Resmi Gazete’nin 5 Haziran 2021 tarihindeki sayısında yayınlanan “Şeker Kotalarının Düzenlenmesi ve Uygulanmasına Ait Yönetmelik” tartışılmaya devam ediyor. Düzenleme hükümet ve muhalefet karşı karşıya getirirken, mevzuya ait bir kıymetlendirme de Nişasta Sanayicileri Derneği’nden (NİSAD) geldi.
Nişasta Sanayicileri Derneği, şeker kotasına yönelik birtakım değerlendirmeleri “hukuksuz ve bilimden uzak ithamlar” olarak kıymetlendirdi.
Nişasta Sanayicileri Derneği’nden yapılan açıklamada şöyleki denildi:
“5 Haziran Cumartesi günü yayınlanan “Şeker Kotalarının Düzenlenmesi ve Uygulanmasına Ait Yönetmelik” kararları münasebet gösterilerek, bölümümüze yönelik hukuksuz, mesnetsiz, bilimden uzak ve ahlak sonlarını aşan ithamlarda bulunulmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki zerre kadar hukuk bilgisi olanların yapılan son düzenlemenin ikincil bir mevzuat düzenlemesi olduğu, hiç bir yönetmelik ve genelgenin kanunun hisözüne karar ihdas edemeyeceğini bilmesi gerekir. ötürüsıyla son yönetmeliğin Şeker
Kanunu kararları haricinde Nişasta kesimi için yeni bir kota tahsisi kelam konusu değildir. Tarım ve Orman Bakanlığımız da kota arttırımına dönük bir düzenleme olmadığı istikametinde kamuoyu duyurusu yapmıştır.
Bakanlığın “Kamuoyu Duyurusu”na karşın, hala NBŞ kotasının artırıldığını savunan ve bunun üzerinden bölümümüzün piyasa prestijine, mamüllerine ziyan vermeye çalışanların nasıl bir önyargı hissiyle, bilimden uzak, gerçekdışı hareket ettiğini, nişasta ve mamüllerine dair savundukları fikirlerin de bu çerçevede kıymetlendirilmesi gerektiğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Bilimsel bilgiye dayanmadan, hiç bir kaynak gösterilmeden kasıtlı, bilinçsiz, gerçekdışı suçlama ve ithamlardan dal olarak yoruluyoruz. Bugüne kadar basın ve medya organlarında hakkımızda çıkan hukuksuz, bilimden uzak, gerçekdışı yaklaşık 100 adet haberin bilimsel kaynaklara dayanarak düzeltilmesini sağladık.
Bizler net olarak diyoruz ki bilim ne diyorsa eserlerimize ait gerçek odur, kanun ve uygulamalar ne diyorsa üretim ve satış ölçülerimiz odur, devletimizin denetim ve kontrolleri ve mevzuat haricinde bir iş ve sürecimizin olması mümkün değildir.
Bölümle ilgili hiç bir araştırma yapmadan, en küçük bir kaynağı incelemeden yapılan argümanlar o kadar komik bir hal almaktadır ki , kimlere ve neye hizmet edildiğini anlamakta zorlanıyoruz. Hala kimi köşe muharrirleri, güya bilim ismine konuşanlar AB ve ABD üzere gelişmiş ülkelerde şeker kotalarının fazlaca daha katı olduğunu, halbuki ülkemizde her türlü hürlüğün verildiğini savunmaktadır. Çok net olarak tabir edelim ki haberlerde bahsi geçen ülkelerin hepsinde nişasta eserleri bir sınırlamaya olağan olmadan serbestçe üretilip satılmakta ve şekerler, kaynağı ister pancar, ister mısır olsun birbirinden ayırt edilmemektedir.
Kesim olarak temel talebimiz Şeker Kanunu, Şeker Bildirimi dahil ulusal mevzuatlarımızın AB ile uyumlu hale getirilmesidir.”
Okumaya devam et...
Nişasta Sanayicileri Derneği, şeker kotasına yönelik birtakım değerlendirmeleri “hukuksuz ve bilimden uzak ithamlar” olarak kıymetlendirdi.
Nişasta Sanayicileri Derneği’nden yapılan açıklamada şöyleki denildi:
“5 Haziran Cumartesi günü yayınlanan “Şeker Kotalarının Düzenlenmesi ve Uygulanmasına Ait Yönetmelik” kararları münasebet gösterilerek, bölümümüze yönelik hukuksuz, mesnetsiz, bilimden uzak ve ahlak sonlarını aşan ithamlarda bulunulmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki zerre kadar hukuk bilgisi olanların yapılan son düzenlemenin ikincil bir mevzuat düzenlemesi olduğu, hiç bir yönetmelik ve genelgenin kanunun hisözüne karar ihdas edemeyeceğini bilmesi gerekir. ötürüsıyla son yönetmeliğin Şeker
Kanunu kararları haricinde Nişasta kesimi için yeni bir kota tahsisi kelam konusu değildir. Tarım ve Orman Bakanlığımız da kota arttırımına dönük bir düzenleme olmadığı istikametinde kamuoyu duyurusu yapmıştır.
Bakanlığın “Kamuoyu Duyurusu”na karşın, hala NBŞ kotasının artırıldığını savunan ve bunun üzerinden bölümümüzün piyasa prestijine, mamüllerine ziyan vermeye çalışanların nasıl bir önyargı hissiyle, bilimden uzak, gerçekdışı hareket ettiğini, nişasta ve mamüllerine dair savundukları fikirlerin de bu çerçevede kıymetlendirilmesi gerektiğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Bilimsel bilgiye dayanmadan, hiç bir kaynak gösterilmeden kasıtlı, bilinçsiz, gerçekdışı suçlama ve ithamlardan dal olarak yoruluyoruz. Bugüne kadar basın ve medya organlarında hakkımızda çıkan hukuksuz, bilimden uzak, gerçekdışı yaklaşık 100 adet haberin bilimsel kaynaklara dayanarak düzeltilmesini sağladık.
Bizler net olarak diyoruz ki bilim ne diyorsa eserlerimize ait gerçek odur, kanun ve uygulamalar ne diyorsa üretim ve satış ölçülerimiz odur, devletimizin denetim ve kontrolleri ve mevzuat haricinde bir iş ve sürecimizin olması mümkün değildir.
Bölümle ilgili hiç bir araştırma yapmadan, en küçük bir kaynağı incelemeden yapılan argümanlar o kadar komik bir hal almaktadır ki , kimlere ve neye hizmet edildiğini anlamakta zorlanıyoruz. Hala kimi köşe muharrirleri, güya bilim ismine konuşanlar AB ve ABD üzere gelişmiş ülkelerde şeker kotalarının fazlaca daha katı olduğunu, halbuki ülkemizde her türlü hürlüğün verildiğini savunmaktadır. Çok net olarak tabir edelim ki haberlerde bahsi geçen ülkelerin hepsinde nişasta eserleri bir sınırlamaya olağan olmadan serbestçe üretilip satılmakta ve şekerler, kaynağı ister pancar, ister mısır olsun birbirinden ayırt edilmemektedir.
Kesim olarak temel talebimiz Şeker Kanunu, Şeker Bildirimi dahil ulusal mevzuatlarımızın AB ile uyumlu hale getirilmesidir.”
Okumaya devam et...