Zorlu Performans Sanatları Merkezi (PSM), 10. yaşını kutladığı yeni döneminin programını dün bir basın toplantısıyla duyurdu. Toplantıya, Güçlü PSM Genel Müdürü Filiz Ova’nın yanı sıra bu akşam Güçlü PSM’nin yeni dönemini açacak olan Fazıl Say ve ona eşlik edecek olan çellist Jamal Aliyev ile medya sanatkarı Refik Anadol da katıldı. Say’ın Güçlü PSM’nin siparişi üzerine viyolonsel ve piyano için bestelediği “Hayat Ağacı” süiti de bu konserle prömiyerini yapacak.
Cumhuriyet’ten Orhun Atmış’ın aktardığına bakılırsa, görüşmede konuşan Say, bilhassa AKM’nin kapalı olduğu senelerda PSM’ye büyük nazaranv düştüğünü söylemiş oldu. Usta sanatçı, “10. yıl yapıtı teklifini seve seve kabul ettim” derken yapıtını şu biçimde anlattı: “Teklif birinci geldiğinde pandemi koşulları vardı, meskenlere kapanmıştık. Kalabalık ortamları düşünemediğimiz bir periyottu. O niçinle 300-500 kişilik bir orkestranın seslendireceği bir beste yapmadım. 1-2 şahısla de görkemli bir beste olabilir. Jamal bu noktada devreye girdi, Refik Anadol’un katkıları da işi boyutlandırdı” diye konuştu.
Say, 5 kısımlık süitin bilgilerinı da anlattı. “Umut” kısmıyla başlayan beste, “Hayat Ağacı”yla bitiyor. İkinci kısmın “Babam Ahmet Say” ismini taşıdığını söyleyen usta sanatçı, bestesini babasına dinletemediği için duyduğu hüzünden de kelam etti. Üçüncü kısım Say’ın eşinin ismini taşıyor: “Ece”. Dördüncü kısım ise dört yıl evvel hayatını yitiren Say’ın annesi Ayşe Gürgün Say için bestelenmiş. Say’ın da belirttiği üzere pek şahsi bir beste olan “Hayat Ağacı”, beraberinde sanatkarın yüzüncü yapıtı.
Refik Anadol da görüşmede “rüya” olarak nitelendirdiği konserde yapay zekânın herkesle bir arada konseri dinleyip o an bir eser ortaya çıkartacağını söylemiş oldu. Jamal Aliyev ise fazlaca heyecanlı olduğunu lisana getirirken, Say’la sahneye çıkmaktan dolayı fazlaca memnun olduğunu söz etti.
“9. DÖNEMDE 900 ETKİNLİK”
Filiz Ova ise görüşmede yeni dönemin programını anlattı. Çalışmalarının merkezinde daima “umut” olduğunu söylerken, geçen dönem 900 aktiflik yaptıklarını kaydetti. Açıklanan programa göre hem yerli hem yabancı konserlerin zayıflığından kelam edebiliriz, Travis hariç. İskoç küme 19 Ekim günü Şiddetli PSM’de konser verecek. Bunun haricinde bu yıl Arctic Monkeys ve Placebo üzere değerli kümelerin yer aldığı “PSM Loves Summer” konserlerinin programı çabucak hemen muhakkak değil. Ova bu konser serisinde sürprizler olabileceğini işaret etti.
Tiyatro ve müzikaller açısından ise Güçlü PSM’de bir daha sağlam bir sene olacak. Eski projeler devam ederken “Kibritin Ucunda” isimli yeni bir oyun daha sahnelenecek. İKSV ve ID İrtibat iştirakinde hayata geçen, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” romanından tıpkı isimle uyarlanan, Serkan Keskin’in başrolde yer aldığı oyun ise merak uyandırdı. Öte yandan bir 10. yıl standının açılacağı ve üç üyelik kartının satışa sunulacağı yeni gelişmeler içinde.
İLK KONSER, BİRİNCİ TİYATRO
Bu yılki programda en manalı proje ise “İlk konserim, birinci tiyatrom PSM’de” sloganıyla duyurulan bir toplumsal sorumluluk projesi. Ova’nın bilgilerinı duyurduğu projede SosyalBen Vakfı ve Toplum Gönüllüleri Vakfı’yla işbirliğine gidilecek. Yapılan bir araştırmaya nazaran toplumun yüzde 80’i hayatlarında hiç bir kültürel aktifliğe katılmamış. Bu projeyle vakıfların çalışmayla belirleyeceği yurttaşlar hayatlarında birinci defa konser ve/veya tiyatro tecrübesi yaşayacaklar.
Cumhuriyet’ten Orhun Atmış’ın aktardığına bakılırsa, görüşmede konuşan Say, bilhassa AKM’nin kapalı olduğu senelerda PSM’ye büyük nazaranv düştüğünü söylemiş oldu. Usta sanatçı, “10. yıl yapıtı teklifini seve seve kabul ettim” derken yapıtını şu biçimde anlattı: “Teklif birinci geldiğinde pandemi koşulları vardı, meskenlere kapanmıştık. Kalabalık ortamları düşünemediğimiz bir periyottu. O niçinle 300-500 kişilik bir orkestranın seslendireceği bir beste yapmadım. 1-2 şahısla de görkemli bir beste olabilir. Jamal bu noktada devreye girdi, Refik Anadol’un katkıları da işi boyutlandırdı” diye konuştu.
Say, 5 kısımlık süitin bilgilerinı da anlattı. “Umut” kısmıyla başlayan beste, “Hayat Ağacı”yla bitiyor. İkinci kısmın “Babam Ahmet Say” ismini taşıdığını söyleyen usta sanatçı, bestesini babasına dinletemediği için duyduğu hüzünden de kelam etti. Üçüncü kısım Say’ın eşinin ismini taşıyor: “Ece”. Dördüncü kısım ise dört yıl evvel hayatını yitiren Say’ın annesi Ayşe Gürgün Say için bestelenmiş. Say’ın da belirttiği üzere pek şahsi bir beste olan “Hayat Ağacı”, beraberinde sanatkarın yüzüncü yapıtı.
Refik Anadol da görüşmede “rüya” olarak nitelendirdiği konserde yapay zekânın herkesle bir arada konseri dinleyip o an bir eser ortaya çıkartacağını söylemiş oldu. Jamal Aliyev ise fazlaca heyecanlı olduğunu lisana getirirken, Say’la sahneye çıkmaktan dolayı fazlaca memnun olduğunu söz etti.
“9. DÖNEMDE 900 ETKİNLİK”
Filiz Ova ise görüşmede yeni dönemin programını anlattı. Çalışmalarının merkezinde daima “umut” olduğunu söylerken, geçen dönem 900 aktiflik yaptıklarını kaydetti. Açıklanan programa göre hem yerli hem yabancı konserlerin zayıflığından kelam edebiliriz, Travis hariç. İskoç küme 19 Ekim günü Şiddetli PSM’de konser verecek. Bunun haricinde bu yıl Arctic Monkeys ve Placebo üzere değerli kümelerin yer aldığı “PSM Loves Summer” konserlerinin programı çabucak hemen muhakkak değil. Ova bu konser serisinde sürprizler olabileceğini işaret etti.
Tiyatro ve müzikaller açısından ise Güçlü PSM’de bir daha sağlam bir sene olacak. Eski projeler devam ederken “Kibritin Ucunda” isimli yeni bir oyun daha sahnelenecek. İKSV ve ID İrtibat iştirakinde hayata geçen, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” romanından tıpkı isimle uyarlanan, Serkan Keskin’in başrolde yer aldığı oyun ise merak uyandırdı. Öte yandan bir 10. yıl standının açılacağı ve üç üyelik kartının satışa sunulacağı yeni gelişmeler içinde.
İLK KONSER, BİRİNCİ TİYATRO
Bu yılki programda en manalı proje ise “İlk konserim, birinci tiyatrom PSM’de” sloganıyla duyurulan bir toplumsal sorumluluk projesi. Ova’nın bilgilerinı duyurduğu projede SosyalBen Vakfı ve Toplum Gönüllüleri Vakfı’yla işbirliğine gidilecek. Yapılan bir araştırmaya nazaran toplumun yüzde 80’i hayatlarında hiç bir kültürel aktifliğe katılmamış. Bu projeyle vakıfların çalışmayla belirleyeceği yurttaşlar hayatlarında birinci defa konser ve/veya tiyatro tecrübesi yaşayacaklar.