Güliz Ayla, yeni müziği ‘Al Yorgun Kalbimi’de 70’lerin diskosuyla günümüzün çağdaş sound’unu bir ortaya getirdi. Çıkardığı modüllerle listelerin üst sırasında yer almayı başaran, kelam muharriri ve bestekar kimliğiyle isminden kelam ettiren müzikçi, “Samimi, aklına gelen şeyleri çabucak söyleyen, çabuk parlayan, sabırsız ancak çalışkan” kelamlarıyla kendisini anlatıyor. Müzisyen ile yeni modülünü, kesimi ve pandemi devrinde yaşadıklarını konuştuk.
– ‘Al Yorgun Kalbimi’ müziğinin öyküsü nedir?
Şarkıyı iki yıl evvel, çok romantik bir modda yazdım. aslına bakarsanız birinci demoları akustik, ballad tadındaydı. daha sonra düzenleme için Alaca ile birlikte olunca hareketli bir moda sokalım dedik. Modülün o günlerinden tek kalan nakaratı diyebilirim.
– Kesim, 70’lerin diskosuyla günümüzün çağdaş sound’unu bir ortaya getiriyor. Kış ayları için fazla hareketli değil mi?
Evet, lakin ben neyi mevisiminde yaptım ki… (gülüyor) Teklileri çıkarırken vakit kollamıyorum açıkçası. Ne hazırsa, ne içime sindiyse onu çıkarıyorum. Bu da o denli oldu. Hem kışın da dans etmeye muhtaçlığımız var değil mi?
– ‘Parla’ albümünden daha sonra niye single’larla devam ettiniz?
Albüm hem mental olarak ağır hazırlık gerektiren birebir vakitte maddi imkanlarınızı daha epey zorlayan bir şey. Bir de dinleyicinin artık alışkanlıkları değişmiş durumda. Bir tüketim çılgınlığı var ve bu yüzden albüm sunmak istemedim açıkcası. Fakat hayalim üçüncü albümü yapmak. Benim için de doğal diğer bir serüven.
– Pandemi size neler öğretti? bu vakitte yazdığınız kesimler oldu mu?
Vallahi kahırdan öbür hiç bir şey öğretmedi! İnsanın sokağa çıkıp bir nefes alması, beş dakikalık yürüyüş yapması bile ne kadar değerliymiş onu anladım. Bir de aslına bakarsan titiz bir tanesiydim, fakat bu kadar el yıkamıyordum. Artık gidip gelip ellerimi yıkıyorum.
– Bölüme tesirleri hakkında neler söyleyeceksiniz? Siz de maddi manada zorluk yaşadınız mı?
Pandemi müzik dalında kapanmayan yaralar açtı bence. hiç bir şeyin tadı eskisi üzere gelmiyor. Çok müzisyen arkadaşımız işlerini bırakıp öbür şeyler yapmak zorunda kaldı. Eski bildiğimiz ve sevdiğimiz yerler kapandı. İki yıl hiç çalışmadan konutta oturmak ne demek! şüphesiz ben de maddi kasvet yaşadım lakin birbirimize takviye olarak ayakta kalmaya çalıştık.
– Müzikal kimliğinin haricinde Güliz Ayla nasıl biridir?
Samimi, aklına gelen şeyleri çabucak söyleyen, çabuk parlayan, sabırsız ancak çalışkan. Kalbim büyüktür benim, tanısanız seversiniz (gülüyor).
– Müzik seyahatinde zorluklar yaşadınız mı?
Çok yaşadım. Evvelce daha çabuk yoruluyordum. Artık antrenmanlıyım bizim topluluğa… Kimseyi takmadan yolunda ilerleyeceksin, benim öğrendiğim bu. Toyken daha fazlaca yara alıyorsun natürel, her şey daha güç geliyor. Lakin mesleğin düşünceleri her vakit daima tıpkı şeyler. Sen yalnızca daha hazırlıklı oluyorsun.
‘30’lar hayli şey öğretti’
– 30’larla bir arada neler değişti?
Çok şey, oldukça! Hayır demeyi öğretti örneğin. Değerli olduğumu, istemediğim yerde, istemediğim beşerlerle olmanın vakit kaybı olduğunu… Daha epeyce gezip görmem, sahip olduklarımı daha epeyce paylaşmam gerektiğini öğretti. 30’ları övünce ben, “Bir de 40’ları gör” diyorlar (gülüyor). Bakalım nasıl olacak?
– hayatınızın dönüm noktaları hakkında neler söylersiniz?
Annemi kaybetmem… Şu hayatta en hayli sevdiğim insanın artık benimle olmaması, onu tekrar goremeyecek olmam fikri hakikaten berbat ve çaresiz hissettiriyor. O yüzden her vakit söylerim, müzik yaparken dünyayı kurtarıyormuş hissine kapılıp, kendinizi hırpalamanın epey da bir manası yok. Değerli olan sahiden ve nasıl keyifli olduğunuz.
– Bugüne kadar biroldukca hite imza attınız. Hit müzik yapmanın sırrı ne?
Bilmiyorum. Bilseydim her müziğim ‘eğer olmazsan Olmaz’ kadar dinlenirdi. Bana daima diyorlar, “Onun üzere bir tane daha müzik yapsan” diye. O hit formülle yapayım lakin ben kendimi kandırmak istemiyorum. Ben memnun olmak istiyorum. O şarkıyı yaparken “Bu modül hit olacak” demedim, fakat oldu. Bu saflıkla müzik mesleğime devam etmek en hafifçei benim için.
– ‘Al Yorgun Kalbimi’ müziğinin öyküsü nedir?
Şarkıyı iki yıl evvel, çok romantik bir modda yazdım. aslına bakarsanız birinci demoları akustik, ballad tadındaydı. daha sonra düzenleme için Alaca ile birlikte olunca hareketli bir moda sokalım dedik. Modülün o günlerinden tek kalan nakaratı diyebilirim.
– Kesim, 70’lerin diskosuyla günümüzün çağdaş sound’unu bir ortaya getiriyor. Kış ayları için fazla hareketli değil mi?
Evet, lakin ben neyi mevisiminde yaptım ki… (gülüyor) Teklileri çıkarırken vakit kollamıyorum açıkçası. Ne hazırsa, ne içime sindiyse onu çıkarıyorum. Bu da o denli oldu. Hem kışın da dans etmeye muhtaçlığımız var değil mi?
– ‘Parla’ albümünden daha sonra niye single’larla devam ettiniz?
Albüm hem mental olarak ağır hazırlık gerektiren birebir vakitte maddi imkanlarınızı daha epey zorlayan bir şey. Bir de dinleyicinin artık alışkanlıkları değişmiş durumda. Bir tüketim çılgınlığı var ve bu yüzden albüm sunmak istemedim açıkcası. Fakat hayalim üçüncü albümü yapmak. Benim için de doğal diğer bir serüven.
– Pandemi size neler öğretti? bu vakitte yazdığınız kesimler oldu mu?
Vallahi kahırdan öbür hiç bir şey öğretmedi! İnsanın sokağa çıkıp bir nefes alması, beş dakikalık yürüyüş yapması bile ne kadar değerliymiş onu anladım. Bir de aslına bakarsan titiz bir tanesiydim, fakat bu kadar el yıkamıyordum. Artık gidip gelip ellerimi yıkıyorum.
– Bölüme tesirleri hakkında neler söyleyeceksiniz? Siz de maddi manada zorluk yaşadınız mı?
Pandemi müzik dalında kapanmayan yaralar açtı bence. hiç bir şeyin tadı eskisi üzere gelmiyor. Çok müzisyen arkadaşımız işlerini bırakıp öbür şeyler yapmak zorunda kaldı. Eski bildiğimiz ve sevdiğimiz yerler kapandı. İki yıl hiç çalışmadan konutta oturmak ne demek! şüphesiz ben de maddi kasvet yaşadım lakin birbirimize takviye olarak ayakta kalmaya çalıştık.
– Müzikal kimliğinin haricinde Güliz Ayla nasıl biridir?
Samimi, aklına gelen şeyleri çabucak söyleyen, çabuk parlayan, sabırsız ancak çalışkan. Kalbim büyüktür benim, tanısanız seversiniz (gülüyor).
– Müzik seyahatinde zorluklar yaşadınız mı?
Çok yaşadım. Evvelce daha çabuk yoruluyordum. Artık antrenmanlıyım bizim topluluğa… Kimseyi takmadan yolunda ilerleyeceksin, benim öğrendiğim bu. Toyken daha fazlaca yara alıyorsun natürel, her şey daha güç geliyor. Lakin mesleğin düşünceleri her vakit daima tıpkı şeyler. Sen yalnızca daha hazırlıklı oluyorsun.
‘30’lar hayli şey öğretti’
– 30’larla bir arada neler değişti?
Çok şey, oldukça! Hayır demeyi öğretti örneğin. Değerli olduğumu, istemediğim yerde, istemediğim beşerlerle olmanın vakit kaybı olduğunu… Daha epeyce gezip görmem, sahip olduklarımı daha epeyce paylaşmam gerektiğini öğretti. 30’ları övünce ben, “Bir de 40’ları gör” diyorlar (gülüyor). Bakalım nasıl olacak?
– hayatınızın dönüm noktaları hakkında neler söylersiniz?
Annemi kaybetmem… Şu hayatta en hayli sevdiğim insanın artık benimle olmaması, onu tekrar goremeyecek olmam fikri hakikaten berbat ve çaresiz hissettiriyor. O yüzden her vakit söylerim, müzik yaparken dünyayı kurtarıyormuş hissine kapılıp, kendinizi hırpalamanın epey da bir manası yok. Değerli olan sahiden ve nasıl keyifli olduğunuz.
– Bugüne kadar biroldukca hite imza attınız. Hit müzik yapmanın sırrı ne?
Bilmiyorum. Bilseydim her müziğim ‘eğer olmazsan Olmaz’ kadar dinlenirdi. Bana daima diyorlar, “Onun üzere bir tane daha müzik yapsan” diye. O hit formülle yapayım lakin ben kendimi kandırmak istemiyorum. Ben memnun olmak istiyorum. O şarkıyı yaparken “Bu modül hit olacak” demedim, fakat oldu. Bu saflıkla müzik mesleğime devam etmek en hafifçei benim için.