İki gündür fırtına ile uğraşıyoruz, kış sıkıcı geçiyor aslına bakarsan bu yıl, daima kapalı hava, daima yağmurlu, fırtına uygunca meskene kapattı bizi; İngiltere’de bu aylar geçmek bilmiyor.
Kraliyet ailesiyle ilgili gelişmeleri “gelişigüzel” yapılan haberlerden duymuşsunuzdur.
Bomba bir haber geldi kraliçeden ve bomba tesiri iki haftadır devam ediyor açıkçası.
Geçtiğimiz hafta Kraliçe bir açıklama yaptı ve oğlu Galler Prensi Charles kral olduğu vakit Cornwall Düşesi Camilla’nın da kraliçe olarak kabul edilmesini istediğini söylemiş oldu. (Habere göre Kraliçe, kendisinden daha sonra Charles’ın tahta geçeceğini deklara etmiş oldu, bazıları torun William’ın kral olarak ilan edileceğini düşünüyordu.)
Bunlar karı koca pek sevindiler, onur duyduk falan dediler. İkinci sefer koronaya yakalandıkları ve karantinaya girdikleri şatolarında kutlamışlardır kesinlikle.
KRALİYET YORUMCULARINA BAYILIYORUM
17 yıl evvel kraliyet ailesine giren Camillamız, yıllardır kraliçeye ve aileye bağlılığı ve özverili çalışmaları niçiniyle bu unvanı aldı diyor, kraliyet muhabirleri.
Bizde nasıl spor yorumcuları var ya, hah işte motamot o denli burada da kraliyet yorumcuları var, her akşam haberlerde “royal aile” hakkında çıkan haberleri yorumluyorlar.
Şahane bir iş, aklım olsa yıllar evvel gelirdim İngiltere’ye, girerdim bir kanala anlatırdım da anlatırdım, kraliçe şunu dedi, Charles bunu yaptı, Harry ve William nereye gitti, saatlerce konuşurdum.
her neyse, en zirveden gelen bu istek, daha doğrusu buyruk aslında, bana kalırsa öteki bir sebeple geldi. Birazdan anlatacağım, sıkı durun.
Biliyorsunuz aslına bakarsanız, Charles ve Camilla uzun yıllardır beraberler, hatta her ikisi de diğerleriyle evliyken bile görüşmeye devam etmişlerdi. Bahtsız prensesimiz Dianamız, bir röportajında evliliğinden bahsederken, “biz üç bireydik evliliğimizde” demişti.
Yazgı işte, Diana gitti, Camilla gelin geldi saraya. Ama şurası bir gerçek ki, istenmeyen gelin, yuva yıkan makus bayan diye haberleri yapılan Camilla, evliliğiyle birlikte, saray faaliyetlerinde meczup üzere çalışmaya başladı.
Hayır kurumlarında şahsen çalıştı, okuma yazma kampanyaları düzenledi, aile içi istismar mağdurları için uğraştı, kısa müddette epeyce sevildi, benimsendi. Bayana şiddet hususlarında, bayan hakları mevzularında, bayanın cinsel istismarı bahislerinde durmadan çalıştı, konferanslar düzenledi.
Prensin her vakit yanındaydı, verilen her misyonu üstlendi, latife maka 74 yaşında ve hala koşturuyor. Camilla’nın olağanüstü bir bayan olduğunu söyleyenler çoğunlukta, kraliyet yorumcularından o denli işitiyorum.
Buradaki tutucu beşerler kendileri üzere olanı çabucak bağırlarına basıyorlar, Camilla izlediği televizyon dizilerinden, okuduğu kitaplardan bahsederken, daima halktan biri üzere davrandı. Üstü sınıf bir aileden bulunmasına karşın son derece mütevazı olduğu söyleniyor.
Ay epey yazdım hayli bahsettim Camilla’dan değil mi, lakin öykünün en can alıcı kısmı kraliçe olmasıyla alakalı, sabredin azıcık.
EVLİLİKTE ÜÇÜNCÜ KİŞİ OLMAKTAN KRALİÇELİĞE
Ben de dahil kimse bu biçimde bir açıklama beklemiyordu Kraliçe’den. Charles ve Camilla evlendikleri vakit, Camilla Düşes oldu ve Galler Prensesi unvanı verilmedi, Diana’nın anısına ihanet etmemek için. Bir de şüphesiz kamuoyunun yansısını çekmek istemediler, esasen eş durumdan prenses olmuştu. Kraliyet ailesinde bu biçimde de bir unvan var, direkt kraliçe olmuyorsun, eş ötürüsıyla kraliçe oluyorsun, esasen verilen unvan da bu. Konsort kraliçe deniyor, hükümdarın toplumsal haklarını/avantajlarını paylaşıyor, ancak siyasi ve askeri yetkileri yok.
Lakin Elizabethimiz üstüne basa basa, kendisine gösterilen sevgi ve saygıyı kraliçe Camilla için de istedi.
Şimdiiiii…
Bu isteğin kocası Philip’in vefatından daha sonra kraliçenin duygusallaştığı, 70 yıldır taç giyen kraliçenin aile bağlarına fazlaca değer verdiği ve Charles’ın hatrını kırmamak için, bu açıklamayı yaptığını söylüyorlar.
Yazılı açıklaması şu biçimdeydi kraliçenin, “Zamanım dolduğunda ve ortanızdan ayrıldığımda oğlum Charles kral olacak. Ona ve eşine bana verdiğiniz dayanağı vermenizi ve Charles kral olduğunda Camilla’yı da ‘Kraliçe’ olarak tanımanızı ve o denli seslenmenizi istiyorum.”
Ay bir de ana kraliçenin tacını takacağı belirtildi, kraliçemiz Elizabethimizin annesine ilişkin olan dünyanın en büyük ve kıymetli elmasının yer aldığı tacı takacak Camilla, Charles kral olarak ilan edilip kral tacını giyerken.
GELELİM SADEDE
İki hafta evvel bu gelişme yaşandı, evvelki gün de değişik bir gelişme.
Köşemin sıkı takipçisi hatırlar, bir kaç defa yazdım, olan bitenden haberdar ettim sizleri. Kraliçemizin küçük oğlu Andrewcuğumuz, yani çapkınlar hükümdarı bir davayla uğraşıyor malum. Reşit olmayan bir kızla alaka yaşadığı için dava edilmişti, evvel “Virginia Giuffre’yi tanımıyorum” demişti, daha sonra birlikte çekilen fotoğrafları yayınlanmıştı, şahitler konuşmuştu. Dava sürüyordu ve magazin basını bilhassa takipteydi.
Nihayet bir muahedeye varıldı, mahkeme dışı bir uzlaşma yapılacak. Yani Prens Andrew, Virginia’ya önemli bir ödeme yapacak.
İngiltere’ye yansıyan dert şu, Andrew parayı nereden bulacak, bu ödemeler vergi mükelleflerinin cebinden mi çıkacak?
12 MİLYON POUND DİYORLAR
Kaç lira ödeyecek açıklanmadı natürel, şartları gizliyorlar fakat söylenen o ki milyon milyon poundlar ödenecek tazminat olarak. 7,5 diyen var 12 milyon diyen var. Prensin kendi geliri nedir, elinde avucunda ne kaldı araştırıyorlar, bir süre evvel bu olaylar ortaya çıkınca Kraliçe, “oğlum” dememiş, yetkilerini elinden almıştı. Yetkiler gidince kaynaklar da gitmişti haliyle.
Tazminattan diğer, avukat ve mahkeme masrafları da var. Ahh bir de, Virginia’nın kurduğu cinsel hücum mağdurlarına dayanak sağlayan bir vakfa yüklü bir bağış da yapacakmış.
Dün bir yerde okudum, Andrew’nun geliri 250 bin pound imiş, kraliyet ailesi ismine nazaranvlerini yaparken. Kraliçe oğlunu açığa aldı lakin masraflarını ödüyor mu bilinmiyor, eh oğlunu aç açık bırakacak değil ya! Ödüyordur.
Bir de Andrew ordudan emekli midir nedir, 20 bin pound da maaşı varmış ordudan.
Bir orta İsviçre’deki şalesini satacak dendi, satıldı mı açıklanmadı. Vaktinde 8 milyona almış,
Kraliyet ailesine yakın kaynaklarından aldığım bilgiye göre, satışa çıkmış şale lakin ilgilenen olmamış.
her neyse, dedikodu şöyleki:
Andrew’nun bu kadar parası yok. Kraliçenin ödemesi asla yakışık almaz, Charles kardeşinin tazminatını ödemeyi kabul etmiş!
Etmiş ancak bir şartla!
Yaaa, anladınız mı?
“Camilla’nın kraliçe olacağını açıkla, ben de Andrew’yu kurtarayım, ferdî hesabımdan ödeme yapayım” demiş!
Ben dedikoducuların yalancısıyım.
Demem o ki:
Kraliçe ne duygusallaştığı için, ne Camilla’nın cilveli gözlerine bayıldığı için, ne de aile bağlarının ehemmiyetini vurgulamak için yapmamış bu açıklamayı.
Andrew şu beladan kurtulsun, aile erdemi daha fazla ayaklar altına alınmasın diye yapmış.
Ha, bana sorarsanız Charles’ın yaptığı/ şayet yaptıysa tabi, düpedüz şantaj!
Elif Aktuğ
Kraliyet ailesiyle ilgili gelişmeleri “gelişigüzel” yapılan haberlerden duymuşsunuzdur.
Bomba bir haber geldi kraliçeden ve bomba tesiri iki haftadır devam ediyor açıkçası.
Geçtiğimiz hafta Kraliçe bir açıklama yaptı ve oğlu Galler Prensi Charles kral olduğu vakit Cornwall Düşesi Camilla’nın da kraliçe olarak kabul edilmesini istediğini söylemiş oldu. (Habere göre Kraliçe, kendisinden daha sonra Charles’ın tahta geçeceğini deklara etmiş oldu, bazıları torun William’ın kral olarak ilan edileceğini düşünüyordu.)
Bunlar karı koca pek sevindiler, onur duyduk falan dediler. İkinci sefer koronaya yakalandıkları ve karantinaya girdikleri şatolarında kutlamışlardır kesinlikle.
KRALİYET YORUMCULARINA BAYILIYORUM
17 yıl evvel kraliyet ailesine giren Camillamız, yıllardır kraliçeye ve aileye bağlılığı ve özverili çalışmaları niçiniyle bu unvanı aldı diyor, kraliyet muhabirleri.
Bizde nasıl spor yorumcuları var ya, hah işte motamot o denli burada da kraliyet yorumcuları var, her akşam haberlerde “royal aile” hakkında çıkan haberleri yorumluyorlar.
Şahane bir iş, aklım olsa yıllar evvel gelirdim İngiltere’ye, girerdim bir kanala anlatırdım da anlatırdım, kraliçe şunu dedi, Charles bunu yaptı, Harry ve William nereye gitti, saatlerce konuşurdum.
her neyse, en zirveden gelen bu istek, daha doğrusu buyruk aslında, bana kalırsa öteki bir sebeple geldi. Birazdan anlatacağım, sıkı durun.
Biliyorsunuz aslına bakarsanız, Charles ve Camilla uzun yıllardır beraberler, hatta her ikisi de diğerleriyle evliyken bile görüşmeye devam etmişlerdi. Bahtsız prensesimiz Dianamız, bir röportajında evliliğinden bahsederken, “biz üç bireydik evliliğimizde” demişti.
Yazgı işte, Diana gitti, Camilla gelin geldi saraya. Ama şurası bir gerçek ki, istenmeyen gelin, yuva yıkan makus bayan diye haberleri yapılan Camilla, evliliğiyle birlikte, saray faaliyetlerinde meczup üzere çalışmaya başladı.
Hayır kurumlarında şahsen çalıştı, okuma yazma kampanyaları düzenledi, aile içi istismar mağdurları için uğraştı, kısa müddette epeyce sevildi, benimsendi. Bayana şiddet hususlarında, bayan hakları mevzularında, bayanın cinsel istismarı bahislerinde durmadan çalıştı, konferanslar düzenledi.
Prensin her vakit yanındaydı, verilen her misyonu üstlendi, latife maka 74 yaşında ve hala koşturuyor. Camilla’nın olağanüstü bir bayan olduğunu söyleyenler çoğunlukta, kraliyet yorumcularından o denli işitiyorum.
Buradaki tutucu beşerler kendileri üzere olanı çabucak bağırlarına basıyorlar, Camilla izlediği televizyon dizilerinden, okuduğu kitaplardan bahsederken, daima halktan biri üzere davrandı. Üstü sınıf bir aileden bulunmasına karşın son derece mütevazı olduğu söyleniyor.
Ay epey yazdım hayli bahsettim Camilla’dan değil mi, lakin öykünün en can alıcı kısmı kraliçe olmasıyla alakalı, sabredin azıcık.
EVLİLİKTE ÜÇÜNCÜ KİŞİ OLMAKTAN KRALİÇELİĞE
Ben de dahil kimse bu biçimde bir açıklama beklemiyordu Kraliçe’den. Charles ve Camilla evlendikleri vakit, Camilla Düşes oldu ve Galler Prensesi unvanı verilmedi, Diana’nın anısına ihanet etmemek için. Bir de şüphesiz kamuoyunun yansısını çekmek istemediler, esasen eş durumdan prenses olmuştu. Kraliyet ailesinde bu biçimde de bir unvan var, direkt kraliçe olmuyorsun, eş ötürüsıyla kraliçe oluyorsun, esasen verilen unvan da bu. Konsort kraliçe deniyor, hükümdarın toplumsal haklarını/avantajlarını paylaşıyor, ancak siyasi ve askeri yetkileri yok.
Lakin Elizabethimiz üstüne basa basa, kendisine gösterilen sevgi ve saygıyı kraliçe Camilla için de istedi.
Şimdiiiii…
Bu isteğin kocası Philip’in vefatından daha sonra kraliçenin duygusallaştığı, 70 yıldır taç giyen kraliçenin aile bağlarına fazlaca değer verdiği ve Charles’ın hatrını kırmamak için, bu açıklamayı yaptığını söylüyorlar.
Yazılı açıklaması şu biçimdeydi kraliçenin, “Zamanım dolduğunda ve ortanızdan ayrıldığımda oğlum Charles kral olacak. Ona ve eşine bana verdiğiniz dayanağı vermenizi ve Charles kral olduğunda Camilla’yı da ‘Kraliçe’ olarak tanımanızı ve o denli seslenmenizi istiyorum.”
Ay bir de ana kraliçenin tacını takacağı belirtildi, kraliçemiz Elizabethimizin annesine ilişkin olan dünyanın en büyük ve kıymetli elmasının yer aldığı tacı takacak Camilla, Charles kral olarak ilan edilip kral tacını giyerken.
GELELİM SADEDE
İki hafta evvel bu gelişme yaşandı, evvelki gün de değişik bir gelişme.
Köşemin sıkı takipçisi hatırlar, bir kaç defa yazdım, olan bitenden haberdar ettim sizleri. Kraliçemizin küçük oğlu Andrewcuğumuz, yani çapkınlar hükümdarı bir davayla uğraşıyor malum. Reşit olmayan bir kızla alaka yaşadığı için dava edilmişti, evvel “Virginia Giuffre’yi tanımıyorum” demişti, daha sonra birlikte çekilen fotoğrafları yayınlanmıştı, şahitler konuşmuştu. Dava sürüyordu ve magazin basını bilhassa takipteydi.
Nihayet bir muahedeye varıldı, mahkeme dışı bir uzlaşma yapılacak. Yani Prens Andrew, Virginia’ya önemli bir ödeme yapacak.
İngiltere’ye yansıyan dert şu, Andrew parayı nereden bulacak, bu ödemeler vergi mükelleflerinin cebinden mi çıkacak?
12 MİLYON POUND DİYORLAR
Kaç lira ödeyecek açıklanmadı natürel, şartları gizliyorlar fakat söylenen o ki milyon milyon poundlar ödenecek tazminat olarak. 7,5 diyen var 12 milyon diyen var. Prensin kendi geliri nedir, elinde avucunda ne kaldı araştırıyorlar, bir süre evvel bu olaylar ortaya çıkınca Kraliçe, “oğlum” dememiş, yetkilerini elinden almıştı. Yetkiler gidince kaynaklar da gitmişti haliyle.
Tazminattan diğer, avukat ve mahkeme masrafları da var. Ahh bir de, Virginia’nın kurduğu cinsel hücum mağdurlarına dayanak sağlayan bir vakfa yüklü bir bağış da yapacakmış.
Dün bir yerde okudum, Andrew’nun geliri 250 bin pound imiş, kraliyet ailesi ismine nazaranvlerini yaparken. Kraliçe oğlunu açığa aldı lakin masraflarını ödüyor mu bilinmiyor, eh oğlunu aç açık bırakacak değil ya! Ödüyordur.
Bir de Andrew ordudan emekli midir nedir, 20 bin pound da maaşı varmış ordudan.
Bir orta İsviçre’deki şalesini satacak dendi, satıldı mı açıklanmadı. Vaktinde 8 milyona almış,
Kraliyet ailesine yakın kaynaklarından aldığım bilgiye göre, satışa çıkmış şale lakin ilgilenen olmamış.
her neyse, dedikodu şöyleki:
Andrew’nun bu kadar parası yok. Kraliçenin ödemesi asla yakışık almaz, Charles kardeşinin tazminatını ödemeyi kabul etmiş!
Etmiş ancak bir şartla!
Yaaa, anladınız mı?
“Camilla’nın kraliçe olacağını açıkla, ben de Andrew’yu kurtarayım, ferdî hesabımdan ödeme yapayım” demiş!
Ben dedikoducuların yalancısıyım.
Demem o ki:
Kraliçe ne duygusallaştığı için, ne Camilla’nın cilveli gözlerine bayıldığı için, ne de aile bağlarının ehemmiyetini vurgulamak için yapmamış bu açıklamayı.
Andrew şu beladan kurtulsun, aile erdemi daha fazla ayaklar altına alınmasın diye yapmış.
Ha, bana sorarsanız Charles’ın yaptığı/ şayet yaptıysa tabi, düpedüz şantaj!
Elif Aktuğ