erkan_623
New member
Görme engelli kızına derslerinde takviye olarak Sakarya Üniversitesi Psikoloji Kısmını kazanmasını sağlayan Nilüfer Usuk, öbür görme engelli öğrenciler için seferber oldu. Yaklaşık 6 yıldır istekli öğrenciler, eğitmenler ve anne babalarla görme engelli öğrenciler etüt üslubunda eğitim takviyesi görüyor. birtakım kimi gençlik merkezleri kimi bazı ise Yeni Atatürk Stadı’nın altında yer alan kütüphanede ek ders goren öğrenciler, sabit bir yerlerinin olmamasından dolayı yetkililerden yardım istedi. Kanser hastalığı sebebiyle iki gözünü de kaybeden yüzde yüz görme engelli olan 12. Sınıf öğrencisi İsmail Hamza Sevecen, gözlerinde olan pürüzün derslerinde olan muvaffakiyetini etkilemediğini lisana getirdi. Sevecen, farklı yerlerde ders işlediklerini belirterek yetkililerden kendisi üzere görme engelli öğrencilerin bu kurstan yaralanmaları için sabit bir yer istediğini aktardı. Stadın altında bulunan kütüphanede ders yaptıklarını belirten Sakarya Üniversitesi Psikoloji Kısmı birinci sınıf öğrencisi ve görme engelli Sudenaz Usuk ise maçların olduğu vakit içinderda derslerin iptal olduğunu bu sebeple eğitimlerin aksadığını lisana getirdi.
GAYEMİZ ONLARIN EĞİTİMİ VE TOPLUMDA VARLIKLARINI DAHA ÇOK HİSSETTİRMELERİNİ SAĞLAMAK
Yaklaşık 6 yıldır istekli öğrenciler, eğitmenler ve anne babalarla görme engelli öğrenciler etüt şeklinde eğitim dayanağı veren Nilüfer Usuk, “Yaklaşık 6 yıldır istekli olarak görme engelli öğrencilere, toplum gönüllüleri ve üniversite öğrencileriyle birlikte etüt biçiminde ders çalıştırıyoruz. Şuan stadın altında bulunan kütüphanede ders yapıyoruz kendi yerimiz olmadığı için. Buradaki gayemiz, ne kadar görme engelli öğrenciye ulaşabilirsek onların hayatına ne kadar dokunup onlara takviye olabilirsek o kadar keyifli olacağız. Gayemiz evvela onların eğitimi bununla birlikte toplumda varlıklarını daha hayli hissettirmelerini sağlamak. Zira engellileri toplum ortasında hayli fazla goremiyoruz, görmediğimiz ortasında onlar da çekiniyorlar ve topluma giremiyorlar. Zira farklı gözlerle bakıldıklarını hissediyorlar, acındıklarını görüyoruz. Bizde bunları kırmak için uğraşıyoruz. Sakarya bu noktada görme engellilerle ilgili yapılan fazlaca fazla bir şey maalesef yok. Olmadığı ortasında biz özel anneler yani anne babalarla bir arada istekli olarak bu çocukların varlığını topluma göstermek istiyoruz. Biz varız, bir arada yaşıyoruz ve bizi görmelerini istiyoruz, biz görünmez değiliz” dedi.
BİZ ANNELER OLARAK ÇOCUKLARA BİR HAYAT SUNMAK İSTİYORUZ
Yer badiresi yaşadıkları için sabit bir yer istediklerini belirten Usuk, “Yerel idareden bilhassa büyük bir dayanak istiyoruz. Zira biz yer bulamadığımız için hafta içi bu dersleri yapamıyoruz. Yer istememizdeki en büyük ve tek sebep biz anneyiz, anneler olarak çocuklara bir hayat sunmak istiyoruz. O çocukların bağımsız yaşamalarını istiyoruz. Bunu yapabilmemiz ortasında biz özel annelerin bir yere gereksinimi var. Bizim öteki bir şeye gereksinimimiz yok zira biz aslına bakarsanız bu işi yapıyoruz” diye konuştu.
BİZ ONLARIN DERSLERİNE EK OLARAK DESTEK YAPIYORUZ
Görme engelli öğrencilere istekli olarak eğitim veren toplumsal hizmet uzmanı Ebru Selçuk, “Görme engelli çocuklar maalesef okullarında kâfi dayanağı almıyorlar. Çok fazla ihmal ediliyorlar o yüzden bizde onların derslerine ek olarak destek yapıyoruz. Burada istekli gereksinimimiz epey fazla gereksinimimiz olmuyor zira epey fazla istekli olmak isteyen beşerler var ve dört yıldır öğrenciler geliyorlar takviye oluyorlar. Lakin bu müddette de daima yer konusunda dert yaşadık. Daima gençlik merkezi, kütüphane bir orada bir burada çalışıyoruz buda derslerin sistemini epeyce fazla etkiliyor” biçiminde konuştu.
RASTGELE BİR TEKNOLOJİNİN KULLANILMASI GEREKTİĞİNDE BEN DEVREYE GİRİYORUM
Öğrencilere brail ile bilgisayar derslerin veren özel eğitim öğretmeni ve görme engelli İbrahim Bingül, “Ben özel eğitim öğretmeni olarak bakılırsav yapıyorum. Temel olarak uyarlama yapıyoruz derslerimizle ilgili aynın vakitte brail, bağımsız hareket ve bilgisayar derslerini ben direkt yürütüyorum. Onun haricinde derslerle ilgili bir anlatımla alakalı kuvvetlik yaşandığında o dersin uyarlanmasında eğitimci arkadaşlarıma takviye sağlıyorum. Örneğin bir matematik derslerinin somutlaştırılması ya da onunla ilgili rastgele bir değişen teknolojinin kullanılması gerektiğinde ben devreye giriyorum” tabirlerini kullandı.
GÖZLERİMİN MAHZURU BANA HİÇBİR DÜŞÜNCE YAŞATMADI
Görme pürüzüne karşın derslerinde başarılı olduğunu ve yer ezası yaşadıklarını belirten yüzde yüz görme engelli 12. Sınıf öğrencisi İsmail Hamza Tatlı, “Ben yüzde yüz bir görme engelliyim, iki gözümde protez ve nereden baksanız 7-8 yıldır görme engelliyim. Bir kanser hastalığı sebebiyle gözlerimi kaybettim. Gözlerimin mahzuru bana hiç bir sorun yaşatmadı ve derslerimde de çok başarılı bir öğrenciyim. Bence bir insanın mahzuru olması onu hiç bir yolda zorlamaz yalnızca hayat farklılığı yaşatır. Burada eksik olduğum tüm derslerden istekli öğrenciler yardımıyla yardım alıyorum ve derslerimi tamamlayabiliyorum. Burada ayrıyeten görme engelli eğitimlerimi de tamamlayabildim baston, bilgisayar üzere eğitimlerde aldım. Yerimiz olmadığı için daima külfet yaşıyoruz. İnşallah bu konuşmam devlet nezdinde kuvvetli şahıslara giderse ve kendimize özel bir yer olursa epey daha hoş olur” sözlerini kullandı.
AİLELER ENGELLİ ÇOCUKLARINDAN HİÇBİR VAKİT UMUTLARINI KESMESİNLER
Sakarya Üniversitesi Psikoloji Kısmı birinci sınıf öğrencisi ve görme engelli Sudenaz Usuk ise “Annem bana epey dayanak oldu. Yapamayacağımı söylemiş olduğimde yapabilirsin diyerek kendime olan inancımı arttırmamı sağladı. Okulumda öğretmenlerim, arkadaşlarım ve gönüllüler hayli takviye oldu hepsine teşekkür ediyorum. Öncelikler engellilere kendilerine inanmalarını söylemek istiyorum. Eğitimden hiç bir biçimde vazgeçmemeleri gerekiyor zira eğitimsiz bir toplum asla olmaz. Okula gidip ders çalışıp kendilerini daima geliştirsinler. Aileler, engelli çocuklarından hiç bir vakit umutlarını kesmesinler, onların okuya bileceklerine inansınlar, onların okumaları ve eğitimleri için ellerinden geleni yapsınlar. Yetkililere bu hususta daha hassas olmaları gerektiğini ve eşit erişim için ellerinden geleni yapmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Şuanda bir yerimiz yok ve bunun zahmetini epey yaşıyoruz. örneğin statta maç olduğu vakit içinderda ders yapamıyoruz ve öğrencilerimizin eğitimleri aksıyor” dedi.
KAYNAK: İHA
GAYEMİZ ONLARIN EĞİTİMİ VE TOPLUMDA VARLIKLARINI DAHA ÇOK HİSSETTİRMELERİNİ SAĞLAMAK
Yaklaşık 6 yıldır istekli öğrenciler, eğitmenler ve anne babalarla görme engelli öğrenciler etüt şeklinde eğitim dayanağı veren Nilüfer Usuk, “Yaklaşık 6 yıldır istekli olarak görme engelli öğrencilere, toplum gönüllüleri ve üniversite öğrencileriyle birlikte etüt biçiminde ders çalıştırıyoruz. Şuan stadın altında bulunan kütüphanede ders yapıyoruz kendi yerimiz olmadığı için. Buradaki gayemiz, ne kadar görme engelli öğrenciye ulaşabilirsek onların hayatına ne kadar dokunup onlara takviye olabilirsek o kadar keyifli olacağız. Gayemiz evvela onların eğitimi bununla birlikte toplumda varlıklarını daha hayli hissettirmelerini sağlamak. Zira engellileri toplum ortasında hayli fazla goremiyoruz, görmediğimiz ortasında onlar da çekiniyorlar ve topluma giremiyorlar. Zira farklı gözlerle bakıldıklarını hissediyorlar, acındıklarını görüyoruz. Bizde bunları kırmak için uğraşıyoruz. Sakarya bu noktada görme engellilerle ilgili yapılan fazlaca fazla bir şey maalesef yok. Olmadığı ortasında biz özel anneler yani anne babalarla bir arada istekli olarak bu çocukların varlığını topluma göstermek istiyoruz. Biz varız, bir arada yaşıyoruz ve bizi görmelerini istiyoruz, biz görünmez değiliz” dedi.
BİZ ANNELER OLARAK ÇOCUKLARA BİR HAYAT SUNMAK İSTİYORUZ
Yer badiresi yaşadıkları için sabit bir yer istediklerini belirten Usuk, “Yerel idareden bilhassa büyük bir dayanak istiyoruz. Zira biz yer bulamadığımız için hafta içi bu dersleri yapamıyoruz. Yer istememizdeki en büyük ve tek sebep biz anneyiz, anneler olarak çocuklara bir hayat sunmak istiyoruz. O çocukların bağımsız yaşamalarını istiyoruz. Bunu yapabilmemiz ortasında biz özel annelerin bir yere gereksinimi var. Bizim öteki bir şeye gereksinimimiz yok zira biz aslına bakarsanız bu işi yapıyoruz” diye konuştu.
BİZ ONLARIN DERSLERİNE EK OLARAK DESTEK YAPIYORUZ
Görme engelli öğrencilere istekli olarak eğitim veren toplumsal hizmet uzmanı Ebru Selçuk, “Görme engelli çocuklar maalesef okullarında kâfi dayanağı almıyorlar. Çok fazla ihmal ediliyorlar o yüzden bizde onların derslerine ek olarak destek yapıyoruz. Burada istekli gereksinimimiz epey fazla gereksinimimiz olmuyor zira epey fazla istekli olmak isteyen beşerler var ve dört yıldır öğrenciler geliyorlar takviye oluyorlar. Lakin bu müddette de daima yer konusunda dert yaşadık. Daima gençlik merkezi, kütüphane bir orada bir burada çalışıyoruz buda derslerin sistemini epeyce fazla etkiliyor” biçiminde konuştu.
RASTGELE BİR TEKNOLOJİNİN KULLANILMASI GEREKTİĞİNDE BEN DEVREYE GİRİYORUM
Öğrencilere brail ile bilgisayar derslerin veren özel eğitim öğretmeni ve görme engelli İbrahim Bingül, “Ben özel eğitim öğretmeni olarak bakılırsav yapıyorum. Temel olarak uyarlama yapıyoruz derslerimizle ilgili aynın vakitte brail, bağımsız hareket ve bilgisayar derslerini ben direkt yürütüyorum. Onun haricinde derslerle ilgili bir anlatımla alakalı kuvvetlik yaşandığında o dersin uyarlanmasında eğitimci arkadaşlarıma takviye sağlıyorum. Örneğin bir matematik derslerinin somutlaştırılması ya da onunla ilgili rastgele bir değişen teknolojinin kullanılması gerektiğinde ben devreye giriyorum” tabirlerini kullandı.
GÖZLERİMİN MAHZURU BANA HİÇBİR DÜŞÜNCE YAŞATMADI
Görme pürüzüne karşın derslerinde başarılı olduğunu ve yer ezası yaşadıklarını belirten yüzde yüz görme engelli 12. Sınıf öğrencisi İsmail Hamza Tatlı, “Ben yüzde yüz bir görme engelliyim, iki gözümde protez ve nereden baksanız 7-8 yıldır görme engelliyim. Bir kanser hastalığı sebebiyle gözlerimi kaybettim. Gözlerimin mahzuru bana hiç bir sorun yaşatmadı ve derslerimde de çok başarılı bir öğrenciyim. Bence bir insanın mahzuru olması onu hiç bir yolda zorlamaz yalnızca hayat farklılığı yaşatır. Burada eksik olduğum tüm derslerden istekli öğrenciler yardımıyla yardım alıyorum ve derslerimi tamamlayabiliyorum. Burada ayrıyeten görme engelli eğitimlerimi de tamamlayabildim baston, bilgisayar üzere eğitimlerde aldım. Yerimiz olmadığı için daima külfet yaşıyoruz. İnşallah bu konuşmam devlet nezdinde kuvvetli şahıslara giderse ve kendimize özel bir yer olursa epey daha hoş olur” sözlerini kullandı.
AİLELER ENGELLİ ÇOCUKLARINDAN HİÇBİR VAKİT UMUTLARINI KESMESİNLER
Sakarya Üniversitesi Psikoloji Kısmı birinci sınıf öğrencisi ve görme engelli Sudenaz Usuk ise “Annem bana epey dayanak oldu. Yapamayacağımı söylemiş olduğimde yapabilirsin diyerek kendime olan inancımı arttırmamı sağladı. Okulumda öğretmenlerim, arkadaşlarım ve gönüllüler hayli takviye oldu hepsine teşekkür ediyorum. Öncelikler engellilere kendilerine inanmalarını söylemek istiyorum. Eğitimden hiç bir biçimde vazgeçmemeleri gerekiyor zira eğitimsiz bir toplum asla olmaz. Okula gidip ders çalışıp kendilerini daima geliştirsinler. Aileler, engelli çocuklarından hiç bir vakit umutlarını kesmesinler, onların okuya bileceklerine inansınlar, onların okumaları ve eğitimleri için ellerinden geleni yapsınlar. Yetkililere bu hususta daha hassas olmaları gerektiğini ve eşit erişim için ellerinden geleni yapmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Şuanda bir yerimiz yok ve bunun zahmetini epey yaşıyoruz. örneğin statta maç olduğu vakit içinderda ders yapamıyoruz ve öğrencilerimizin eğitimleri aksıyor” dedi.
KAYNAK: İHA