Hüseyin GÖKÇE
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Lideri Dava Karakuş, başta Çin olmak üzere kimi ülkelerin muhtaçlıktan fazla stok yapmaları sebebiyle yem hammadde fiyatlarının hayli yükseldiğini belirtirken, buna bağlı olarak besin enflasyonunda da artışın süreceğini bildirdi. Aslında dünyada kâfi ölçüde eser bulunduğunu anlatan Karakuş, pandeminin başından bu yana ortalama yem maliyetinin yüzde 180 artmasına karşın, bunun tamamını fiyata yansıtamadıklarını kaydetti. Dava Karakuş, kesimdeki gelişmeleri DÜNYA’ya kıymetlendirdi.
Besin zincirinin kıymetli bir halkası olarak krizi yönetmeye çalıştıklarını söyleyen Dava Karakuş, beklentilerin fiyatlanmaya başladığını belirterek bunu direktörün mümkün olmadığını bildirdi.
Çin agresifçe eser topladı
“Yarın ne ile karşılaşacağımız konusunda fikir sahibi değiliz” diyen Karakuş, yarı yarıya ithal esere bağlı yem endüstrinin döviz kurundaki artıştan hayli olumsuz etkilendiğini aktardı. Yem fiyatındaki artışın yalnızca dövize bağlı olmadığının altını çizen Karakuş, tedarikçi ülkelerin ihracat vergileri, ihracat kısıtlamalarının da tesirli olduğunu vurguladı. Yanı sıra dünyanın en büyük alıcısı Çin’in agresif biçimde gereksiniminden fazla eser topladığını belirten Karakuş, artışın süreceği tarafındaki beklentisinden bahsetti.
“Süt hayvanları kesite gidiyor”
Hayvancılıkla uğraşanların durumunun da epeyce vahim olduğunu lisana getiren Karakuş, “Serbest piyasa şartlarında şekillenmeyen çiğ süt ve kırmızı et meblağları niçiniyle besicilerimiz fazlaca güç durumdadır. Besin garantimiz için fazlaca kıymetli olan süt hayvanlarımız birer birer kesite gitmektedir. Bunun en değerli sebebi yetiştiricilerin para kazanamaması ve ziyan etmesidir” diye konuştu. Süt üreticisi ve besicinin daha güzel para kazanması gerektiğini lisana getiren Karakuş, 1’in altına düşen süt/yem paritesinin en az 1.3 düzeyinde olması gerektiğinin altını çizdi.
Maliyette 10 ayda %75, 1 haftada %10 artış
Pandeminin başından bu yana ortalama yem hammadde maliyetinin yüzde 180 arttığı bilgisini veren Karakuş, yalnızca yılbaşından bu yana yüzde 75, son 1 haftada ise yüzde 10’luk maliyet artışı olduğunu söylemiş oldu. Fiyatın her gün güncellendiğini lisana getiren Karakuş, “Sektör mensuplarımız artık karma yem fiyatı oluşturmakta ve yem satmakta zorlanmaktadır. Yem sanayicilerimiz kendilerini korumak maksadıyla vadeleri kısmış durumdadır” dedi.
Pandeminin birinci periyotlarında olduğu üzere insanların fiyatın daha da artacağı beklentisiyle marketlere akın etmeye başladığını aktaran Karakuş, “Bu durum sürdürülebilir değildir ve ülke tarımımızın ve besin endüstrimizin ayakta kalabilmesi için karar vericiler tarafınca acil tedbirlerin alınması gerekiyor. İstikrar itimat ile hakikat orantılıdır. Zedelenen inanç ortamının uygunlaştırılması gerekmektedir” sözlerini kullandı.
Bölüm stoku 400’den 600 milyon tona çıktı
Fiyatlardaki çok yükselişe karşın tedarikte çabucak hemen bir eza yaşanmadığını belirten Karakuş, “Aslında dünya genelinde fiyatın bu kadar artışını gerektirecek bir durum yok. Bundan 10 yıl evvel 400 milyon ton zaman stoku varken, artık bu sayı 600 milyon tona çıkmış durumda. Yani gereksinim fazlası mal alımı yapan ülkeler, fiyatı yükseltiyor” dedi.
Belirsizliğin bu kadar arttığı devirde, başta ABD olmak üzere ülkelerin piyasaya sürdüğü fazla paranın da insanları farklı yatırım araçlarına yönelttiğini ve bunun başında da emtianın geldiğini bildiren Karakuş, “Piyasadaki fazla para üretilmiş mallara gidiyor” diye konuştu.
“TMO olmasa daha da artardı”
Bu noktada, TMO’nun ithal ettiği eseri ziyanına bir bedelle iç piyasaya sürmesinin meblağlarının çok artmasını önlediğini lisana getiren TÜRKİYEM-BİR Lideri Dava Karakuş, “TMO nitekim faydalı iş yapıyor fakat gelen ölçü fiyatı düşürmek yerine çok artışı engelliyor” tabirlerini kullandı. Fiyat artışının tek sorumlusu olarak yem endüstricinin gösterilmesinden rahatsızlık duyduklarını da aktaran İdeal Karakuş, “Yem sanayicisinin yerine koyma maliyeti hayli arttı. Yani bir malı sattıktan daha sonra yine hammadde almakta kuvvetlik çekiyoruz. Karşı taraf ek teminat mektupları istemeye başladı. Dövizle aldığımız eseri TL ile üstelik de vadeli satıyoruz. Para elimize geçtiğinde ise bir daha hammadde alamıyoruz” diye konuştu.
Okumaya devam et...
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Lideri Dava Karakuş, başta Çin olmak üzere kimi ülkelerin muhtaçlıktan fazla stok yapmaları sebebiyle yem hammadde fiyatlarının hayli yükseldiğini belirtirken, buna bağlı olarak besin enflasyonunda da artışın süreceğini bildirdi. Aslında dünyada kâfi ölçüde eser bulunduğunu anlatan Karakuş, pandeminin başından bu yana ortalama yem maliyetinin yüzde 180 artmasına karşın, bunun tamamını fiyata yansıtamadıklarını kaydetti. Dava Karakuş, kesimdeki gelişmeleri DÜNYA’ya kıymetlendirdi.
Besin zincirinin kıymetli bir halkası olarak krizi yönetmeye çalıştıklarını söyleyen Dava Karakuş, beklentilerin fiyatlanmaya başladığını belirterek bunu direktörün mümkün olmadığını bildirdi.
Çin agresifçe eser topladı
“Yarın ne ile karşılaşacağımız konusunda fikir sahibi değiliz” diyen Karakuş, yarı yarıya ithal esere bağlı yem endüstrinin döviz kurundaki artıştan hayli olumsuz etkilendiğini aktardı. Yem fiyatındaki artışın yalnızca dövize bağlı olmadığının altını çizen Karakuş, tedarikçi ülkelerin ihracat vergileri, ihracat kısıtlamalarının da tesirli olduğunu vurguladı. Yanı sıra dünyanın en büyük alıcısı Çin’in agresif biçimde gereksiniminden fazla eser topladığını belirten Karakuş, artışın süreceği tarafındaki beklentisinden bahsetti.
“Süt hayvanları kesite gidiyor”
Hayvancılıkla uğraşanların durumunun da epeyce vahim olduğunu lisana getiren Karakuş, “Serbest piyasa şartlarında şekillenmeyen çiğ süt ve kırmızı et meblağları niçiniyle besicilerimiz fazlaca güç durumdadır. Besin garantimiz için fazlaca kıymetli olan süt hayvanlarımız birer birer kesite gitmektedir. Bunun en değerli sebebi yetiştiricilerin para kazanamaması ve ziyan etmesidir” diye konuştu. Süt üreticisi ve besicinin daha güzel para kazanması gerektiğini lisana getiren Karakuş, 1’in altına düşen süt/yem paritesinin en az 1.3 düzeyinde olması gerektiğinin altını çizdi.
Maliyette 10 ayda %75, 1 haftada %10 artış
Pandeminin başından bu yana ortalama yem hammadde maliyetinin yüzde 180 arttığı bilgisini veren Karakuş, yalnızca yılbaşından bu yana yüzde 75, son 1 haftada ise yüzde 10’luk maliyet artışı olduğunu söylemiş oldu. Fiyatın her gün güncellendiğini lisana getiren Karakuş, “Sektör mensuplarımız artık karma yem fiyatı oluşturmakta ve yem satmakta zorlanmaktadır. Yem sanayicilerimiz kendilerini korumak maksadıyla vadeleri kısmış durumdadır” dedi.
Pandeminin birinci periyotlarında olduğu üzere insanların fiyatın daha da artacağı beklentisiyle marketlere akın etmeye başladığını aktaran Karakuş, “Bu durum sürdürülebilir değildir ve ülke tarımımızın ve besin endüstrimizin ayakta kalabilmesi için karar vericiler tarafınca acil tedbirlerin alınması gerekiyor. İstikrar itimat ile hakikat orantılıdır. Zedelenen inanç ortamının uygunlaştırılması gerekmektedir” sözlerini kullandı.
Bölüm stoku 400’den 600 milyon tona çıktı
Fiyatlardaki çok yükselişe karşın tedarikte çabucak hemen bir eza yaşanmadığını belirten Karakuş, “Aslında dünya genelinde fiyatın bu kadar artışını gerektirecek bir durum yok. Bundan 10 yıl evvel 400 milyon ton zaman stoku varken, artık bu sayı 600 milyon tona çıkmış durumda. Yani gereksinim fazlası mal alımı yapan ülkeler, fiyatı yükseltiyor” dedi.
Belirsizliğin bu kadar arttığı devirde, başta ABD olmak üzere ülkelerin piyasaya sürdüğü fazla paranın da insanları farklı yatırım araçlarına yönelttiğini ve bunun başında da emtianın geldiğini bildiren Karakuş, “Piyasadaki fazla para üretilmiş mallara gidiyor” diye konuştu.
“TMO olmasa daha da artardı”
Bu noktada, TMO’nun ithal ettiği eseri ziyanına bir bedelle iç piyasaya sürmesinin meblağlarının çok artmasını önlediğini lisana getiren TÜRKİYEM-BİR Lideri Dava Karakuş, “TMO nitekim faydalı iş yapıyor fakat gelen ölçü fiyatı düşürmek yerine çok artışı engelliyor” tabirlerini kullandı. Fiyat artışının tek sorumlusu olarak yem endüstricinin gösterilmesinden rahatsızlık duyduklarını da aktaran İdeal Karakuş, “Yem sanayicisinin yerine koyma maliyeti hayli arttı. Yani bir malı sattıktan daha sonra yine hammadde almakta kuvvetlik çekiyoruz. Karşı taraf ek teminat mektupları istemeye başladı. Dövizle aldığımız eseri TL ile üstelik de vadeli satıyoruz. Para elimize geçtiğinde ise bir daha hammadde alamıyoruz” diye konuştu.
Okumaya devam et...