Yener KARADENİZ
Son devirde sert dalgalanan kur, ihracatçılar ile global alıcıları karşı karşıya getirdi. Eylül ayının başından bu yana dolarda yüzde 12, Euro’da ise yüzde 10’u bulan artışı münasebet gösteren alıcılar, ‘kur yükseldi, fiyat indirin’ baskısı yaparken, ihracatçılar ise kelam konusu baskıya navlun, lojistik ve hammadde fiyatlarında epey daha yüksek oranlara varan artışı öne sürerek direniyor. Bu baskının en hayli görüldüğü bölümlerin başında hazır giysi ve konfeksiyon geliyor.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları (İHKİB) Lideri Mustafa Gültepe, kurun rekabetçi olmasının ihracatçılar için avantaj olduğunu fakat bu türlü sert yükselişlerin sürdürülebilir olmadığını belirtti. Kurun sert yükselmesinin kişi ve şirketleri farklı hesaplara ittiğini anlatan Gültepe, “Bu durum yabancıları epey daha düşük fiyattan eser almaya teşvik ediyor. Kendilerince haklı olabilirler. Lakin kesimimizde girdilerin yüzde 70’i döviz üzerinden. Üstelik kelam konusu girdiler içinde epeyce değerli hisseye sahip olan pamukta son haftalarda yaşanan fiyat artışı fazlaca daha yüksek düzeylerde gerçekleşti. Bu artış Türkiye’de dünya ortalamasının da üzerinde oldu. Halihazırda pamuğu Hindistan’dan yüzde 20 daha değerliye alıyordu. Artık müşteriler fiyat indirin baskısı yapıyor. Biz hammadde artışını, onlar da kurdaki artışı argüman olarak kullanıyor. Bir yerde buluşmak zorunda kalacağız. O da yüzde 5-10 içinde fiyat artışı olacak” dedi.
“Maliyet yapmanın güç olduğu bir dönemdeyiz”
TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Dal Meclisi Lideri Onur Fayat da bölümün kapasite sorunu sebebi tam olarak karşılayamasa da halihazırda çok yüksek bir talep ile karşı karşıya olunduğunu anlattı. Hammadde konusunda eza yaşanmaması halinde önümüzdeki yıl rekorlarla dolu bir yıl olacağını belirten Fayat, “Şu an iki türlü baskı var. Bir yandan talep devam ediyor, başka yandan maliyetler süratle artıyor. Kur konusunda ise fiyat baskısı var. İndirim talebi geliyor. Doların 8,30 hareketinde İtalyanlar çabucak arayıp toplantı talep ettiler ve indirim istediler. Bu baskıyı halihazırda bakılırsan hayli fazla endüstrici var. Uyanık alıcılar artan hammadde artırımına karşılık kur argümanını öne sürüyorlar. Fakat bizim de maliyetlerimizin yüzde 65-70’i döviz üzerinden. Kalan yüzde 30-35’lik personellik maliyeti ise yılbaşına hakikat yapılacak taban fiyat artırımı ile artacak. Birkaç aylık bir avantajımız var bu manada. ötürüsıyla işin epeyce, ancak para kazanmanın ve maliyet yapmanın güç olduğu bir periyottan geçiyoruz” diye konuştu.
“İşler var fakat kâr yok”
Türkiye Giysi Sanayicileri Derneği Lideri (TGSD) Ramazan Kaya ise bu noktada son bir yılda artan navlun lojistik ve hammadde fiyatlarından bahsetti. Son bir yılda dokumacılık dalında emtia fiyatlarındaki artış oranının yüzde 70’i bulduğunu belirten Kaya, bir daha lojistik ve navlunun da 3,5-4 kat arttığını belirtti. Kaya, “Kur şu anda süratli biçimde dalgalandığı için müşteri çabucak bir indirime gitmek istedi. Bu çok kur artışları biz ihracatçılar için avantaj üzere görünse de aslında dezavantaj oluşturuyor. Bizim de hammadde girdimizin yüzde 100’ü döviz üzerinden. Şu an iki durum var. Biri karımızdan feragat ediyoruz. İkincisi pazarlıklar devam ediyor. Ancak bu türlü iki taraf da yıpranıyor. Önemli biçimde işler karsız bir biçimde devam ediyor. Evet işler var, doluluk oranları yüksek fakat bu işleri kar etmeden yapıyoruz. Biz çok dalgalanan kurdan rahatsızız. Kur yüksek olsun üzere bir niyetimiz yok. Yerinde sayan, daha standart bir kur bizim için daha düzgün ve daha doğal olur” sözlerini kullandı.
Okumaya devam et...
Son devirde sert dalgalanan kur, ihracatçılar ile global alıcıları karşı karşıya getirdi. Eylül ayının başından bu yana dolarda yüzde 12, Euro’da ise yüzde 10’u bulan artışı münasebet gösteren alıcılar, ‘kur yükseldi, fiyat indirin’ baskısı yaparken, ihracatçılar ise kelam konusu baskıya navlun, lojistik ve hammadde fiyatlarında epey daha yüksek oranlara varan artışı öne sürerek direniyor. Bu baskının en hayli görüldüğü bölümlerin başında hazır giysi ve konfeksiyon geliyor.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları (İHKİB) Lideri Mustafa Gültepe, kurun rekabetçi olmasının ihracatçılar için avantaj olduğunu fakat bu türlü sert yükselişlerin sürdürülebilir olmadığını belirtti. Kurun sert yükselmesinin kişi ve şirketleri farklı hesaplara ittiğini anlatan Gültepe, “Bu durum yabancıları epey daha düşük fiyattan eser almaya teşvik ediyor. Kendilerince haklı olabilirler. Lakin kesimimizde girdilerin yüzde 70’i döviz üzerinden. Üstelik kelam konusu girdiler içinde epeyce değerli hisseye sahip olan pamukta son haftalarda yaşanan fiyat artışı fazlaca daha yüksek düzeylerde gerçekleşti. Bu artış Türkiye’de dünya ortalamasının da üzerinde oldu. Halihazırda pamuğu Hindistan’dan yüzde 20 daha değerliye alıyordu. Artık müşteriler fiyat indirin baskısı yapıyor. Biz hammadde artışını, onlar da kurdaki artışı argüman olarak kullanıyor. Bir yerde buluşmak zorunda kalacağız. O da yüzde 5-10 içinde fiyat artışı olacak” dedi.
“Maliyet yapmanın güç olduğu bir dönemdeyiz”
TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Dal Meclisi Lideri Onur Fayat da bölümün kapasite sorunu sebebi tam olarak karşılayamasa da halihazırda çok yüksek bir talep ile karşı karşıya olunduğunu anlattı. Hammadde konusunda eza yaşanmaması halinde önümüzdeki yıl rekorlarla dolu bir yıl olacağını belirten Fayat, “Şu an iki türlü baskı var. Bir yandan talep devam ediyor, başka yandan maliyetler süratle artıyor. Kur konusunda ise fiyat baskısı var. İndirim talebi geliyor. Doların 8,30 hareketinde İtalyanlar çabucak arayıp toplantı talep ettiler ve indirim istediler. Bu baskıyı halihazırda bakılırsan hayli fazla endüstrici var. Uyanık alıcılar artan hammadde artırımına karşılık kur argümanını öne sürüyorlar. Fakat bizim de maliyetlerimizin yüzde 65-70’i döviz üzerinden. Kalan yüzde 30-35’lik personellik maliyeti ise yılbaşına hakikat yapılacak taban fiyat artırımı ile artacak. Birkaç aylık bir avantajımız var bu manada. ötürüsıyla işin epeyce, ancak para kazanmanın ve maliyet yapmanın güç olduğu bir periyottan geçiyoruz” diye konuştu.
“İşler var fakat kâr yok”
Türkiye Giysi Sanayicileri Derneği Lideri (TGSD) Ramazan Kaya ise bu noktada son bir yılda artan navlun lojistik ve hammadde fiyatlarından bahsetti. Son bir yılda dokumacılık dalında emtia fiyatlarındaki artış oranının yüzde 70’i bulduğunu belirten Kaya, bir daha lojistik ve navlunun da 3,5-4 kat arttığını belirtti. Kaya, “Kur şu anda süratli biçimde dalgalandığı için müşteri çabucak bir indirime gitmek istedi. Bu çok kur artışları biz ihracatçılar için avantaj üzere görünse de aslında dezavantaj oluşturuyor. Bizim de hammadde girdimizin yüzde 100’ü döviz üzerinden. Şu an iki durum var. Biri karımızdan feragat ediyoruz. İkincisi pazarlıklar devam ediyor. Ancak bu türlü iki taraf da yıpranıyor. Önemli biçimde işler karsız bir biçimde devam ediyor. Evet işler var, doluluk oranları yüksek fakat bu işleri kar etmeden yapıyoruz. Biz çok dalgalanan kurdan rahatsızız. Kur yüksek olsun üzere bir niyetimiz yok. Yerinde sayan, daha standart bir kur bizim için daha düzgün ve daha doğal olur” sözlerini kullandı.
Okumaya devam et...