erkan_623
New member
Denizli’de bir meslek lisesinde öğretmenlik yapan Lale Şeker, göğsünde oluşan ağrı şikayetleriyle Özel Denizli Tekden Hastanesi’ne başvurdu. Burada Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Demir tarafınca muayenesi yapılan Şeker’in, istenilen tetkikler kararında sağ böbreğinde yaklaşık 1.5 santim kitle ve içeride çıkıntı yapmayan ikinci bir kitle daha olduğu saptandı. Şeker’in böbreğinde bulunan kitleler Üroloji uzmanlarından Op. Dr. Ali Gürağaç tarafınca yapılan başarılı operasyon kararında alındı.
TÜMÖRÜ ERKEN TEŞHİS ETTİK
Ameliyatın riskli olduğunu ve erken teşhisin değerli olduğunu belirten Özel Denizli Tekden Hastanesi Üroloji tabiplerinden Op. Dr. Ali Gürağaç, “Lale Hanım, göğsünde ağrı şikayetinden dolayı kardiyoloji kısmımıza başvurmuş. Kalp sorunları niçiniyle hastanemizde çekilen kardiyak BT de sağ böbreğinde yaklaşık bir buçuk santim kontrast tutan tümoral bir oluşum tespit edildi. Kitlenin evreleme tetkiklerini yaparken, böbreğin ortasında yaklaşık bir buçuk santimlik bir tane hemanjiyom ve bir daha böbreğin ortasında, böbrekten çıkıntı yapmayan yaklaşık bir buçuk santimlik ikinci bir kitle daha olduğunu tespit ettik. Kardiyoloji ve radyoloji uzmanlarımızın dikkati yardımıyla Üroloji Kliniği’ne yönlendirilerek hastaya erken evrede müdahale bahtı yakalamış olduk. Kalisiyel sisteme açılmamış bir tümörü vardı. Prof. Dr. İbrahim Yıldırım ile birlikte hastanın ameliyatını gerçekleştirdik. Öncelikle böbrekten çıkıntı yapan bir buçuk santimlik kitleyi aldıktan daha sonra radyoloji uzmanlarımızın eşliğinde böbreğin ortasındaki başka tümöral odağı bulduk. O tümöral odağı da ablate ettik. Bizi zorlayan asıl kısım böbrekten çıkıntı yapan bir buçuk santimlik tümörden fazla böbreğin ortasında olan ve dışarıdan görünmeyen ikinci tümöral odağın olması cerrahi açıdan da hem riskli birebir vakitte sıkıntı bir cerrahi operasyon bulunmasına sebep oldu” dedi.
HASTANIN ASLINDA ÜROLOJİK AÇIDAN BİR ŞİKAYETİ YOKTU
Erken teşhis ile birfazlaca hastalığın önüne geçilebildiğini belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ali Gürağaç, “Hastamız Lale Hanım’ın talihi erken teşhis edildiği için insidental olarak yani şikayetleri daha başlamadan öbür bir sebeple çekilen tomografide böbrek tomografi alanına girdiği için oradaki kitle de radyoloji uzmanlarımız tarafınca tespit edildi. Biz de çekilen tomografi yardımıyla hastaya teşhisi koyarak ameliyat etme bahtını yakaladık. Hastanın aslında ürolojik açıdan hiç bir şikayeti yoktu. Yani bu tip hastalarda oluşan idrarda kanama, yan ağrısı üzere şikayetler çabucak hemen ortaya çıkmamıştı. aslına bakarsan bu şikayetler oluşsaydı, böbreğin kalisiyel sistemi açılsaydı ya da tümörün büyüklüğü daha fazla olsaydı böbreğin tamamını almamız gerekebilirdi. Erken periyotta yakaladığımız için yalnızca tümöral odakları alarak Lale Hanım’ın böbreğini kurtarmış olduk. Erken teşhisin değerini ve rastgele bir şikayet yokken de bilhassa aile hikayesi olan hastalarda denetimleri aksatmamız gerektiğini bir sefer daha vurgulamış olduk. Hastamıza geçmiş olsun” tabirlerini kullandı.
GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİYLE BAŞVURDU
Tabiplerin hayli inanç verdiğinden ve hastanenin ilgisinden şad kaldığını belirten öğretmen Lale Şeker, “Göğüs ağrısı şikayeti ile Tekden Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’ne müracaat ettim. Kardiyoloji hekimi Uzm. Dr. Mustafa Demir muayene etti. Tabip Bey’in istediği tetkikler kararında böbrekte kitle olduğu gözlemlemiş ve bana bile söylemedilk evvel Üroloji hekimi Op. Dr. Ali Gürağaç ile görüşerek durumu anlatmış. Yani özel hastanede bu biçimde bir ilginin olabileceğini hiç düşünmüyordum. Açıkçası herkes fazlaca ilgilendi. Denizli haricinde İzmir, İstanbul üzere kentlerde bu ameliyatı olmam konusunda yakınlarım ısrar etti. Fakat Ali Beyefendi ve İbrahim Bey’e muayene olduktan daha sonra bana itimat verdiler. O yüzden bu ameliyatı onların yapmasını istedim. Âlâ ki burayı ve doktorlarımı tercih etmişim. Hastane çalışanları da hekimlerim da fazlaca ilgili davrandılar. Süreçle ilgili daima aradılar. Emeği geçen herkese fazlaca teşekkür ederim. Şu an epeyce daha yeterliyim ve daha güzel olacağım” dedi.
KAYNAK: İHA
TÜMÖRÜ ERKEN TEŞHİS ETTİK
Ameliyatın riskli olduğunu ve erken teşhisin değerli olduğunu belirten Özel Denizli Tekden Hastanesi Üroloji tabiplerinden Op. Dr. Ali Gürağaç, “Lale Hanım, göğsünde ağrı şikayetinden dolayı kardiyoloji kısmımıza başvurmuş. Kalp sorunları niçiniyle hastanemizde çekilen kardiyak BT de sağ böbreğinde yaklaşık bir buçuk santim kontrast tutan tümoral bir oluşum tespit edildi. Kitlenin evreleme tetkiklerini yaparken, böbreğin ortasında yaklaşık bir buçuk santimlik bir tane hemanjiyom ve bir daha böbreğin ortasında, böbrekten çıkıntı yapmayan yaklaşık bir buçuk santimlik ikinci bir kitle daha olduğunu tespit ettik. Kardiyoloji ve radyoloji uzmanlarımızın dikkati yardımıyla Üroloji Kliniği’ne yönlendirilerek hastaya erken evrede müdahale bahtı yakalamış olduk. Kalisiyel sisteme açılmamış bir tümörü vardı. Prof. Dr. İbrahim Yıldırım ile birlikte hastanın ameliyatını gerçekleştirdik. Öncelikle böbrekten çıkıntı yapan bir buçuk santimlik kitleyi aldıktan daha sonra radyoloji uzmanlarımızın eşliğinde böbreğin ortasındaki başka tümöral odağı bulduk. O tümöral odağı da ablate ettik. Bizi zorlayan asıl kısım böbrekten çıkıntı yapan bir buçuk santimlik tümörden fazla böbreğin ortasında olan ve dışarıdan görünmeyen ikinci tümöral odağın olması cerrahi açıdan da hem riskli birebir vakitte sıkıntı bir cerrahi operasyon bulunmasına sebep oldu” dedi.
HASTANIN ASLINDA ÜROLOJİK AÇIDAN BİR ŞİKAYETİ YOKTU
Erken teşhis ile birfazlaca hastalığın önüne geçilebildiğini belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ali Gürağaç, “Hastamız Lale Hanım’ın talihi erken teşhis edildiği için insidental olarak yani şikayetleri daha başlamadan öbür bir sebeple çekilen tomografide böbrek tomografi alanına girdiği için oradaki kitle de radyoloji uzmanlarımız tarafınca tespit edildi. Biz de çekilen tomografi yardımıyla hastaya teşhisi koyarak ameliyat etme bahtını yakaladık. Hastanın aslında ürolojik açıdan hiç bir şikayeti yoktu. Yani bu tip hastalarda oluşan idrarda kanama, yan ağrısı üzere şikayetler çabucak hemen ortaya çıkmamıştı. aslına bakarsan bu şikayetler oluşsaydı, böbreğin kalisiyel sistemi açılsaydı ya da tümörün büyüklüğü daha fazla olsaydı böbreğin tamamını almamız gerekebilirdi. Erken periyotta yakaladığımız için yalnızca tümöral odakları alarak Lale Hanım’ın böbreğini kurtarmış olduk. Erken teşhisin değerini ve rastgele bir şikayet yokken de bilhassa aile hikayesi olan hastalarda denetimleri aksatmamız gerektiğini bir sefer daha vurgulamış olduk. Hastamıza geçmiş olsun” tabirlerini kullandı.
GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİYLE BAŞVURDU
Tabiplerin hayli inanç verdiğinden ve hastanenin ilgisinden şad kaldığını belirten öğretmen Lale Şeker, “Göğüs ağrısı şikayeti ile Tekden Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’ne müracaat ettim. Kardiyoloji hekimi Uzm. Dr. Mustafa Demir muayene etti. Tabip Bey’in istediği tetkikler kararında böbrekte kitle olduğu gözlemlemiş ve bana bile söylemedilk evvel Üroloji hekimi Op. Dr. Ali Gürağaç ile görüşerek durumu anlatmış. Yani özel hastanede bu biçimde bir ilginin olabileceğini hiç düşünmüyordum. Açıkçası herkes fazlaca ilgilendi. Denizli haricinde İzmir, İstanbul üzere kentlerde bu ameliyatı olmam konusunda yakınlarım ısrar etti. Fakat Ali Beyefendi ve İbrahim Bey’e muayene olduktan daha sonra bana itimat verdiler. O yüzden bu ameliyatı onların yapmasını istedim. Âlâ ki burayı ve doktorlarımı tercih etmişim. Hastane çalışanları da hekimlerim da fazlaca ilgili davrandılar. Süreçle ilgili daima aradılar. Emeği geçen herkese fazlaca teşekkür ederim. Şu an epeyce daha yeterliyim ve daha güzel olacağım” dedi.
KAYNAK: İHA