İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç, İTO Meclisi Haziran ayı toplantısında yaptığı konuşmada, aşılamanın kuvvetli olduğu ülkelerde tüketici talebinin de yüksek olduğunu belirterek, bu gelişimin Türkiye’nin ihracatı için değerli bir imkan olduğunu söylemiş oldu.
Avdagiç, “Avrupa Birliği İstatistik Kurumu (Eurostat) bilgilerine bakılırsa Türkiye birinci 3 ayda AB’ye ihracatını yüzde 6,5 artırarak, AB’nin dünyadan en epeyce mal aldığı 6’ncı ülke oldu. Gayemiz AB’nin dünyadan yaptığı ithalatta Çin ve ABD ile birlikte birinci 3 ülke ortasına girmek. Bunu başarmamamız için hiç bir niye yok.” dedi.
Avdagiç, kelam konusu devirde ihracatta Türkiye’nin önünde yer alan ülkeler de olduğunu belirterek, “Çin’in AB’ye ihracatı yüzde 25, Norveç’in yüzde 10,4, Güney Kore’nin ise yüzde 10,3 arttı. Bu sayılar, 2021’in birinci çeyreğinde AB’nin en epey ithalat yaptığı 6’ncı ülke olduğumuza işaret ediyor. Ancak bununla birlikte Çin’in bütün gücüyle AB dış ticaretinde varlığını devam ettirdiğini de gösteriyor. ötürüsıyla bizim bu gerçeği kabul ederek, kendimize yeni bir prensip koymamız lazım. O da COVID-19 daha sonrası devirde ‘kurulacak yeni düzende’ AB’ye ihracatımızı artırmaktır.” tabirlerini kullandı.
“Aşılamanın kuvvetli olduğu ülkelerde tüketici talebi daha yüksek”
Aşılamanın kuvvetli olduğu ülkelerde tüketici talebinin daha yüksek olduğunu kaydeden Avdagiç, “Mal satmak için kanallar açılıyor. Türkiye olarak, hükümetiyle iş dünyasıyla COVID-19 daha sonrası periyotta başarmamızın bir tek yolu var. COVID-19’un açacağı yeni global ticaret yolunda tekerlek izlerini takip eden değil, ‘tekerlek izleri bırakan’ ülke olmalıyız.” dedi.
“Kur, faiz ve enflasyon” baskısının, yakın devir risklerinin temel bileşenlerini oluşturduğunu belirten Avdagiç, “KOBİ’ler başta olmak üzere, işletmelerin ayağa kaldırılması ve kısa müddette sağlıklı üretim yapısına kavuşabilmeleri için gerekli siyaset tedbirlerinin devreye sokulması büyük değer taşıyor. ötürüsıyla dışarıdaki faiz artırımları gündeme gelmeden likidite düşüncelerinin hafifçeletilmesine yönelik araçların devreye alınması manalı olacaktır. Bu durum, olası şoklara karşı Türkiye iktisadının dayanıklılığını artırabilecektir.” formunda konuştu.
Okumaya devam et...
Avdagiç, “Avrupa Birliği İstatistik Kurumu (Eurostat) bilgilerine bakılırsa Türkiye birinci 3 ayda AB’ye ihracatını yüzde 6,5 artırarak, AB’nin dünyadan en epeyce mal aldığı 6’ncı ülke oldu. Gayemiz AB’nin dünyadan yaptığı ithalatta Çin ve ABD ile birlikte birinci 3 ülke ortasına girmek. Bunu başarmamamız için hiç bir niye yok.” dedi.
Avdagiç, kelam konusu devirde ihracatta Türkiye’nin önünde yer alan ülkeler de olduğunu belirterek, “Çin’in AB’ye ihracatı yüzde 25, Norveç’in yüzde 10,4, Güney Kore’nin ise yüzde 10,3 arttı. Bu sayılar, 2021’in birinci çeyreğinde AB’nin en epey ithalat yaptığı 6’ncı ülke olduğumuza işaret ediyor. Ancak bununla birlikte Çin’in bütün gücüyle AB dış ticaretinde varlığını devam ettirdiğini de gösteriyor. ötürüsıyla bizim bu gerçeği kabul ederek, kendimize yeni bir prensip koymamız lazım. O da COVID-19 daha sonrası devirde ‘kurulacak yeni düzende’ AB’ye ihracatımızı artırmaktır.” tabirlerini kullandı.
“Aşılamanın kuvvetli olduğu ülkelerde tüketici talebi daha yüksek”
Aşılamanın kuvvetli olduğu ülkelerde tüketici talebinin daha yüksek olduğunu kaydeden Avdagiç, “Mal satmak için kanallar açılıyor. Türkiye olarak, hükümetiyle iş dünyasıyla COVID-19 daha sonrası periyotta başarmamızın bir tek yolu var. COVID-19’un açacağı yeni global ticaret yolunda tekerlek izlerini takip eden değil, ‘tekerlek izleri bırakan’ ülke olmalıyız.” dedi.
“Kur, faiz ve enflasyon” baskısının, yakın devir risklerinin temel bileşenlerini oluşturduğunu belirten Avdagiç, “KOBİ’ler başta olmak üzere, işletmelerin ayağa kaldırılması ve kısa müddette sağlıklı üretim yapısına kavuşabilmeleri için gerekli siyaset tedbirlerinin devreye sokulması büyük değer taşıyor. ötürüsıyla dışarıdaki faiz artırımları gündeme gelmeden likidite düşüncelerinin hafifçeletilmesine yönelik araçların devreye alınması manalı olacaktır. Bu durum, olası şoklara karşı Türkiye iktisadının dayanıklılığını artırabilecektir.” formunda konuştu.
Okumaya devam et...