Mert
New member
[color=]Dominant Mısın? Hayatın Bir Liderlik Savaşına Dönmesinin Mizahi İncelemesi[/color]
Merhaba forumdaşlar,
Bugün, başlık biraz iddialı olabilir ama sizi sakinleştirecek bir konuya değineceğiz: Dominant mısın? Evet, bazılarımızı bu soru biraz rahatsız edebilir, çünkü hemen aklımıza bir liderlik mücadelesi, bir taht kavgaları, belki de Game of Thrones’tan Daenerys Targaryen’ın “Drakolarım” diye bağırdığı o unutulmaz sahneler gelir. Ancak, endişelenmeyin! Bu yazı, taht kuralı bir çılgınlık değil, eğlenceli bir keşif olacak. O zaman gelin, bu "dominant" kelimesinin hayatımızdaki yerini biraz mizahi bir bakış açısıyla inceleyelim!
[color=]Dominant Mısın? Sorusu Nedir?[/color]
Dominant olmak, bazen sağa sola emirler yağdıran biri olmak anlamına gelir; bazen de tek bir bakışla tüm odanın havasını değiştiren bir insan. Ya da belki sadece iyi bir lider olmak… Peki, hangi tanım doğru? Şimdi, bir erkek ya da kadın olmanın “dominant” olmakla nasıl bir ilişkisi var? Hadi gelin, bakalım bu soruya neden bazen çözüme odaklı, bazen de birazcık ilişki odaklı yaklaşmamız gerekebilir!
[color=]Erkekler Dominantlık Konusunda Çözüm Ararken...[/color]
Erkekler, "dominant mısın?" sorusunu duyduklarında genelde birkaç saniyeliğine düşündükten sonra hemen "tabii ki" cevabını verirler (bu sırada çözüme dair stratejilerini kafalarında kuruyorlar). Erkeklerin genelde dominantlık konusundaki yaklaşımları oldukça stratejik ve analitiktir. “Dominant” olmak, genellikle bir şeyin kontrolünü elde tutmak, liderlik özelliklerini sergilemek, odaklanmak ve tabii ki sonuca gitmek anlamına gelir.
Bu yaklaşımda çözüm, çoğu zaman mantıklı bir hesaplama ve planlamayla gelir. Erkekler genelde şöyle düşünürler: “Evet, dominant olmak mantıklı, çünkü bu bana başkalarının önünde bir üstünlük sağlar. Yani ben de şu an iş yerinde bir şeyleri yönlendirebilir, ya da evde televizyon kumandasını kimseye vermemek için uygun bir zaman dilimi seçebilirim!”
Evet, kadınlar! Bunu evde kumanda kavgası olarak örneklesek de, çözüm odaklı bir liderlik anlayışıdır. Bu stratejiyle işler halledilir. Fakat işin içinde biraz da "duygusal empati" olduğu zaman, erkeklerin dominantlık anlayışı genellikle sıkıntıya girer. Çünkü bir kadın, “Evet ama o kumandayı gerçekten neden sürekli alıyorsun, ben de izlemek istiyorum” diye sorduğunda, o an erkeklerin stratejik düşünme süreci başlar: "Bu soruya nasıl mantıklı bir çözüm bulurum?" (Sonunda kumanda kadına gider, ama çözüm arayışı devam eder!)
[color=]Kadınlar Dominantlık Konusunda Daha Çok İlişki Odaklı Yaklaşırlar… Ama Efsane Bir İyi Niyetle![/color]
Kadınlar "dominant mısın?" sorusuna daha empatik bir bakış açısıyla yaklaşır. Yani, kadınlar genelde “dominant” olmanın da bir ilişki kurma biçimi olduğunu düşünürler. Onlar için dominantlık, bazen kontrol edici olmak değil, “toplumsal dengeyi sağlamak”tır. Kadınlar için dominant olmak, insanların ihtiyaçlarını gözetmek, toplumu uyum içinde tutmak, sevgi ve ilgi dengelerini sağlamak demektir.
Kadınlar, dominantlık rollerine girdiğinde, genellikle liderliklerini duygusal zekâlarıyla pekiştirirler. “Hadi bakalım, burada herkesin iyiliği için ne yapabiliriz?” sorusu, onların başkalarına yardım etmeyi daha da pekiştiren bir yaklaşımdır.
Ama tabii ki dominantlık, sadece “iyilik”ten ibaret değildir. Kadınlar bazen bu güçlerini kullanarak, “Televizyonu şimdi sen izle, ama bu akşam filmi ben seçiyorum” diyerek, adeta mini bir iktidar darbesi yapabilirler. Bu çok yerinde bir strateji! Çünkü bazen küçük galibiyetler de büyük anlamlar taşır, değil mi?
[color=]Dominant Olmak Demek “Beni Takip Et” Demek mi?[/color]
Dominantlık, her zaman “Beni takip et” demek midir? Eğer her “dominant” kişi bir lider olsaydı, o zaman dünya neredeyse her an bir "liderlik yarışmasına" dönerdi. Ama değil! Çünkü dominant olmak, bazen sadece bir durumu yönetebilmek, bazen de başkalarının da konuşmasına olanak tanımak demektir.
Erkekler bu noktada genelde “bunu ben çözerim, hadi ilerleyelim” tarzında bir yaklaşım sergileyebilirken, kadınlar daha çok “Hadi bunu birlikte çözelim, herkesin düşüncelerine değer verelim” şeklinde empatik bir liderlik sunarlar. Bu yaklaşımda dominantlık, toplumsal dengeyi sağlamaya yönelik bir “liderlik taktiği” haline gelir.
[color=]Soru: Sizce Dominant Olmak Sadece “Kontrol Etmek” Mi? Ya da Başkalarının İhtiyaçlarını Görmek Mi?[/color]
Şimdi soruyorum forumdaşlar, dominantlık sizin için ne demek? Kendi bakış açınızı paylaşırken, bu soruya verdiğiniz yanıtların toplumsal cinsiyetle nasıl bir ilişkisi olabilir? Erkeklerin “dominant” olma şekliyle, kadınlarınki arasındaki farklar neler? Hep birlikte biraz düşünelim ve bakalım bu liderlik konusunda biz forumdaşlar neler keşfedeceğiz!
Ve tabii ki, şu kumanda meselesi… Kim kazanır?
Merhaba forumdaşlar,
Bugün, başlık biraz iddialı olabilir ama sizi sakinleştirecek bir konuya değineceğiz: Dominant mısın? Evet, bazılarımızı bu soru biraz rahatsız edebilir, çünkü hemen aklımıza bir liderlik mücadelesi, bir taht kavgaları, belki de Game of Thrones’tan Daenerys Targaryen’ın “Drakolarım” diye bağırdığı o unutulmaz sahneler gelir. Ancak, endişelenmeyin! Bu yazı, taht kuralı bir çılgınlık değil, eğlenceli bir keşif olacak. O zaman gelin, bu "dominant" kelimesinin hayatımızdaki yerini biraz mizahi bir bakış açısıyla inceleyelim!
[color=]Dominant Mısın? Sorusu Nedir?[/color]
Dominant olmak, bazen sağa sola emirler yağdıran biri olmak anlamına gelir; bazen de tek bir bakışla tüm odanın havasını değiştiren bir insan. Ya da belki sadece iyi bir lider olmak… Peki, hangi tanım doğru? Şimdi, bir erkek ya da kadın olmanın “dominant” olmakla nasıl bir ilişkisi var? Hadi gelin, bakalım bu soruya neden bazen çözüme odaklı, bazen de birazcık ilişki odaklı yaklaşmamız gerekebilir!
[color=]Erkekler Dominantlık Konusunda Çözüm Ararken...[/color]
Erkekler, "dominant mısın?" sorusunu duyduklarında genelde birkaç saniyeliğine düşündükten sonra hemen "tabii ki" cevabını verirler (bu sırada çözüme dair stratejilerini kafalarında kuruyorlar). Erkeklerin genelde dominantlık konusundaki yaklaşımları oldukça stratejik ve analitiktir. “Dominant” olmak, genellikle bir şeyin kontrolünü elde tutmak, liderlik özelliklerini sergilemek, odaklanmak ve tabii ki sonuca gitmek anlamına gelir.
Bu yaklaşımda çözüm, çoğu zaman mantıklı bir hesaplama ve planlamayla gelir. Erkekler genelde şöyle düşünürler: “Evet, dominant olmak mantıklı, çünkü bu bana başkalarının önünde bir üstünlük sağlar. Yani ben de şu an iş yerinde bir şeyleri yönlendirebilir, ya da evde televizyon kumandasını kimseye vermemek için uygun bir zaman dilimi seçebilirim!”
Evet, kadınlar! Bunu evde kumanda kavgası olarak örneklesek de, çözüm odaklı bir liderlik anlayışıdır. Bu stratejiyle işler halledilir. Fakat işin içinde biraz da "duygusal empati" olduğu zaman, erkeklerin dominantlık anlayışı genellikle sıkıntıya girer. Çünkü bir kadın, “Evet ama o kumandayı gerçekten neden sürekli alıyorsun, ben de izlemek istiyorum” diye sorduğunda, o an erkeklerin stratejik düşünme süreci başlar: "Bu soruya nasıl mantıklı bir çözüm bulurum?" (Sonunda kumanda kadına gider, ama çözüm arayışı devam eder!)
[color=]Kadınlar Dominantlık Konusunda Daha Çok İlişki Odaklı Yaklaşırlar… Ama Efsane Bir İyi Niyetle![/color]
Kadınlar "dominant mısın?" sorusuna daha empatik bir bakış açısıyla yaklaşır. Yani, kadınlar genelde “dominant” olmanın da bir ilişki kurma biçimi olduğunu düşünürler. Onlar için dominantlık, bazen kontrol edici olmak değil, “toplumsal dengeyi sağlamak”tır. Kadınlar için dominant olmak, insanların ihtiyaçlarını gözetmek, toplumu uyum içinde tutmak, sevgi ve ilgi dengelerini sağlamak demektir.
Kadınlar, dominantlık rollerine girdiğinde, genellikle liderliklerini duygusal zekâlarıyla pekiştirirler. “Hadi bakalım, burada herkesin iyiliği için ne yapabiliriz?” sorusu, onların başkalarına yardım etmeyi daha da pekiştiren bir yaklaşımdır.
Ama tabii ki dominantlık, sadece “iyilik”ten ibaret değildir. Kadınlar bazen bu güçlerini kullanarak, “Televizyonu şimdi sen izle, ama bu akşam filmi ben seçiyorum” diyerek, adeta mini bir iktidar darbesi yapabilirler. Bu çok yerinde bir strateji! Çünkü bazen küçük galibiyetler de büyük anlamlar taşır, değil mi?
[color=]Dominant Olmak Demek “Beni Takip Et” Demek mi?[/color]
Dominantlık, her zaman “Beni takip et” demek midir? Eğer her “dominant” kişi bir lider olsaydı, o zaman dünya neredeyse her an bir "liderlik yarışmasına" dönerdi. Ama değil! Çünkü dominant olmak, bazen sadece bir durumu yönetebilmek, bazen de başkalarının da konuşmasına olanak tanımak demektir.
Erkekler bu noktada genelde “bunu ben çözerim, hadi ilerleyelim” tarzında bir yaklaşım sergileyebilirken, kadınlar daha çok “Hadi bunu birlikte çözelim, herkesin düşüncelerine değer verelim” şeklinde empatik bir liderlik sunarlar. Bu yaklaşımda dominantlık, toplumsal dengeyi sağlamaya yönelik bir “liderlik taktiği” haline gelir.
[color=]Soru: Sizce Dominant Olmak Sadece “Kontrol Etmek” Mi? Ya da Başkalarının İhtiyaçlarını Görmek Mi?[/color]
Şimdi soruyorum forumdaşlar, dominantlık sizin için ne demek? Kendi bakış açınızı paylaşırken, bu soruya verdiğiniz yanıtların toplumsal cinsiyetle nasıl bir ilişkisi olabilir? Erkeklerin “dominant” olma şekliyle, kadınlarınki arasındaki farklar neler? Hep birlikte biraz düşünelim ve bakalım bu liderlik konusunda biz forumdaşlar neler keşfedeceğiz!
Ve tabii ki, şu kumanda meselesi… Kim kazanır?