Hürriyet gazetesi müellifi Abdülkadir Selvi AKP İstanbul Milletvekili Serkan Bayram’ın hayatının sinema olacağını duyurdu.
Filmin çekimlerinin değerli kısmının bittiğini belirten Abdülkadir Selvi önümüzdeki günlerde ise TBMM’deki kısmının çekileceğini deklare etti.
İşte Abdülkadir Selvi’nin o yazısı:
Önümüzdeki hafta Meclis’te bir milletvekilinin sineması çekilecek. Size o milletvekilini anlatmak istiyorum. Aslında sinemanın değerli bir kısmı çekildi fakat son kısmı de Meclis’te çekilecek. O milletvekilinin ismi Serkan Bayram.
AK Parti İstanbul Milletvekili.
Serkan Bayram’ın sinemasının çekilmesi ise insanlığa bir örnek olması açısından epey kıymetli. Serkan Bayram engelli bir milletvekili.
Filmin ismi, “Buğday Tanesi”.
Sevcan Orhan’ın, süper bir biçimde yorumladığı, “Buğday Tanesi” müziğinde olduğu üzere.
Serkan Bayram’ın kıssası de buğday tarlasında başlıyor.
Aile İstanbul’da çalışıp yazları memlekete gidip tarlada bahçede çalışan Erzincanlı bir aile. Annesi tarlada çalışırken, 1 yaşındaki çocuğu gölgede kalması için ağacın altına bırakıyor. O sırada tarla yanıyor. Beşiğin ortasındaki 1 yaşındaki bebek de tarlayla birlikte yanıyor. Ateşte kavrulan buğday taneleri üzere. Eşeğin sırtında Refahiye’de devlet hastanesine yetiştiriyorlar. Tam 40 gün ağır bakımda kalıyor. 41’inci gün ise yaşıyor. Lakin engelli kalıyor.
Aile İstanbul’a dönüyor. Serkan Bayram akranlarıyla birlikte okula gidiyor. Sonunda hukuk fakültesini bitiriyor. Gayesi hâkim olmak. İmtihana giriyor, kazanıyor fakat mülakatta beden bozukluğuyla ilgili unsura takıldığı için eleniyor.
ENGELLİ, HÂKİM VE SAVCI OLAMIYOR
Serkan Bayram’ın ikinci kıssası orada başlıyor. Akranları hâkim-savcı olurken o olamıyor. Her karşılaştığı kişinin “niçin engelli kaldın?” sorularından bunalıyor. Bir orta insanların içine çıkmamayı düşünüyor. Sorulardan o denli bunalıyor ki “Sorma” diye bir kâğıt yazıp önüne asmayı bile düşünüyor.
Bir orta yurtdışına giderim, yabancı dilim yok nasıl olsa onlar sorsa da ben anlamam diye hesap ediyor. Çocukluğunda çektirmiş olduğu fotoğraflarda ise kimseler görmesin diye daima elleri cebinde.
“Engelliye kız verirler mi?” sorusu öbür bir yük oluyor yüreğine.
Serkan Bayram’ın gelgitleri aslında engellilerin sıkça yaşadığı kopma anlarından biri. Lakin o hayattan kopmuyor. Lakin o yılmıyor. “Bütün Türkiye beni tanısın. tekrar sormasın” diyor. Avukat oluyor. daha sonra AK Parti’den Erzincan Milletvekili seçiliyor.
O UNSUR DEĞİŞİYOR
Serkan Bayram bir muvaffakiyet öyküsü. Meclis’te de boş durmuyor. Eforları kararında engellilerin hâkim ve savcı olmasını engelleyen yasanın değişmesini sağlıyor. Amacı engellilerin bakan, vali, rektör, büyükelçi olmasını sağlamak. Engelli Bakanlığı’nın kurulmasına hizmet etmek. Bu sinema bir siyasetçinin sineması fakat siyasi bir sinema değil. Tam tersine siyaset üstü bir sinema.
KUTSİ OYNUYOR
“Buğday Tanesi” sinemasının fragmanlarını izledim. Çekimler fazlaca profesyonel. Sinemanın senaryosunu Serkan Bayram yazmış.
Filmde Serkan Bayram’ı Kutsi oynuyor. Erkan Bektaş, Yeliz Akkaya üzere tanınmış oyuncular var. Sinemanın müziğini ise Yıldıray Gürgen yapmış. Sinema, engelli bir çocuğun milletvekili bulunmasına uzanan harikulade bir muvaffakiyet kıssasını anlatıyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde İstanbul AKM’de galası yapılacak olan sinemanın geliri ile İstanbul’da Engelli Hayat ve Kültür Merkezi kurulacak.
Filmin çekimlerinin değerli kısmının bittiğini belirten Abdülkadir Selvi önümüzdeki günlerde ise TBMM’deki kısmının çekileceğini deklare etti.
İşte Abdülkadir Selvi’nin o yazısı:
Önümüzdeki hafta Meclis’te bir milletvekilinin sineması çekilecek. Size o milletvekilini anlatmak istiyorum. Aslında sinemanın değerli bir kısmı çekildi fakat son kısmı de Meclis’te çekilecek. O milletvekilinin ismi Serkan Bayram.
AK Parti İstanbul Milletvekili.
Serkan Bayram’ın sinemasının çekilmesi ise insanlığa bir örnek olması açısından epey kıymetli. Serkan Bayram engelli bir milletvekili.
Filmin ismi, “Buğday Tanesi”.
Sevcan Orhan’ın, süper bir biçimde yorumladığı, “Buğday Tanesi” müziğinde olduğu üzere.
Serkan Bayram’ın kıssası de buğday tarlasında başlıyor.
Aile İstanbul’da çalışıp yazları memlekete gidip tarlada bahçede çalışan Erzincanlı bir aile. Annesi tarlada çalışırken, 1 yaşındaki çocuğu gölgede kalması için ağacın altına bırakıyor. O sırada tarla yanıyor. Beşiğin ortasındaki 1 yaşındaki bebek de tarlayla birlikte yanıyor. Ateşte kavrulan buğday taneleri üzere. Eşeğin sırtında Refahiye’de devlet hastanesine yetiştiriyorlar. Tam 40 gün ağır bakımda kalıyor. 41’inci gün ise yaşıyor. Lakin engelli kalıyor.
Aile İstanbul’a dönüyor. Serkan Bayram akranlarıyla birlikte okula gidiyor. Sonunda hukuk fakültesini bitiriyor. Gayesi hâkim olmak. İmtihana giriyor, kazanıyor fakat mülakatta beden bozukluğuyla ilgili unsura takıldığı için eleniyor.
ENGELLİ, HÂKİM VE SAVCI OLAMIYOR
Serkan Bayram’ın ikinci kıssası orada başlıyor. Akranları hâkim-savcı olurken o olamıyor. Her karşılaştığı kişinin “niçin engelli kaldın?” sorularından bunalıyor. Bir orta insanların içine çıkmamayı düşünüyor. Sorulardan o denli bunalıyor ki “Sorma” diye bir kâğıt yazıp önüne asmayı bile düşünüyor.
Bir orta yurtdışına giderim, yabancı dilim yok nasıl olsa onlar sorsa da ben anlamam diye hesap ediyor. Çocukluğunda çektirmiş olduğu fotoğraflarda ise kimseler görmesin diye daima elleri cebinde.
“Engelliye kız verirler mi?” sorusu öbür bir yük oluyor yüreğine.
Serkan Bayram’ın gelgitleri aslında engellilerin sıkça yaşadığı kopma anlarından biri. Lakin o hayattan kopmuyor. Lakin o yılmıyor. “Bütün Türkiye beni tanısın. tekrar sormasın” diyor. Avukat oluyor. daha sonra AK Parti’den Erzincan Milletvekili seçiliyor.
O UNSUR DEĞİŞİYOR
Serkan Bayram bir muvaffakiyet öyküsü. Meclis’te de boş durmuyor. Eforları kararında engellilerin hâkim ve savcı olmasını engelleyen yasanın değişmesini sağlıyor. Amacı engellilerin bakan, vali, rektör, büyükelçi olmasını sağlamak. Engelli Bakanlığı’nın kurulmasına hizmet etmek. Bu sinema bir siyasetçinin sineması fakat siyasi bir sinema değil. Tam tersine siyaset üstü bir sinema.
KUTSİ OYNUYOR
“Buğday Tanesi” sinemasının fragmanlarını izledim. Çekimler fazlaca profesyonel. Sinemanın senaryosunu Serkan Bayram yazmış.
Filmde Serkan Bayram’ı Kutsi oynuyor. Erkan Bektaş, Yeliz Akkaya üzere tanınmış oyuncular var. Sinemanın müziğini ise Yıldıray Gürgen yapmış. Sinema, engelli bir çocuğun milletvekili bulunmasına uzanan harikulade bir muvaffakiyet kıssasını anlatıyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde İstanbul AKM’de galası yapılacak olan sinemanın geliri ile İstanbul’da Engelli Hayat ve Kültür Merkezi kurulacak.