Hürriyet Gazetesi’nde yazan Güzin Abla, okurlardan gelen soruları cevapladı. Gelen sorulardan biri de kızın mühendis olan
sevgilisini annesinin kabul etmemesiydi. Soruda, mühendis olan fakat devlette çalışmayan sevgilisinin, İngiltere’ye giderek çalışmaya başladığı lisana getiriliyordu.
Güzin Abla ise verdiği karşılıkta, mühendis gencin verdiği sonucun kendine nazaran haklı olduğunu lakin annenin de haklı olduğunu lisana getirdi.
İşte o soruya verdiği yanıt:
” Sevdiğin genç aldığı karar kendine göre haklı olabilir.
Evlenmeyi düşünen, lakin annenin beklediği üzere, atanıp atanamayacağı hakkında bilgisi ve beklentisi olmayan bir genç adamın, bir hayli genç üzere umudu yurtharicinde bulmasını üzülsem de, anlamaya çalışıyorum.
Lakin annen de bu duruma karşı çıkmakta bir o kadar haklı.
Tüm beklentilerini üzerine kurduğu, yıllar uzunluğu eğitimini tamamlamasını bekleyip umut bağladığı kızının evlenip yurtdışına gitmesini istemeyebilir.
Vaktin ne getireceğini bilmeyen, yaşlandıkça hayatı büsbütün evlatlarının memnunluğu üzerine kuran, fakat onları doğal olarak yakınında görmek isteyen bir anne davranışı bu.
Sen de anne olduğunda bunu anlayacaksın eminim.
Demem o ki, annen de kendine göre haklı.
Kabul et ki, yurtharicinde yaşamak o denli hayal ettiğiniz kadar kolay ve rahat olmayacaktır.
Oradaki hayat koşulları, her ne kadar ikiniz de çalışarak rahatlıkla geçirebilmeyi düşünseniz de, pek sert ve acımasız olacaktır.
Sevdiğin adam bir yandan da doktorasını yapacakmış.
Çalışma müsaadesi alabilecek mi, vizesini uzatmak için yapacağı teşebbüsler olumlu sonuçlanacak mı?
çabucak hemen bunlar da mutlaklaşmış değil.
özetlemek gerekirsesı kızım, bir epey genç için olduğu üzere, yurtdışı sizin için de bir macera…
Bu adımı atarken, bunu da unutmamak gerekir.
Umarım her şeye karşın, bu hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz sevgili kızım.
Lakin gerinde seni onaylaması çok güç bir anne ve aile bırakacağın gerçeğini de unutma.”
sevgilisini annesinin kabul etmemesiydi. Soruda, mühendis olan fakat devlette çalışmayan sevgilisinin, İngiltere’ye giderek çalışmaya başladığı lisana getiriliyordu.
Güzin Abla ise verdiği karşılıkta, mühendis gencin verdiği sonucun kendine nazaran haklı olduğunu lakin annenin de haklı olduğunu lisana getirdi.
İşte o soruya verdiği yanıt:
” Sevdiğin genç aldığı karar kendine göre haklı olabilir.
Evlenmeyi düşünen, lakin annenin beklediği üzere, atanıp atanamayacağı hakkında bilgisi ve beklentisi olmayan bir genç adamın, bir hayli genç üzere umudu yurtharicinde bulmasını üzülsem de, anlamaya çalışıyorum.
Lakin annen de bu duruma karşı çıkmakta bir o kadar haklı.
Tüm beklentilerini üzerine kurduğu, yıllar uzunluğu eğitimini tamamlamasını bekleyip umut bağladığı kızının evlenip yurtdışına gitmesini istemeyebilir.
Vaktin ne getireceğini bilmeyen, yaşlandıkça hayatı büsbütün evlatlarının memnunluğu üzerine kuran, fakat onları doğal olarak yakınında görmek isteyen bir anne davranışı bu.
Sen de anne olduğunda bunu anlayacaksın eminim.
Demem o ki, annen de kendine göre haklı.
Kabul et ki, yurtharicinde yaşamak o denli hayal ettiğiniz kadar kolay ve rahat olmayacaktır.
Oradaki hayat koşulları, her ne kadar ikiniz de çalışarak rahatlıkla geçirebilmeyi düşünseniz de, pek sert ve acımasız olacaktır.
Sevdiğin adam bir yandan da doktorasını yapacakmış.
Çalışma müsaadesi alabilecek mi, vizesini uzatmak için yapacağı teşebbüsler olumlu sonuçlanacak mı?
çabucak hemen bunlar da mutlaklaşmış değil.
özetlemek gerekirsesı kızım, bir epey genç için olduğu üzere, yurtdışı sizin için de bir macera…
Bu adımı atarken, bunu da unutmamak gerekir.
Umarım her şeye karşın, bu hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz sevgili kızım.
Lakin gerinde seni onaylaması çok güç bir anne ve aile bırakacağın gerçeğini de unutma.”