz. Asıl gayemiz memleketler arası pazarlar. O niçinle dijitalleşmeye de epeyce kıymet veriyoruz. Bizde her kanalın bir koordinatörü var. Özel kanallardaki genel müdür üzere. Yetkileri çok geniş.
Şu an kaç kanalınız var?
TRT Spor Yıldız ile 15 olduk. Ek olarak 3 tane de EBA kanalımız var. EBA’nın her şeyini biz çekiyoruz. Benim en kritik birimim “TRT Strateji Başkanlığı”. Buradaki arkadaşlarımızın birden fazla Sanayi Mühendisi ve kıymetli kısmı benim üzere Boğaziçi Üniversitesi’nden.
Dizi seçimlerinizi nasıl belirliyorsunuz?
Saha araştırmaları ve toplumsal duygusal araştırmalar yapıyoruz. Türkiye’nin neye muhtaçlığı var ise ona yönelmeye çalışıyoruz. Bu yolla bahisleri belirleyip üretimcilere veriyoruz. Bu sıralar öğretmenler ve eğitim sistemi üzerinde çalışıyoruz. Girişimcilikle ilgili dizi de düşünüyoruz. Bayan araştırması yaptık. Toplumda bayana iki tıp ruhsal şiddet olduğunu gördük.
1- Yetersizlik hissi
2- Değersizlik hissi. Dizilerde bu önyargıları aşabilecek neler yapabiliriz diye çalışıyoruz.
Teşkilat dizisinin durumu nasıl?
Toplum bizden vatan ve millet kavramlarını, kahramanlık kıssalarını dinlemek istiyor. Askeri güç ve casus kıssaları ilgi çekiyor. MİT de teknik açıdan muhakkak hallerde yol almamız açısından bir tek bize müsaade veriyor. Teşkilat dizisi İsrail’e bile satıldı.
Günahsızlar Apartmanı fikri nasıl ortaya çıktı?
Saha araştırmalarında “İmkanım olsa psikoloğa giderim ve ayıplanmasam danışmanlık alırım” diyen çok fazla insan karşımıza çıktı. “İstanbullu Gelin”de de psikolog sahneleri hayli hoştu. Uzmanlar bu tip yayınların insanları deşarj bulunmasına yarar sağladığı görüşünde. Paklar Apartmanı’nın memleketler arası pazarlardaki durumu da çok düzgün. En az 30 ülkeye satıldı sanırım. Bu ortada vatandaş kesinlikle haftanın bir günü müspet ileti verecek bir aile dizisi istiyor. Reytinginin ne olduğu değerli değil. “Gönül Dağı”nda biz de bundan yürek aldık.
Eurovision’a bir daha iştirak kelam konusu mu?
TRT İdare Kurulu’nun “Eurovision’da puanlama sistemi değişmeden müsabakalara tekrar girmeyeceğiz” sonucu hâlâ devam ediyor.