Mustafa Keser, Bülent Ersoy’la sunduğu ‘Benzemez Kimse Bize’ programının iki kısım daha sonra yayından kalkmasının akabinde YouTube kanalından bir görüntü yayınlamıştı. Keser, Ersoy için “Seni diva değil, divan yaparlar” demiş ve programın sanatkarın kaprisleri yüzünden bittiğini kelamlarına eklemişti.
Bülent Ersoy, da dün canlı yayınına katıldığı ‘Söylemezsem Olmaz’ programında Mustafa Keser’in tezlerine tek tek karşılık vermişti. Diva, şu kelamları söylemişti:
“OTURDUĞUM KOLTUK ONA BATTI”
“Benim için yapılanları hiç umursamasam da şayet gerek görüyorsam haddini aşana karşılık veririm. Somut göstergelerle, datalarla masanın üzerine atarım. Şahitlerle kanıtlarla söylenenleri çürütürüm.
aslına bakarsan program, benim programımdı. Oturduğum koltuk, ona battı. Ondan rahatsız oldu. Orada bana bir oda hazırlanmış, görmüyor mu? aslına bakarsanız maddesel olarak da bir fark var, bunları bilmiyor mu?”
“ONU SEVMİYORUM”
Kaprisli değil mükemmeliyetçi olduğunu söyleyen Ersoy, “Mustafa Keser’i sevmiyorum. Bu üslup hareket eden insanlara sevgim var ise bile bir dirhem kalmaz. ‘Diva’ denmezmiş de beni divan yaparlarmış. Aklınca 1980 evvelden beni vurmak istiyor. Şöhretim Türkiye sonları dahilinde değil, dünyada” demişti.
‘SES MES KALMAMIŞ’ KELAMLARINA KARŞILIK
Ersoy ayrıyeten Mustafa Keser’in “Ses mes kalmamış” açıklamasına da “Beni imtihana davet ediyor. Sayın Zeki Müren, ‘Beni imtihan edecek kişi daha anasının karnından doğmadı’ diyor.
Gençlik sesi Müzeyyen Hanım’ın üzereydi. Yaşlılık sesi de benim üzere… Kanal idaresi bu beyefendinin telaffuzlarından daha sonra programın devam edemeyeceğine karar vermişler. Ben de daha da sormam kendimi aşağıya çekmem” formumda cevap vermişti.
SEMBOLİK TAZMİNAT DAVASI!
Hürriyet’ten Özge Eğrikar’ın haberine göre; Bülent Ersoy ile Mustafa Keser içindeki tartışma mahkemeye intikal etti. Ersoy, avukatı Serkan Toper aracılığıyla İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak kendisine hakaret ettiği ve kişilik haklarına atakta bulunduğu teziyle Mustafa Keser’e 1 liralık manevi tazminat davası açtı. Dilekçede şu tabirler dikkat çekti:
“Mesleğine ve sanatına uzanan bu atak müvekkili derinden yaralamıştır. Davalının haksız açıklamaları niçiniyle büyük bir hayran kitlesine sahip olan müvekkil, iç dünyasında bir travma hayatış, elem ve hüzün duymuştur. Müvekkilin toplum önünde prestiji sarsılmıştır.”
Bülent Ersoy, da dün canlı yayınına katıldığı ‘Söylemezsem Olmaz’ programında Mustafa Keser’in tezlerine tek tek karşılık vermişti. Diva, şu kelamları söylemişti:
“OTURDUĞUM KOLTUK ONA BATTI”
“Benim için yapılanları hiç umursamasam da şayet gerek görüyorsam haddini aşana karşılık veririm. Somut göstergelerle, datalarla masanın üzerine atarım. Şahitlerle kanıtlarla söylenenleri çürütürüm.
aslına bakarsan program, benim programımdı. Oturduğum koltuk, ona battı. Ondan rahatsız oldu. Orada bana bir oda hazırlanmış, görmüyor mu? aslına bakarsanız maddesel olarak da bir fark var, bunları bilmiyor mu?”
“ONU SEVMİYORUM”
Kaprisli değil mükemmeliyetçi olduğunu söyleyen Ersoy, “Mustafa Keser’i sevmiyorum. Bu üslup hareket eden insanlara sevgim var ise bile bir dirhem kalmaz. ‘Diva’ denmezmiş de beni divan yaparlarmış. Aklınca 1980 evvelden beni vurmak istiyor. Şöhretim Türkiye sonları dahilinde değil, dünyada” demişti.
‘SES MES KALMAMIŞ’ KELAMLARINA KARŞILIK
Ersoy ayrıyeten Mustafa Keser’in “Ses mes kalmamış” açıklamasına da “Beni imtihana davet ediyor. Sayın Zeki Müren, ‘Beni imtihan edecek kişi daha anasının karnından doğmadı’ diyor.
Gençlik sesi Müzeyyen Hanım’ın üzereydi. Yaşlılık sesi de benim üzere… Kanal idaresi bu beyefendinin telaffuzlarından daha sonra programın devam edemeyeceğine karar vermişler. Ben de daha da sormam kendimi aşağıya çekmem” formumda cevap vermişti.
SEMBOLİK TAZMİNAT DAVASI!
Hürriyet’ten Özge Eğrikar’ın haberine göre; Bülent Ersoy ile Mustafa Keser içindeki tartışma mahkemeye intikal etti. Ersoy, avukatı Serkan Toper aracılığıyla İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak kendisine hakaret ettiği ve kişilik haklarına atakta bulunduğu teziyle Mustafa Keser’e 1 liralık manevi tazminat davası açtı. Dilekçede şu tabirler dikkat çekti:
“Mesleğine ve sanatına uzanan bu atak müvekkili derinden yaralamıştır. Davalının haksız açıklamaları niçiniyle büyük bir hayran kitlesine sahip olan müvekkil, iç dünyasında bir travma hayatış, elem ve hüzün duymuştur. Müvekkilin toplum önünde prestiji sarsılmıştır.”