erkan_623
New member
Kuş gözlemcisi Emin Yoğurtcuoğlu ve Soner Bekir tarafınca Milleyha Sulak Alanı’nda görüntülenen çöl kulaklı toygarı, Milleyha’nın 296’nci kuş tipi olarak kayıtlara geçti. Kuşun görüldüğünü haber alan kuş gözlemcileri alana akın etti.
Kuş gözlemcisi Emin Yoğurtcuoğlu, ”Dün bizim için süper bir gün oldu. Türkiye’de daha evvel hiç görünmemiş çöl kulaklı toygarını kuş gözlemcisi Soner Bekir ile Milleyha Sulak Alanı’nda kayıt altına almayı başardık. Birkaç gündür Irak ve Suriye üzerinden gelen bir toz taşınımı var. Doğulu ve güneydoğulu rüzgarlar hakim. Bu da önemli manada bir toz getirdi.
esasen Sahra Çölü üzere her tarafımız toz ortasında kaldı. Biz bunu bir fırsat olarak görüyoruz. Kuşların göç hareketlerinde bu şekil fırtınaların epeyce uygun olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden kuşların göç durağı olan Milleyha’ya geldik. Sabah saat altıda yere başladık ve daha öğle saatleri olmadan çöl kulaklı toygarı ile karşılaştık. Bu cinsin hiç Türkiye’de kaydı yok. Türkiye’de dağlarda yaşayan ve yakın akrabası olan kulaklı toygardan farkı ise hızının daha beyaz, sırtının daha açık krem rengi ve daha ufak uzunlukta olması” dedi.
“Dört çöl kuşu, toz taşınımı ile sürüklenmiş”
Yoğurtcuoğlu, ”Biz çöl kulaklı toygarını gördüğümüz vakit yanında Türkiye’de dördüncü kez kaydedilen küçük çöl toygarı da vardı. İnanılması sıkıntı bir olay. İki çöl kuşu bir ortadaydı. İkisi de çölde yaşadığından birbirlerini tanıyorlar ve Milleyha’da deniz kenarında birbirlerini bulmuşlar. bir süre yan yana takıldılar. Biz toprağa devam ederken tıpkı gün ortasında tekrar çölde yaşayan ibibik toygarı ve çöl çoban aldatanı üzere iki bomba cins ile daha karşılaştık. Bomba tıp dememin sebebi bizim topluluğumuzda ve bütün dünyada yankılanan bir olaya yol açması. Dört çöl kuşu, toz taşınımı ile buraya sürüklenmiş. Kuşların göç durağı olan Milleyha Sulak Alanı’nda ne kadar kıymetli bir noktada bulduğumuzu yine yeniden anlamış olduk” diye konuştu.
Yoğurtcuoğlu, ”Bu yılın başından beri Milleyha’da bulunan Türkiye için dördüncü yeni tıp oluyor. Bunlar çatal kuyruklu martı, kül renkli yelkovan, Atlantik boz yelkovanı ve artık de çöl kulaklı toygarı. Burası için ne diyeceğimi bilemiyorum. Mükemmel bir alan. Samandağ halkı da buranın korunmasının değerini fark etmiş durumda. Bizler üzere onlarca kişi gelip dün burada o kuşları aradı. Yurt haricinden da artık beşerler Milleyha nerede diye soruyor. Biz bu heyecanı yaşayarak burada kalmaya devam edeceğiz. Bizim için epey muazzam bir his oldu. Bir günde bu kadar az tıpla karşılaşınca kalplerimizin epey süratli atmasını geçtim o an neler yaptığımızı bile hatırlamıyorum. Yanımda gözlemci arkadaşım Soner Bekir vardı. Sevinçten çığlıkta atamıyoruz. Kuşlar önümüzde duruyor ve ellerimiz titreye titreye birkaç fotoğraf çektik. daha sonrasında sarılıp birbirimize bunu kutladık. Türkiye’ye öbür yeni cinslerin de geleceğini ve 500 çeşit olacağımızı düşünüyoruz” sözlerini aktardı.
Kuş gözlemcisi Emin Yoğurtcuoğlu, ”Dün bizim için süper bir gün oldu. Türkiye’de daha evvel hiç görünmemiş çöl kulaklı toygarını kuş gözlemcisi Soner Bekir ile Milleyha Sulak Alanı’nda kayıt altına almayı başardık. Birkaç gündür Irak ve Suriye üzerinden gelen bir toz taşınımı var. Doğulu ve güneydoğulu rüzgarlar hakim. Bu da önemli manada bir toz getirdi.
esasen Sahra Çölü üzere her tarafımız toz ortasında kaldı. Biz bunu bir fırsat olarak görüyoruz. Kuşların göç hareketlerinde bu şekil fırtınaların epeyce uygun olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden kuşların göç durağı olan Milleyha’ya geldik. Sabah saat altıda yere başladık ve daha öğle saatleri olmadan çöl kulaklı toygarı ile karşılaştık. Bu cinsin hiç Türkiye’de kaydı yok. Türkiye’de dağlarda yaşayan ve yakın akrabası olan kulaklı toygardan farkı ise hızının daha beyaz, sırtının daha açık krem rengi ve daha ufak uzunlukta olması” dedi.
“Dört çöl kuşu, toz taşınımı ile sürüklenmiş”
Yoğurtcuoğlu, ”Biz çöl kulaklı toygarını gördüğümüz vakit yanında Türkiye’de dördüncü kez kaydedilen küçük çöl toygarı da vardı. İnanılması sıkıntı bir olay. İki çöl kuşu bir ortadaydı. İkisi de çölde yaşadığından birbirlerini tanıyorlar ve Milleyha’da deniz kenarında birbirlerini bulmuşlar. bir süre yan yana takıldılar. Biz toprağa devam ederken tıpkı gün ortasında tekrar çölde yaşayan ibibik toygarı ve çöl çoban aldatanı üzere iki bomba cins ile daha karşılaştık. Bomba tıp dememin sebebi bizim topluluğumuzda ve bütün dünyada yankılanan bir olaya yol açması. Dört çöl kuşu, toz taşınımı ile buraya sürüklenmiş. Kuşların göç durağı olan Milleyha Sulak Alanı’nda ne kadar kıymetli bir noktada bulduğumuzu yine yeniden anlamış olduk” diye konuştu.
Yoğurtcuoğlu, ”Bu yılın başından beri Milleyha’da bulunan Türkiye için dördüncü yeni tıp oluyor. Bunlar çatal kuyruklu martı, kül renkli yelkovan, Atlantik boz yelkovanı ve artık de çöl kulaklı toygarı. Burası için ne diyeceğimi bilemiyorum. Mükemmel bir alan. Samandağ halkı da buranın korunmasının değerini fark etmiş durumda. Bizler üzere onlarca kişi gelip dün burada o kuşları aradı. Yurt haricinden da artık beşerler Milleyha nerede diye soruyor. Biz bu heyecanı yaşayarak burada kalmaya devam edeceğiz. Bizim için epey muazzam bir his oldu. Bir günde bu kadar az tıpla karşılaşınca kalplerimizin epey süratli atmasını geçtim o an neler yaptığımızı bile hatırlamıyorum. Yanımda gözlemci arkadaşım Soner Bekir vardı. Sevinçten çığlıkta atamıyoruz. Kuşlar önümüzde duruyor ve ellerimiz titreye titreye birkaç fotoğraf çektik. daha sonrasında sarılıp birbirimize bunu kutladık. Türkiye’ye öbür yeni cinslerin de geleceğini ve 500 çeşit olacağımızı düşünüyoruz” sözlerini aktardı.